İslam dünyası niye geri kaldı

Batı'ya karşı tepki misyonerlerin suçu

Kadın hakları sömürgecilikte darbe yedi

Petrol parasıyla bina yapıldı, toplum ihmal edildi

UZUN zamandan beri süregelen bir tartışma bu.

11 Eylül'den önce de vardı, ama son dönemlerde daha da yaygınlaştı.

Mesele şu: Yüzyıllar boyunca zengin ve güçlü olduktan sonra İslam Dünyası bugün neden geride? Batı ile İslam arasında ipler nasıl koptu?

6 milyonluk Müslüman nüfusu nedeniyle en fazla Fransa'nın gündeminde olan bu tür tartışmalardan birine Davos'ta rastladım.

Panelin adı ‘‘Modernite geleneğe karşı: Müslüman dünyası için bir meydan okuma.’’

Katılımcılara gelince, Karen Armstrong İngiliz yazar, Şefik Ghabra Kuveyt Üniversitesi'nde siyasi bilimler profesörü, Yvonne Haddad Georgetown Üniversitesi'nde İslam tarihi profesörü, Riffat Hassan Louisville Üniversitesi'nde ilahiyat profesörü, Lubna Olayan Suudi Arabistanlı bir iş kadını.

Bakalım neler söyleyecekler...

Bernard Lewis'in aynı soruya cevap aradığı ‘‘What Went Wrong’’ kitabından farklı şeyler duyacak mıyız?

Haddad, sömürgecilik dönemi üzerinde duruyor.

İlginç şeyler söylüyor.

Araştırmalarına göre, sömürgecilik kadın haklarına önemli bir darbe indirmiş.

Meselá,İngilizler Mısır'a gelmeden önce kadınlar mahkemede haklarını arayabiliyormuş. İngilizler bu haklarını ellerinden almışlar.

Yine Mısır'da İngilizler gelmeden önce kadınlar doktorluk yapabiliyormuş. İngilizler kadınların doktorluğuna son vermiş. Mısırlı kadınlar sadece hemşirelikle yetinmek zorunda kalmışlar.

Bu arada, kadın doktorlara alışkın olan kadın hastalar da erkek doktorlara gitmeyince sağlık sorunları artmış.

Haddad'ın sömürgecilik dönemiyle ilgili dikkat çektiği başka bir nokta misyonerlerle ilgili. Misyonerlerin Müslümanlık aleyhinde sarfettikleri sözler Batı'ya tepkiyi arttırmış doğal olarak.

‘‘Bush'un misyonerlerden farkı yok...Afganistan'da dağıtılan kitapçıklarda Bush'un İslam'ı kurtaracağı iddiaları var’’ diyor.

Riffat Hassan'ın (İsmine bakıp aldanmayın. Kendisi Pakistan asıllı bir kadın) dikkat çektiği en önemli nokta şu: ‘‘İslam Dünyası ile Arap Dünyası aynı değil.’’

ESAS ÇATIŞMA NEREDE


Profesör Hassan'a göre, İslam Dünyası'nın altyapı modernleşmesine ya da modern ürünlere itiraz yok. Esas çatışma noktası Batı kültürünün yayılmasında.

Hassan İslam'ın yorumlanmasında sorun olduğunu kabul edenlerden.

‘‘Batı Dünyası İslam'da reformun ne kadar güç bir iş olduğunun farkında değil’’ diyor.

‘‘İslam Dünyası'na zaman verin’’ diyen kişi ise İngiliz tarihçi Karen Armstrong.

‘‘Batı'da modenleşme uzun bir süreçti. 16. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar devrimlerin, kanlı savaşların damgasını vurduğu bir süreç... Bağımsızlıklar ilan edilmiş. Müslüman Dünyası'nda ise paradoksal bir şekilde modernleşme bağımlılıkla gelmiş.’’

Armstrong
'dan bir nokta daha: Modernleşme Batı'da yeni ve heyecan verici bir şeyler yaratma gibi algılanırken, Müslüman Dünyası'nda yenilikten ziyade taklit olarak algılanmış.

Suudi Arabistanlı iş kadını Lubna Olayan da, zamanla bazı şeylerin değişeceğine inananlardan.

Müslüman Dünyası’na bir öz eleştiri getiren panelist ise Kuveytli profesör Şefik Ghabra.

‘‘Petrolden paralar kazanıldı, modern yollar, binalar yapıldı ama toplum ıskalandı. İnsana eğitim, sağlık hiçbir konuda yatırım yapılmadı. Devlet ile toplum arasında diyalog sağlanmadı. Toplum yabancılaştırıldı. Modernleşme, demokratikleşme, şeffaflık için aynayı kendimize tutmalıyız.’’

Bir saatlik panelde, havada uçuşan ve benim not defterime kaydettiklerim bunlardı işte....
Yazarın Tüm Yazıları