Bayar: Gençlere umut olmak için buradayım

TÜRK siyasi yaşamının yükselen yıldızı, Washington Büyükelçiliği eski Müsteşarı ve Süleyman Demirel'in eski dışişleri danışmanı Mehmet Ali Bayar, ilk konuşmasını dün Türk Fransız Ticaret Derneği'nde yaptı.

Söyleşili yemekli toplantılarını kaçırmadığım Türk Fransız Ticaret Derneği'nin bu ayki konuğu olan Mehmet Ali Bayar, derneğin başkanı tarafından ‘‘çocukluğunda politika kazanına düştü’’ diye takdim ediliyor.

Bayar, kendisini dinlemeye gelenlerin çoğu Fransız olduğu için konuşmasına Fransızca'yla başlıyor, ancak bir iki dakika sonra gayet sempatik bir şekilde ‘‘ruh sağlığınızı bozmak istemiyorum’’ diye İngilizce devam ediyor.

Bayar konuşmasına, Fransa ile Türkiye arasındaki son gerginliğe değinerek ‘‘Harita olayını kınıyorum ve Fransa'dan da kınayan sesler yükselmesine seviniyorum. Fransız yargısına güvenmek istiyorum’’ diye başlıyor.

‘‘18 Mayıs'ta Demokrat Türkiye Partisi kurultayında başkan seçilmeyi bekliyorum’’ diyen Bayar ‘‘Burası Türkiye yine de belli olmaz’’ diye eklemeyi ihmal etmiyor.

Politikaya ‘‘balıklama’’ atladığını belirten Bayar, bu yolu seçmesinin nedenini şöyle izah ediyor:

‘‘Birkaç ay önce elime geçen bir kamuoyu yoklaması nihai bir karar almama yol açtı. Buna göre, Türk gençlerinin yüzde 70'i Türkiye'yi terk etmek istiyordu. Bir ülkenin geleceğinin yüzde 70'ten mahrum kalması ne korkunç. İşte bu yüzden buradayım. İnsanlara gelecek için bir umut, bir şans vermek için buradayım.’’

Bayar
gençlerin Türkiye'nin geleceğiyle ilgili umutsuzluğa kapılmalarına örnek olarak ABD'ye vize başvurularındaki artışı gösteriyor. ‘‘2000 yılında göreve geldiğimde 120 bin başvuru vardı. Görevi bıraktığımda ise 1,5 milyona yaklaşmıştı başvuru talebi’’ diyor. Başvuru sahiplerinin çoğunun orta sınıftan, doktor, avukat gibi meslek sahibi kişiler olduğunu da ekliyor.

TÜRKLER POLİTİKAYA İLGİSİZ

Türk insanının son yıllarda politikaya karşı ilgisini kaybettiğini belirten Mehmet Ali Bayar ‘‘Doğduğum yer olan Sakarya'dan biliyorum Türk insanı artık politikayla ilgilenmiyor, kendilerini isteyerek bu alandan uzaklaştırdılar. Neden? Çünkü sorunlarına çare getirmiyor politikacılar. Türkiye geçtiğimiz 20 yıl zarfında iki kez yeniden yapılanmaya girişti ama sorunlar olduğu gibi aynı yerde: Sağlık, eğitim ve en önemlisi iş’’.

İstihdam Mehmet Ali Bayar'ın konuşmasında özellikle üzerinde durduğu konu. Sokaktaki insan için ilk sırada iş, ikinci sırada ise ekonominin geldiğini anlatıyor. ‘‘Esasında ekonomi ile iş birbirinden ayrılmaz ama sokaktaki insana faizlerin düşmesi ya da kurlar bir anlam ifade etmiyor. Çünkü o sadece iş istiyor’’ diyor ve ilave ediyor: ‘‘Her yıl milyonlarca kişiye iş yaratmalıyız.’’

Avrupa vizyonu Türkiye'siz olamaz

TÜRK Fransız Ticaret Derneği'ndeki konuşmasının 9 Mayıs ‘‘Avrupa ve Gençlik’’ gününe denk geldiğini hatırlatan Mehmet Ali Bayar, sık sık Avrupa Birliği Türkiye ilişkilerine değiniyor.

Türkiye'nin Avrupa'daki tek ‘‘yükselen piyasa’’ olduğunu vurgulayan Mehmet Ali Bayar, AB üyeliğinin ulusal bir hedef olduğunu söylüyor.

‘‘Avrupa vizyonu Türkiye'siz olamaz’’ diyen Bayar'a göre, Türkiye'nin geleceği de AB üyeliğinde yatıyor. AP Genel Sekreteri babası Nuri Bayar'ın ‘‘idolü’’ olduğunu belirten Mehmet Ali Bayar ‘‘Babam yıllar önce parlamentoda yaptığı konuşmada Türkiye'nin Avrupa'nın parçası olduğunu söylemişti. Onun her söylediği bugün için de geçerli’’ diyor.

Kadınlara ayrılan kotayı yükseltecek

Mehmet Ali Bayar'a göre, 22 ay içersinde yapılacak seçimler Türkiye'nin tarihinde en önemli seçimler olacak. Çünkü ya geçmişe bağlı kalacağız ya da geçmişle tümden bağlarımızı kopartıp yeni bir geleceğe yelken açacağız.

Ona göre, Türk insanı politikaya ilgisiz olsa da her türlü değişime açık.

Peki Bayar, Türkiye'nin yeni geleceğini nasıl görüyor?

Partilerin tüzüğü başta olmak üzere tüm sistem değişecek.Yeni anayasa, başta vergi reformu olmak üzere reformlar, özelleştirme dört dörtlük yapılacak.

Bayar özellikle politik partilerin kendilerine çekidüzen vermeleri gerektiğini söylüyor: ‘‘Partiler yeni kan getirmeyecekse onlara neden ihtiyacımız var. Bu politikasız bir demokrasi’’ diyor.

Kendi hedefinin ise tek partili bir hükümet olduğunu söylüyor.

Elinden geldiği kadar Türk kadınını politik yaşama katmaya çalışacağını söylüyor. ‘‘Kadınlar laik Türkiye'nin en büyük zenginliğidir. Elimden gelirse kadınlara ayrılan kotaları yüzde 50'ye çıkartırım’’ diyor.
Yazarın Tüm Yazıları