Raşel Rakella Asal: Yazılarım benim otoportremdir

Hayatını dönüştüren, kendinden çoğalıp etrafına ilham olan, arkeoloji, sanat, sanat tarihi, moda gibi bir çok konuyu derinlemesine inceleyip 10 kitap çıkaran; kalitesiyle, duruşuyla, zekası ve samimiyeti ile İzmir’in örnek yazarlarından olan Raşel Rakella Asal ile Yüzde Yüz İlham Veren Sohbetler’de bir araya geldik. Ben okudum size de tavsiye ederim: Kitapları o kadar dolu ki bitirdiğinizde bir çok kitabı bitirmiş gibi oluyorsunuz. Modadan sanata tadı damağınızda kalacak bir röportaj, keyifli okumalar…

Haberin Devamı

 

Raşel Rakella Asal: Yazılarım benim otoportremdir

HİÇ AKLIMDA YOKKEN BİR KİTAP ORTAYA ÇIKMIŞ OLDU

 

- Hayatınızda aldığınız bir karar ile yepyeni yollara açıldınız. Bu serüveninizden ve yazarlık sürecinizden bahsedebilir misiniz?

RAŞEL RAKELLA ASAL: Sanat ve edebiyat benim hayatımda her zaman paralel ilerledi. İzmir Amerikan Kız Koleji’nde okuduğum yıllarda edebiyatla tanışmam, bu yolculuğun başlangıcıydı. Edebiyata duyduğum ilgi beni edebi eserleri anlamaya yöneltti. Bu dönemde özellikle edebiyat dilindeki estetik derinlik ve anlam oyunları beni sanata doğru yönlendiren ilk adımlar oldu. Öğrencilik yıllarımda sadece iyi bir edebiyat okuru olmaya çalışıyordum. Her şey 1989 yılında Ülkesel Turist Rehberliği sertifikamı almamla başladı. Fransızcamı geliştirmek için 1989-1992 tarihleri arasında Fransa’da dil kurslarına katıldığım senelerde oradaki Açık Öğretim Üniversitesi'nin gece eğitim programında sanat tarihi derslerine, Paris'te Louvre Müzesi'nin sanat tarihi seminerlerine katıldım. Bu seminerler sanat tarihi hakkında bilgilendirici olduğu kadar bana yeni bakış açıları kazandırdı. Turistlere yönelik Osmanlı mimarisini tanıtan bir kitap yazmak fikriyle Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı’nın açtığı yaratıcı yazarlık seminerine katıldığımda, tarih 1997’yi gösteriyordu. Edebiyat yolculuğum böylece başlamış oldu. Orada derslerine katıldığım Mehmet Eroğlu’nun yönlendirmesiyle edebiyat dünyasının içinde buldum kendimi.

 

Haberin Devamı

- Rehberlik, yabancı diller, moda, yazarlık, mitoloji, arkeoloji… Sizi en çok besleyen hangisi?

RAŞEL RAKELLA ASAL: Benim için sanat ve edebiyat her zaman iç içe geçen iki alan oldu. Sözünü ettiğin bu alanların hepsinden ayrı ayrı besleniyorum. Bir sanat akımından ilham alabildiğim gibi, bir tablodan, bir yontudan, bir tiyatro oyunundan, bir müzikalden etkilenebilir, o eserlerin çağrıştırdığı imgeleri eserlerimde kullanabilirim. İspanya’da dil eğitimi aldığım bir seminerde sınıfta Picasso’nun Guernica tablosu üzerine yaptığımız bir tartışma beni bu konuda araştırmaya yöneltti. ‘Beni Duyuyor musun Kalbim’ kitabımın referans noktası oldu ve sanatın sadece estetik değil, toplumsal sorumluluk taşıyan bir dil olduğunu gösterdi. Hiç aklımda yokken bir kitap ortaya çıkmış oldu.

 

Haberin Devamı

İZMİR’E KATKI SAĞLAYAN 35 KİŞİDEN BİRİ

 

- Yapı olarak kendinizi nasıl tanımlarsınız?

