Paylaş
“Bilmem kaç milyon Muhammed isimli kişi var, bilmem kaç milyon Musa isimli kişi var. Orada çizilen Hz. Muhammed değildir” tarzı bir savunma yaptı Leman.
*
Neden böyle bir savunma yaptı?
*
Çünkü büyük halt etmişti. Çünkü güçlü bir tepkiyle karşılaşmıştı.
Tek çıkar yolu şuydu:
Herkesin aklıyla alay etme cüretini göze alarak tornistan yapmak.
Neyse... Bu da bir şeydir. Belki bu tornistanın içinde bir pişmanlık kırıntısı da vardır.
*
Leman’ı anlıyorum.
“Evet kardeşim, biz Hz. Muhammed’in karikatürünü çizdik” demesi beklenemezdi. İnandırıcı olmasa da bir savunma yapmak zorundaydı.
Leman’ı anlıyorum ama Özgür Özel’i hiç anlamıyorum.
*
Karikatür bal gibi de Hz. Muhammed ile Hz. Musa çizimleri içerdiği halde...
Özgür Özel, Leman’ın o saçma savunmasını hiç sorgulamadan aldı kabul etti.
“O karikatürde Peygamberimiz yok” dedi.
*
Hükümet “var” diyor, bakanlar “var” diyor, Bahçeli “var” diyor, Ekrem İmamoğlu “var” diyor, Mansur Yavaş “var” diyor, İYİ Parti “var” diyor, Saadet Partisi “var” diyor, DEM Parti “var” diyor, Davutoğlu “var” diyor.
Bir tek Özgür Özel “yok” diyor.
*
Yarın öbür gün o karikatürü çizen densiz provokatör, “itirafçı” olup “Evet, Hz. Muhammed’i çizdim” dese...
Acaba ne diyecek Özgür Özel?
*
Buldum ne diyeceğini.
“İtirafını kabul etmiyorum, kendi kendisine iftira atıyor, iftiracı o” der.
İMAMOĞLU VE YAVAŞ’IN ÖZGÜR ÖZEL’DEN FARKI
HZ. Muhammed’in bu ülkenin büyük çoğunluğu için taşıdığı anlamı...
Ekrem İmamoğlu da çok iyi bilir.
Mansur Yavaş da çok iyi bilir.
*
Ekrem İmamoğlu...
Sağdan gelmektedir. ANAP’lı geçmişi vardır. Süleymancı kurslarına gittiği iddia edilmektedir. Hz. Muhammed söz konusu olduğunda nasıl bir tutum alması gerektiğini bilir.
*
Mansur Yavaş...
Ülkücü kökenlidir. Sağdan gelmektedir. Muhafazakâr duyarlılıkları çok iyi bilir. Hz. Muhammed söz konusu olduğunda ne yapması gerektiğini çok iyi bilir.
Bu nedenle her iki isim de...
Leman’ın yaptığı kışkırtıcı densizliğe, gösterilmesi gereken tepkiyi gösterdi.
*
Keşke Özgür Özel’in yolu da...
Biraz Ülkü Ocakları’ndan, biraz ANAP’tan, biraz sağ-muhafazakâr camialardan, biraz Süleymancı yurtlarından falan geçseydi.
Böylece halkın büyük çoğunluğunun “Muhammed’e can feda” duyarlılığını daha iyi özümsemiş olurdu.
Ve Leman dergisine hiç değilse en azından...
“Peygamberimiz söz konusu olduğunda dikkatli olmanız gerekirdi. Yanlış anlamalara meydan verecek işler yapmamalıydınız” demesini bilirdi.
NE VAR BUNDA CANIM DUYARSIZLIĞINA DAİR
HZ. Muhammed resmedilmez, karikatürize edilmez.
Resmin niyetinden, karikatürün amacından bağımsız olarak bu böyledir.
*
İnanç böyle gelişmiştir, kültür böyle şekillenmiştir, örf böyle ilerlemiştir.
Müslümanların kırmızı çizgisidir bu konu.
*
“Ne var bunda canım” diyerek...
Müslümanların bu hassasiyetini ısrarla anlamak istemeyenler var aramızda.
*
Müslümanların bu hassasiyetini anlamıyorlar ama başka bazı hassasiyetleri gayet iyi anlıyorlar.
Mesela Avrupa’daki “Yahudi soykırımı” ile ilgili hassasiyeti.
*
“Yahudi soykırımı olmamıştır” diyen birinin Avrupa’da hayatı karartıldığında...
Tek kaşlarını kaldırıp bilmiş biçimde... “Ne var bunda canım. O da öyle söyleyiversin” falan demek bunların akıllarından bile geçmez, geçemez.
ATATÜRK’TEN YADİGÂR EN ZARİF GELENEK
1927’de koşulmuş ilk Gazi Koşusu. Atatürk izlemiş bu koşuyu. “Neriman” isimli safkan kazanmış. Sahibi: Ali Muhiddin Hacıbekir.
*
Gazi Koşusu, 1927’den beri en prestijli yarış. Jokeyler ve at sahipleri için kariyerlerinin en üst noktası. Spor, sanat, iş dünyası ve cemiyet hayatının önde gelen isimlerini bir araya getiren bir gelenek. Şıklık ve zarafet, bu geleneğin en önemli özelliği.
Gazi Koşusu’nda tribünler çiçek açar.
Gazi’nin en dikkat çeken üç özelliği vardır: BİR: Kadınlar ve şapkaları. İKİ: Kadınlar ve eldivenleri. ÜÇ: Kadınlar ve dürbünleri.
*
Gazi Koşusu, Atatürk’ün anısına düzenlenen Türk atçılığının derbisi.
“Hipodrom.com” ise son dönemde Türk at yarışçılığına nefes olmuş yasal bir bahis platformu.
Son Gazi Koşusu’na katılan birbirinden ünlü isimler, “Hipodrom.com” ve Tay TV’nin misafiri oldular.
*
Ben Gazi Koşusu’ndaki bu karnaval havasını hep çok sevmişimdir.
Şıklık yarıştırılan bu arenadan yansıyan fotoğrafları pek beğenirim.
*
Eşref Rüya ve Uzak Şehir gibi reyting rekorları kıran Kanal D dizilerinin yıldızları, bu yılki Gazi Koşusu’nun gözdeleriydi mesela.
Tülin Şahin’in üç gün provayla yaptırdığı şapkası, Merve Dizdar’ın şık dürbünü, Aslı Bekiroğlu’nun 1950’lere selam gönderen tarzı... Hepsi muhteşemdi.
*
Atamızdan yadigâr Gazi Koşusu geleneğinin güçlü biçimde devam etmesine sağladıkları eşsiz katkı için...
Teşekkürler Demirören Medya Grubu. Teşekkürler “Hipodrom.com”. Teşekkürler Tay TV.
Paylaş