Ancak Emel Armutçu’nun tespit ettiği gibi, amacından biraz saparak insan haklarından ziyade şehrin sorunlarının konuşulduğu bir platforma dönüşüyor.
Nitekim, trenin konferans salonunda, Sakarya Valisi Hüseyin Atak, Adapazarı Belediye Başkanı Aziz Duran, Tüvasaş (Türkiye Vagon Sanayi A.Ş) Genel Müdürü İbrahim Ertiryaki’nin katıldığı toplantıda Adapazarı’nın sorunları kendiliğinden masaya geliyor.
40 günden beri yollarda olan Hürriyet ekibi "insan hakları"yla ilgili sorular sormazsa mesele kaynayıp gidecek.
Adapazarı’nda "kadın sığınma evleri"nin olup olmadığını, sokak çocuklarının sayısını bu sayede öğreniyoruz.
SAKARYA DİLOVASI OLMASIN
Trenin geçtiği her yerde durum aynı mı bilmiyorum ama Adapazarı’nda resmi yetkililerle halk arasında görüş ayrılığı fazla.
Örneğin, Adapazarı’nda sokak çocukların sayısı resmi sayılara göre 12, toplantıya katılan Adapazarı Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sezai Matur’a göre 120’ye yakın.
Yine Matur ile AKP’li Belediye Başkanı Aziz Duran arasında "orta derece" hasarlı binaların akıbetiyle ilgili görüş ayrılığı var.
Matur’a göre sayıları 60-70 kadar olan bu binalar hemen yıkılmalı.
Zira hemen yanı başlarında depremden sonra inşa edilen iki katlı evleri de tehdit ediyorlar.
Duran bunların yıkılmasına karşı.
Görüş ayrılıkları Adapazarı’nın geleceğinde de ortaya çıkıyor.
Masanın etrafındaki yetkililer şehrin önemli bir sanayi merkezine dönüşmüş olmasından memnunlar.
"Adapazarı’nın ihracatı ithalatından fazla. Sanayisi 48 bin kişiye istihdam sağlıyor" diyorlar.
Oysa Sezai Matur önemli bir uyarıda bulunuyor:
"Sanayileşme adına önemli tarım alanları da elden gidiyor. Altyapı sanayileşmenin hızına yetişemiyor. Denetimsiz sanayileşme yüzünden Sakarya, Dilovası olmasın" diyor.
Dediğine göre, hayvancılık da hızlı sanayileşme nedeniyle önemli bir darbe almış.
KORELİLERLE ORTAK ÜRETİM
Şehrin sorunlarını epey bir tartıştıktan sonra Tüvasaş Genel Müdürü İbrahim Ertiryaki kısa bir film izlettiriyor.
1950 yılında Adapazarı’nda TCDD’nin bünyesinde kurulmuş Tüvasaş’ın hikayesi bu.
Demiryollarımızda seyahat eden her türlü vagonu, hafif raylı araçları ve içinde bulunduğumuz "İnsan Hakları Treni"ni de üretmiş olan Tüvasaş yeni bir atılım içersinde.
Daha geçtiğimiz günlerde Güney Korelilerle ortak bir şirket kurmuş.
Hyundai’nin Rotem Şirketi’yle birlikte yeni oluşturulan "Eurotem" Şirketi ilk aşamada dizel tren üretilecek.
Bir sonraki aşama ise İspanya’nın ihalesini kazandığı "hızlı treni" üretmek.
Avrupa’da çeşitli ortaklıkları olan Güney Koreli Rotem Şirketi’yle ortaklık Tüvasaş’a yepyeni bir vizyon getirmiş.
Ertiryaki, bu yüzden şirketin 105 milyon YTL olan cirosunun bu yıl 150 milyon YTL’ye ulaşabileceğini söylüyor.
"Eurotem"in hızlı tren üretimine başladıktan sonra Avrupa’ya da ihracat yapabileceğini de ilave ediyor.
Tüvasaş’ın en önemli sorunu ise giderek büyüyen Adapazarı’nın tam merkezinde kalmış olması.
Oysa ileriye dönük büyük projeleri olan bir şirketin her şeyden fazla nefes alacak bir alana gereksinimi var.
Öyle değil mi?
Parkta kablosuz internet
HÜRRİYET Treni’ndeki toplantıdan sonra Belediye Başkanı Aziz Duran ile küçük bir şehir turuna çıkıyoruz.
Duran, depremden sonra yaklaşık 25 bin konutun inşa edildiği, Adapazarı’nın uydu şehri durumundaki Yenişehri göstermek istiyor.
Projesi depremden iki yıl önce yapılmış olan Yenişehir hızla büyüyüp gelişiyor.
Artık her Adapazarlı’nın gönlünde buradan bir ev almak yatıyor.
15 yıldan beri belediye başkanlığını yürüten Aziz Duran’ın gezdirdiği yerler arasında 40 dönümlük bir bataklık alan üzerinde kurulan Orman Park ile 160 dönüme kurulu Kent Park var.
Hollandalı bir peyzaj mimarının danışmanlığı ile yapılan Kent Park’ı gördükten sonra İstanbul adına bir daha üzüldüm.
İstanbullular hayatlarında park görmemişler.
Adapazarı’nda beni en fazla etkileyen ise Orman Park ile tren garının hemen yanı başındaki meydanda kablosuz internet erişimi oldu.
Bu Türkiye’de bir ilk mi?
Bilmiyorum ama son derece yararlı bir hizmet olduğu kesin.