RAŞEL RAKELLA ASAL: Hiç bitmeyen bir öğrenme isteğinin yanında merakımın kişiliğimin beni diri tutan yanı olduğunu söyleyebilirim. Yazın yolculuğumda kendimi hayat boyunca bir öğrenci olarak duyumsuyorum. Yeni edebi ve sanat akımlarını takip etmeye kendini adayan bir öğrenciyim.

 

- 2024 yılında İzmir’e katkı sağlayan 35 kişiden biri olarak görüldünüz. İzmirli olmak sizin için ne ifade ediyor?

RAŞEL RAKELLA ASAL: Görkemlidir. Güzel ve göz kamaştırıcıdır. Zamana karşı direnmiş, kendini yıpratmamıştır. Ele avuca sığmayan günümüz İzmir’ine bakmak için zaman labirentinin içine, tarih tüneline girmek gerekir. Bir kentli olarak onu yaşatmak görevim. Ben gerek yazdığım ‘İşte Gül Sokak’ kitabım gerek kentyaşam internet sitesindeki yazılarımla beş bin yıllık köklü geçmişi ile İzmir’in Smirma, Mirina, Samorna, Smryne ve nihayet bugünkü İzmir’in tarih içindeki önemini ele almaya, yaşadığım kenti yaşatmak adına emek veriyorum. Bu da bana tarifsiz bir mutluluk kaynağı oluyor.

Haberin Devamı

Raşel Rakella Asal: Yazılarım benim otoportremdir

 

MODA TOPLUMSAL DEĞİŞİMLERİN İZLERİNİ TAŞIYAN BİR DİLDİR

 

- Kitabınız ‘Yaşamdan Sanata’nın içinde moda, sanat ve sanatçıyı işlemişsiniz. Her zaman sade, şık ve elegant bir tarzınız oldu. Modayı sanattan ayrı tutmadığınıza göre bu sektöre bakışınızı merak ettim…

RAŞEL RAKELLA ASAL: Moda, bireyin kendini ifade etmesi için bir alan yaratır. Aynı zamanda moda toplumsal değişimlerin izlerini taşıyan bir dildir. Coco Chanel’in sade ve zamansız tasarımları modern sanatın minimalizm akımını yansıtıyordu. Hüseyin Çağlayan, çağdaş sanat alanında kavramsal sanat akımı üzerinden sanat ve modanın sınırlarını yeniden tanımlayan bir sanatçı. Ben kitabımda Coco Chanel’e ve Hüseyin Çağlayan’a yer verirken, gerek sanatın gerek modanın toplumsal ve kültürel kodlara nasıl dokunduğunu irdelemeye çalıştım.

 

Haberin Devamı

- Peki sizce moda mı toplumları etkiliyor yoksa moda toplumdan mı etkileniyor?

RAŞEL RAKELLA ASAL: Herkesin hayatı farklı yorumlaması gibi, moda da onları yaratan markalar ve onları benimseyip giyen kişiler tarafından farklı yorumlanabilen bir olgu. Bu sayede aynen insan ve topluluklarda olduğu gibi kendi içinde kimlik, duruş ve stiller ortaya çıkıyor. Yani modayı ‘yaşam’ın kendi öz parçalarından biri olarak yorumlamaktan yanayım. Hayattan gerçek bir parça olarak görüyorum. Bu şekilde yaşadığımız çağı da yorumlayabileceğimize inanıyorum. Bugün moda, evimizdeki yatak takımından, bornoza, kıyafetten içtiğimiz kahve fincanına kadar, giydiğimiz elbiseden kullandığımız arabalara kadar her noktada var. Yani bizimle beraber, bizim onu yorumladığımız, kurguladığımız ya da tanımladığımız kadar…

 

Haberin Devamı

SANATÇI ALGILADIĞI KADARINI ESERİNE YANSITIR

 

- 25 yıllık yazarlık geçmişinizde iki elin parmaklarının toplamı kadar kitap yazdınız. Yazma serüveninizi bize anlatır mısınız? Araştırmaktan ve yazmaktan keyif aldığınız başlıklar neler?

