Paylaş
Yıllar önce bir Türk ilaç şirketi bir kan hastalığına iyi gelecek bir ilaç keşfetmiş ancak bunun patentini almayı unutmuş.
Bu bilgiyi aktaran kişi Merck Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Şehram Zayer.
Zayer ile sohbetimizde, Sabancı Üniversitesi çatısı altında TÜBİTAK tarafından yönetilen SUNUM (Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi) ile Merck’in bir ay önce hayata geçen ortak girişimini konuşuyoruz.
“SUNUM-Merck Yaşam Bilimleri Uygulama Birimi” Türkiye’ye ne kazandıracak?
Merkezde biyoteknolojik ilaç geliştirilecek ve bunların denenmesiyle ilgili klinik araştırmalar yapılacak.
“Düşünün bu merkezde bir ilaç keşfedilirse bu ilacın fikri mülkiyeti Türkiye’de olacak. Bunun ekonomiye ciddi bir katkısı olacak” diyor Şehram Zayer.
İrlanda örneğini veriyor.
1980’lı yılların sonunda cari açık sorunu olan İrlanda ilaç Ar-Ge’sine ve klinik çalışmalara iyi teşvikler verdiği gibi vergi avantajları da getirmiş.
Bu uygulama ekonomisine bir hayat öpücüğü gibi olmuş.
Merck Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Şehram Zayer
23 MİLYAR DOLARLIK HEDEF
Zayer “İlaç sektörünün büyüklüğü 1 trilyon dolar. Yıllık Ar-Ge’si 160 milyar dolar. Bunun yüzde 3’ü Türkiye’ye gelse 5 milyon dolar yapar. Biyoteknoloji Ar-Ge’ye en fazla yatırım yapan sektör. Bilişim daha sonra geliyor” diyor.
2023 yılı kalkınma vizyonunda 23 milyar dolarlık biyoteknolojik ilaç eko-sisteminden söz edildiğini de vurguluyor.
2023’e dört yıl kala bu vizyonun yüzde kaçının hayata geçtiğini bilmiyorum.
Ancak SUNUM-Merck Yaşam Bilimleri Uygulama Birimi” nin biyoteknolojik ilaç geliştirmek için dev bir adım olduğunu söyleyebilirim.
Merkezde biyoteknolojik ilaçları geliştirmek için tüm cihazlar Merck tarafından temin edilmiş.
“Bu proje 2,5 yılımızı aldı” diyen Zayer’e çıkış noktasını sordum.
“Ankara’da Sağlık Bakanlığı’na bağlı olarak faaliyet gösteren Türkiye Tıbbi İlaç Kurumu’nu bir ziyaretimde biyoteknolojik ilaç geliştirmeye yönelik bir laboratuvarı kurulmasını gündeme getirdim. Kurum yol gösterici oldu. Teşvik almadık” diye anlatıyor.
“Böylelikle Türkiye’de ilk kez herkese açık bir biyoteknolojik ilaç geliştirme laboratuvarı hayata geçmiş oldu” diye ekliyor.
Özetle merkez Türk bilim insanlarının ve ülkemizdeki ilaç şirketlerinin biyoteknolojik ilaç keşfi için çalışmalarda bulanacakları bir ortam sunuyor.
İleride laboratuvarın dünyadaki şirketlere de açılması gündeme gelebilecek.
ÜRETİM DE YAPILACAK
Öte yandan laboratuvarda ticari olmayan üretim de yapılabileceğini belirten Zayer projenin başka boyutlarına da değiniyor.
Biyoteknolojk ilaçta 25 yıllık bir deneyimi olan Merck (şirket bu arada 352 yıllık) doktora öğrencilerine burs da verecek.
Zayer bununla ilgili “Sabancı Üniversitesi biyoteknoloji, kimya gibi alanlarda çalışan 15 öğrenciye burs verecek. Başka şirketlerle de görüştü. Bu öğrencilerden üçünün bursunu biz sağlayacağız” diyor.
Geleceğin bilim insanları bu burslar sayesinde yetişecek.
Bir ilaç molekülü 10 ila 15 yıl arasında gelişirken, yatırım maliyeti 1 milyar ila 1,5 milyar dolar.
Türkiye işin daha çok başında ama hiç olmazsa dev bir adım atılmış durumda.
Paylaş