BÖLGEYİ sonu belirsiz bir savaşa sürükleyen ABD'deki panik havasını izlemeye değer.
Sanırsınız Irak ile sınır komşusu olan kendisi.
Amerikalılar öylesine bir savaş, bir terör saldırısı korkusuna kapılmış ki bazen gördüklerim, okuduklarım bana gerçeküstü geliyor.
Virginialı Rita Kobylenski'nin evinin resmi önümde.
Salonunda kutu kutu pet şişeler, konserveler, ilaçlar, piller, kapı ve pencerelere yapıştırılmak üzere bantlar ve ne işe yaradıklarına aklımın ermediği sürüyle malzeme...
Amerikalı genç kadın banliyödeki evini kimyasal ve biyolojik bir saldırıya karşı hazırlıklı duruma getirmek için tam iki gün uğraşmış.
Kocasıyla ve çocuklarıyla kaçabilecekleri yolları dahi planlamış.
Sokaktaki Amerikalı'nın paniğine, Koblyenski'ye yer veren Time Dergisi'nde, bir de ‘‘Çocuklarla nasıl konuşacaksınız’’ diye bir başlık okuyunca nedense birden kan beynime sıçradı.
Yazıya göre, Amerikalı çocuklar televizyonda izledikleri savaş haberlerinden, anne babalarının konuşmalarından, yüzlerindeki kaygılı ifadeden, ürkek tavırlarından kötü etkileniyorlarmış.
Derginin editörlerinden Claudia Wallis anne ve babalara tavsiyelerde bulunuyor:
‘‘Korkularınızı çocuklara hissettirmeyin. Konuşulanları aman fazla duymasınlar. Sorularına kısa, detaya fazla girmeyen cevaplar verin. Cevaplar daima onları rahatlatacak nitelikte olsun.’’
Portlandlı psikoloji Chris Kaufman ‘‘Çocuklara iyi kulak verin, yanlış bildiklerini düzeltin. Özellikle erkek çocuklar savaş ve silahlarla ilgili fanteziler yaratmaya bayılırlar’’ diyor.
SAVAŞ ONLARA UZAK
Son bir tavsiye ve bizler için en can alıcı olanı şöyle: ‘‘Küçük çocuklar evlerinde, ailelerinin yanında kendilerini güvende hissetmeliler. ABD Irak'ta savaşa girse dahi bunun evden çok çok uzaklarda olduğunu söyleyin. Onları korumak için her önlemin alındığını bilsinler.’’
Savaş Amerikalı küçük çocuklardan kilometrelerce uzakta...
Gece yatarken bir savaş uçağının sesini duymaları küçük bir ihtimal.
Peki bizim buralardaki küçük çocuklar ne olacak?
Buradakiler, Suriye'dekiler, İsrail'dekiler ama en fazla Irak'takiler ne olacak?
Savaş geldiğinde hemen yanıbaşında olanlar, savaşın tam göbeğinde kalacak olanlar, başlarına bombalar yağacak olanlar ne yapacak?
Hangi anne baba, hangi psikolog onların korkularını yatıştırabilir?
Hangi anne baba, hangi psikolog onların kendilerini güvende hissetmelerini sağlayabilir?
Profesör Doktor Aysel Ekşi'ye savaş korkusuna kapılmış bir çocuk vakasına rastlayıp rastlamadığına sordum merakımdan.
‘‘Henüz öyle bir vakaya rastlamadım’’ diyor.
Çocuklarda şimdilik en ağır basan korku deprem korkusuymuş.
Peki Amerikalıların çocukları için psikolog peşinde koşmalarına nasıl izah edilebilir?
‘‘Silahların Iraklı çocukları öldürmek üzere gittiklerini biliyorlar. Büyük bir suçluluk duygusu içersindeler, Iraklı çocuklar yerine kendi çocuklarını koruma ihtiyacını hissediyorlar. Suçlulukta yer değiştirme mekanizması devreye girmiş’’ cevabıyla karşılaşıyorum.
Boğaziçi Üniversitesi'nden Doktor Alper Şahin, Irak'ta savaştan sonra özellikle Güneydoğu Anadolu bölgesinden psikologlara bir akın olabileceği görüşünde.
Iraklı çocuklara gelince...
Son 10 yılda 1 milyon 700 bini ambargo nedeniyle ölmüş.
Sadece 2002 yılının ilk altı ayında ölenlerin sayısı 100 bini geçmiş.
1991 Körfez Savaşı'nda kullanılan silahların radyoaktif etkisi yüzünden 12 yaşındaki kız çocuklarının bile göğüs kanserine yakalandıkları söyleniyor.