RAŞEL RAKELLA ASAL: 1997 yılında başladığım bu yolculuğum yıllar geçtikçe beni de şekillendirdi. Bir sanatçı dünyayı olduğu gibi değil, algıladığı kadarı ile eserine yansıtır. Bu algı da tamamen o sanatçıya aittir. Sanatın biricikliği buradan gelir. Bir sanatçının normal insandan farkı, yaşadığı bir deneyimi sanatına yansıtmasındadır. Ve bu bir sanatçı için içgüdüsel bir algıdır. Onun öznel deneyimidir. Yazın serüvenimde ele aldığım konular benim etkilendiğim, deneyimlediğim konular oluyor. Hepimiz hayatımızda birçok deneyim yaşıyoruz. Bazı deneyimleri sıradan karşılıyoruz, kimilerini olağanüstü olarak değerlendiriyoruz. Bu deneyimi benzersiz yapan o deneyimin kişinin üzerindeki etkisi değil midir? Sanatçı olmak istiyorsanız, kendi deneyiminizin kalıplarını tanımak için zaman ayırmalısınız ki kendi vizyonunuzu ve tarzınızı geliştirebilesiniz. Kimse bunu sizin için yapamaz, çünkü kimse dünyayı sizin gördüğünüz gibi göremez. Deneyimlediğim ‘ben’, dokunabildiğim, görebildiğim, duyabildiğim, koklayabildiğim, tadabildiğim, düşünebildiğim ve hissedebildiğim şeylerin doruk noktasıdır. Yaratılan eser benim bir parçam haline gelir, bende ikamet eder duyularım, düşüncelerim ve hislerim aracılığıyla. Bir deneyim meselesi olarak, ben romanlarım, öykülerim ve yazılarımın yansımasıyım. Kısaca benden çıkan her yazılı metin benim bir otoportremdir.

Raşel Rakella Asal: Yazılarım benim otoportremdir

 

- Çağdaş sanata yoğunlaştığınızı biliyorum. Geleneksel yapıdan oldukça uzak bir formda ilerleyen çağdaş sanatın beslendiği dinamikler sizce neler?

RAŞEL RAKELLA ASAL: Çağdaş sanatın şaşırtıcı, eleştirel, yenilikçi ve yaratıcı tarafı beni bu sanatı anlamaya iten ana neden oldu. Çağdaş sanatı anlamak çaba gerektiriyor. Bu yönüyle izleyiciden emek istiyor. Alışılmış olanı görmeye şartlanmış bir göz için zahmetli bir iş. Sanatta orijinal düşünce ve özgünlük değerlidir. Mesele ilk düşünen, ilk uygulayan olmaktır. Sanat yenilik ve hayal gücüyle ilgilidir.

 

Çok doğru diyorsunuz, peki ya dijital sanatı nasıl buluyorsunuz?

RAŞEL RAKELLA ASAL: Bilgisayar teknolojisi ile üretilen sanat eserleri dünyada etkili olmaya başladı. Bu sanat dalı Türkiye’yi de etkisi altına aldı. Bu etki dijital resim veya fotoğraf sanatı ile sınırlı kalmadı. Heykel, müzik, yazılım, edebiyat, mimari, sinema gibi birçok alanda etkili oldu. İçinde yaşadığımız çağ, teknolojik gelişmelerin öne çıktığı bir çağ. Dolayısıyla bu gelişmelerin sanatı etkilememesi kaçınılmazdı.

 

- Sanatta ve modada özgürlük ve yaratıcılık ikilisine nasıl bakıyorsunuz?

RAŞEL RAKELLA ASAL: Modayı sanattan ayırmıyorum. Moda akımlarını yaratan stilistler güzel sanatlar fakültelerinde eğitim almış donanımlı kişilerdir. Yoğunlaşmış bir bilginin altyapısıyla, sanatçı duyarlılığıyla yaratmanın keyfini yaşarlar. Modacılar kendi varlıklarının, varoluşlarının ve bireyselliklerinin altını çizmeye, tadını çıkarmaya çalışan bir tavır içindedirler. Tıpkı sanatçılar gibi. Bir sanatçı dünyayı, yaşamı ve deneyimlerini referans alarak eserler üretiyorsa ancak o zaman kendi özgün yanını, rengini bulmuş bir sanatçı olur.

