WikiLeaks’te Rusya’nın enerji karnesi

Merak etmeyin.

Wikileaks’ın bizde koparttığı fırtınanın benzerleri Fransa’da da yaşanıyor, Rusya’da da.

Moskova’dan Washington’a giden kriptolara bakılırsa, ABD’nin Rusya’nın gerçek bir demokrasiye dönüşeceğine ilişkin umudu zayıf.

Ne kadar güvenilir olduğunu da sorguluyor.

Rusya Hükümeti’nin her seviyede yolsuzluklara bulaştığına inanıyor.

Yolsuzlukta bir piramitten söz ediliyor.

Moskova Belediyesi, emniyet ve istihbarat birimleri ve “en tepedekiler”.

Artık “en tepedekilerin ” kimler olduklarını varın siz tahmin edin.

Moskova’daki Amerikalı diplomatlar izlenimleri, yakın ilişki kuramadıkları Rus diplomatlardan ziyade, Batılı diplomatlardan ve iş dünyasından.

Wikileaks belgelerinden, ABD’nin Rusya’nın enerji politikasını ve enerjiyle ilgili şirketlerini de sıkı bir takibe aldığı anlaşılıyor.

Benim de özellikle vurgulamak isteğim bu nokta zaten.

ENERJİ SEKTÖRÜ MODERN DEĞİL

Doğal enerjide yüzde 60 oranında bağımlı olduğumuz, ilk nükleer santralimizi gözü kapalı teslim ettiğimiz Rusya’nın enerji sektörü hakkında Wikileaks’te bolca malzeme var.

Ankara’nın enerji politikalarına yön verenlere de bunlara bir göz atmalarını tavsiye ederim.

Sanıyorum bunlara ulaşmak hayli kolay.

Belgelerde, Rusya’nın gaz ve petrol sektörlerinin, “modern bir yönetim” anlayışından ve “sermaye arttırma programları ” gibi şeylerden tamamiyle yoksun oldukları vurgulanıyor.

Putin’in çevresi, enerji kaynaklarından daha etkin bir şekilde yararlanmak yerine “politik araç” gözüyle bakma eğiliminde.

Batılı bir petrol şirketinin üst düzey yöneticisinin ABD’nin Moskova Büyükelçisi Beyrle’e “Kanada’nın 10 günde yapacağı bir sondaj işini Rusya ancak 20 günde tamamlayabilir” dediği aktarılıyor.

“Bunu yüzlerce sondaj işlemine çarpın Rus ekonomisinin üzerindeki yükünü hesaplayın” diye ekliyor aynı yönetici.

GAZPROM’A PUTİN DAMGASI

Moskova’daki ABD elçiliğinin enerji devi Gazprom ile ilgili izlenimleri de olumsuz.

Wikileaks belgelerinde “Gazprom ekonomik çıkarları ikinci plana atarak siyasi liderlere göre karar vermek zorunda” deniyor.

Örneğin, Gazprom ile İtalyan enerji şirketi Eni arasındaki hisse satışı meselesinde,  Gazprom’un piyasaya göre düşük bir fiyat önermesine rağmen
Berlusconi’nin Putin ile anlaşarak daha yüksek bir fiyat koparttığı aktarılıyor.

Peki Putin Wikileaks’e ne diyor?

Başbakan Erdoğan kadar öfkeli mi?

Önceki gece CNN’de Larry King’in programına çıkan Rusya Başbakanı son derece sakin ve rahat.

Wikileaks depremini fazla önemsemiyor gibi görünüp “karanlık bazı siyasi amaçlar için ortalığa saçılmış sahte belgeler de olabilir” iddiasında bulunuyor.

“Washington Rusya’nın iç işlerine fazla burnunu sokmasın” uyarısında bulunuyor.

SAMİMİ, DÜRÜST, YANSIZ

Putin, Wikileaks belgelerinin “karanlık siyasi amaçlara” hizmet edebileceğini iddia ediyor ama ABD bunlara diplomatlarının dürüst, samimi izlenimleri gözüyle bakıyor.

Önceki gün Washington’da yabancı basının sorularını yanıtlayan ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Philip Crowley bakın ne diyor?

“Bizim diplomatlar da, diğer ülkelerin diplomatları da yeryüzünün dört bir yanında. Hükümet yetkilileriyle, vatandaşlarla konuşup başkentlere raporlarını aktarırlar. Biz bu raporların samimi, tarafsız, direkt oldukları takdirde daha çok işe yarayacaklarına inanıyoruz”.

Demin bu satırları yazarken baktım sokaktaki vatandaşlara “Wikileaks hakkında ne düşünüyorsunuz” diye mikrofonu tutmuşlar.

Vatandaşlardan biri “ateş olmayan yerden duman çıkmaz” diyor.

İşin içinden çıkıyor.