Göçmen istemiyorsanız yatırım yapın

Barcelona
AVRUPA Birliği 10 yıl önce Barcelona’da başlattığı ‘Avrupa-Akdeniz ortaklığı’ yani ‘Barcelona Süreci’nin bilançosunu yine bu şehirde çıkartıyor.

Bilançonun ne olduğu her düzeyde sorgulanıyor.

Medya, sivil toplum kuruluşları, hükümet yetkilileri.

Başbakan Erdoğan’ın beraberindeki heyetle buraya gelmesinden iki gün önce Akdeniz Enstitüsü’nün daveti üzerine Barselona toplantılarının medya ayağına katılıyorum.

Akdeniz’in diğer yakasından yani Kuzey Afrika ve Ortadoğu’dan gelen gazeteciler öfkeli.

Avrupa Birliği yetkililerini 10 yıl önce verilen sözleri tutmamakla suçluyorlar.

Zengin kuzey ile fakir güney arasındaki uçurum 10 yılda azalacağına aksine artmış.

Başta eğitim olmak üzere hiçbir sorun halledilmemiş.

Gazeteciler soruyor:

‘Avrupa Birliği ‘Barselona Süreci’ ne yılda 3 milyar Euro ayırdığı iddiasında. Peki bu para nereye gitti?’

Avrupalılar savunmada.

Avrupa Komisyonu’na bağlı ‘Avrupa Yardım İşbirliği’ Ofisi’nin Başkanı Richard Weber, ‘Bardağı boş ya da dolu görme meselesi. Ben iyi işler yaptığımıza inanıyorum’ diyor.

Weber’in iddiasına göre, nüfus artışı 10 yıl önce olduğu kadar korkunç boyutlarda değil.

8 milyon çocuk okula gitmeye başlamış.

Yeni radyo ve televizyon yayınlarına destek verilmiş.

Barcelona Süreci’ henüz 10 yılını kutluyor. Yaptığımız işler henüz görünmüyor. Biraz zaman tanımak gerek’ diyor Weber.

Weber
ne derse desin Avrupa Birliği ‘Barcelona Süreci’nin 10 yılda pek de yol almadığının farkında.

YENİ POLİTİKALAR DEVREDE

Bu yüzden devreye yeni politikalar, yeni kurumlar sokma gereğini duymuş.

Bunlardan üç tanesi önemli:

- Avrupa-Akdeniz Parlamenterler Asamblesi,

- Avrupa Yatırım Bankası bünyesinde bölgedeki yatırımları kolaylaştırmaya yönelik FEMİP girişimi,

- Kültürler arası diyalogu sürdürecek Anna Lindh Vakfı.

Bunlara ilaveten geçtiğimiz günlerde yine bu sütunlarda sözünü ettiğim yeni ‘Komşuluk Politikası’ da var.

ABD’nin ‘Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika’ projesinin bir benzeri olan ‘Komşuluk Politikası’ndan sorumlu Benita Ferrero-Waldner da Barselona’daydı.

Avrupa Komisyonu’nun dış ilişkilerinin de başında olan Benita Ferrero-Waldner’a göre bu yeni ‘Komşuluk Politikası’ ‘Barcelona Süreci’nin hızlandırılmasına yardımcı olacak.

AKDENİZ BANKASI GELİYOR

Akdeniz’in kuzeyiyle güneyi arasındaki uçurumu kapatmak için ne politikalar devreye konursa konsun işin püf noktalarından biri daha çok yatırım.

Avrupa Yatırım Bankası Başkan Yardımcısı Philippe de Fontaine Vive’in dediği gibi ‘Avrupa daha fazla göçmen istemiyorsa yatırım yapacak.’

Kuzey Afrika
ülkelerinde resmi işsizlik rakamları yüzde 15 dolayında.

Ancak Barcelona’daki Arap meslekdaşlarla sohbette bu rakamın yüzde 30 hatta 40’ı bulduğunu ortaya çıkıyor.

Avrupalıların ürktüğü göçmen akını işte bu yüzden.

Yoksul, aç Kuzey Afrikalılar insan kaçakçılarının eline düşüp kendilerini ilk buldukları teknelere atıyorlar.

Barcelona’da her televizyonu açtığımda bu insanlık dramı karşımda.

Tekneler batıyor, insanlar boğuluyor.

Sonuçta Avrupa Birliği keseninin ağzını daha fazla açmak, Avrupalılar buralara daha fazla yatırım yapmak zorunda.

Avrupa Yatırım Bankası, AB’nin yeni bütçesinin belli olacağı 2007 yılına kadar ‘Barcelona Süreci’ için ek 1.5 milyar Euro’luk yardım kararı almış.

Philippe de Fontaine Vive’e göre bu ‘10. yıldönümü hediyesi’.

Banka ayrıca yukarıda sözünü ettiğim FEMİP girişimiyle krediler sağlıyor.

Ayrıca bir Akdeniz Bankası kurulması planlanıyor.

Katalan Hükümeti’nin 30 milyon Euro’luk, Avrupa Yatırım Bankası’nın 15 milyon Euro’luk katkılarıyla Barcelona’da Kuzey Afrika için yeni bir fon da oluşturulmuş.

Dediğim gibi kesenin ağzını açmadan olmuyor.

Türkiye’nin AB üyeliği Kuzey Afrika’ya umut vermiş ama

‘BARCELONA Süreci’nin 10. yıldönümünde burada olmanın bir avantajı üst düzey politikacılarla bir araya gelme fırsatı.

Katalan Hükümeti’nin Başkanı Pasqual Maragall ile verdiği davette karşılaşıyoruz.

Maragall eski Barselona Belediye Başkanı olduğu dönemde Başbakan Erdoğan ile yakınlık kurmuş.

Nitekim Başbakan Erdoğan, Mayorka üzerinden Barcelona’ya gelir gelmez ilk ziyaretini Maragall’a yapıyor.

İspanya Dışişleri Bakanı Miguel Angel Moratinos ile de sohbet imkanı var.

Moritanos, benim de dahil olduğum sınırlı sayıda gazeteciyi kabul ediyor.

Medeniyetler İttifakı’nı anlatıyor sorum üzerine.

Arap meslekdaşlar özellikle Kuzey Afrikalılar Türkiye’nin AB üyeliğinden yola çıkarak ‘AB bize nasıl bir statü verecek’ diye soruyorlar.

AB Fas’ın üyelik başvurusunu yıllar önce reddetmiş.

Moritanos diyor ki: ‘Avrupa bazı ülkelerle ekonomik, kültürel alanlarda entegrasyon yanlısı ama üyelik söz konusu olamaz.’

Peki bu ülkeler hangileri?

Moritanos sayıyor: Fas, Cezayir, Tunus, İsrail ve Filistin.
Yazarın Tüm Yazıları