Hafta sonunda Ayvalık Ticaret Odası’nın davetiyle 2005 zeytin hasadı için Ayvalık’taydık.
İki gün boyunca ‘zeytin’ ve ‘zeytinyağı’nı konuştuk.
Zeytin nasıl toplanır, nasıl sıkılır merakımızı giderdik.
Elbet Ayvalık’ın ünlü ‘zeytinyağlı’ yemeklerini tatmakla kalmadık.
Düzenlenen panelde zeytinyağı sektöründe neler olup bittiğini öğrendik.
Sorunları da, umutları da.
Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçılar Birliği Başkan Yardımcısı Ali Güreli’nin dediği gibi,‘‘Türkiye önümüzdeki yıllarda dünyada baş oyuncu olacak...’
Olacak mutlaka ama nasıl?
Bir, zeytinyağı kapasitesini arttırarak.
İki, markalaşarak.
Kapasite meselesine geleceğim ama önce marka.
Ayvalık Ticaret Odası’nın önemle üzerinde durduğu bir konu var.
‘Coğrafi işaretleme...’
Nedir bu?
COĞRAFİ İŞARETLEME
Ayvalık zeytinyağlarının ‘Ayvalık’tan geldiğini belirten bir işaret.
Ortalıkta bir sürü Ayvalık zeytinyağı var.
Hangisinin nereden geldiği belli değil.
Oysa Ayvalık zeytinyağları başvurduğu Türk Patent Enstitüsü’nden böyle bir ‘coğrafi işaretleme’ alırsa sadece burada üretilen zeytinyağları için kullanılacak.
‘Coğrafi işaretleme’ Avrupa Birliği’nin de dikkat ettiği bir konu.
Bir İtalyan ya da İspanyol zeytinyağını satın aldığınızda mutlaka üzerinde hangi bölgeden geldiği vardır.
Tüketici bunu bilerek satın alır.
‘Coğrafi işaretleme’ markalaşma için önemli bir adım.
Gelgelelim Ayvalık Ticaret Odası’nın bu girişimine Tariş karşı çıkmış.
Çıkmış, çünkü kendisinin ‘Kuzey Ege’ yani Ayvalık’ın da dahil olduğu bölge için bir başvurusu var.
Zaten Tariş daha önce de Türk Patent Enstitüsü’nden ‘Güney Ege’ diye bir ‘coğrafi işaretleme’ almış.
Şimdi Ayvalık’a neden karşı çıkıyor?
Ne kadar çok ‘coğrafi işaretleme’ olursa Türkiye için daha iyi değil mi?
Dünya piyasalarında Türkiye’den bir ya da iki yerine 10 tane ‘coğrafi işaretleme’ olursa kötü mü?
Kapasite konusuna gelirsek.
Türkiye dünyadaki zeytinyağı üreticileri arasında şu anda 5. sırada.
Bu topraklarda dünyanın en eski zeytinciliği başladığı halde bu böyle.
Birinci sıradaki İspanya yılda 690 bin ton zeytinyağı üretirken bizim üretimimiz 99 bin ton.
Vahim olan şu:
Komşumuz Suriye bizi geçmek üzere.
TEMA’NIN İTİRAZI
Her yıl 10 milyon ağaç diken Suriye’ninüretimi bu yıl bizden fazla.
Dedeleri Sezai Ömer Madra, 1930’lu yıllarda Türkiye’nin 40 milyoneri arasında olan Sezai ve Salih Madra,Unilever’in eski genel müdürlerinden Mustafa Kürşat ve diğerleri.
Kürşat’lar ailece zeytinyağına gönül vermiş.
Kürşat ilk güzel ambalajlı şişeleri piyasaya süren marka.
Zeytin hasadını izledikten sonra bize müthiş bir öğle yemeği hazırlayan FatmaKürşat’ın bunda payı büyük.
Ailenin kızı Zeynep Kürşat isteyerekziraat okumuş.
Zeytini, ağacını, toprağını nasıl iyi biliyor.
Ali Kürşat ise otelcilik ve işletme mezunu ama otelcilik yerine zeytinciliği seçmiş.
Aile İtalya’da görebileceğimiz tipik bir zeytinyağı üreticisi ailesi gibi.