 

- Bir kitabın edebi değerinin olmasını neler belirler?

RAŞEL RAKELLA ASAL: Bir sanat eseri izleyiciye yeni bir bakış açısı sunmalıdır. Sanatçı bir rehber gibi, izleyicisini eserinin içinde gezdirebilmelidir. Her sanat eseri bir davettir. Kavrayışımızı değiştirir, duyumlarımızı zenginleştirir, başkalaşırız. Bir sanat eseri sizi sarsıyorsa, görevini yerine getirmiştir.

 

- Modaya geri dönmek istiyorum ve incelikli zevkinizden okuyucularımıza giyim tüyoları vermenizi rica etsem?

RAŞEL RAKELLA ASAL: İlham aldığım tek bir modacı var diyemem. Birçok markadan ilham alıyorum. Ama özünde sade, abartısız bir giyimden yanayım. Giyimde benim önemle üzerinde durduğum bir nokta var. ‘Neyi, niye giyiyorum’ diye düşünmeye odaklı bir giyim tarzım olduğunu söyleyebilirim. Coco Chanel’in ‘moda geçicidir ama stil kalır’ sözünü benimsiyorum.

Raşel Rakella Asal: Yazılarım benim otoportremdir

 

 

 

SOHBETTEN İZLENİMLERİM

 

- Kesinlikle çok hoş sohbet.

- Zehir gibi bir kafa yapısı var.

- Klas.

- Hayata karşı müthiş bir iştahı var.

 

 

 

YÜZDE YÜZ

 

- Senin için yüzde yüz tek gerçeklik nedir?: Yaşadığım hayat.

- Yüzde yüz olmak istediğin yer neresi?: Doğduğum ve yaşadığım şehir İzmir.

- Yüzde yüz güvendiğin kişi?: Ayrım yapmam mümkün değil. Kızım ve oğlum.

- Yüzde yüz bilmek istediğin şey? (kimsenin bilmediği ve senin öğrenmek istediğin bir şey): Yeni çıkacak olan buluşları bilmek isterdim.

 

KİMSİN?

 

- Kimin beyninde olmak isterdin?-düşüncelerini merak ettiğin-: Eserleriyle büyülendiğim Leyla Erbil’in beyninde olmak isterdim.

- Kimin gözleriyle dünyayı görüp, algılamak isterdin?: Müslüman kadınların sahneye çıkmasının yasaklandığı bir dönemde sahneye çıkan ilk Türk kadın oyuncu Afife Jale’nin yasaklara meydan okumasını, onun mücadelesini düşünerek hatırlıyorum.

- Bir ‘sanat eseri’ olsan hangisi olurdun?: Yunan tanrıçası Artemis heykeli olmak isterdim.

 

 

 

NOKTALI YERLERİ DOLDUR?

 

- ….. çok iyi yaparım: Ev dekorasyonu.

- ….. yapmayı hiç beceremem: El iş.

- Çevrem beni ….. biri olarak tanımlar: Zarif.

- Az kişi bilir ben ….. biriyim: Titizlik ve düzen takıntılı.

 

 

MANEVİ ANLAMDA YAŞAMDAN

 

- Kazandıklarım: Çocuklarım, torunlarım, kitaplarım.

- Yatırımlarım: Kendimi eğitmeye yatırım yaptım.

 

SANA DAİR KISA KISA

- Yazar olmasan ne olmak isterdin?: Dekoratör.

- 30 yıl önceki haline döndün, ona ne öğüt verirdin?: Üzülme, her şey gelip geçer.

- Hayat motton varsa nedir?: Yaşam yaşama değer, yeter ki sen ona güzellikle yaklaş.

 

 

İYİ Kİ…

 

- İyi ki yapmışım: İyi ki yazmışım.

- İyi ki kabul etmişim: İyi ki rehberlik yapmayı kabul etmişim.

- İyi ki başladım: İyi ki sanat yazılarıma başladım.

- İyi ki yapmamışım: İyi ki iş hayatına atılmamışım.

Yazarın Tüm Yazıları