ABD’nin imajı hükümetten fazla işadamlarının derdi

RİVAYET o ki 11 Eylül’den hemen sonra ABD Başkanı George Bush yakın çevresine şöyle yakınmış:

‘Dünyada durumumuz gayet iyiydi.. Ne oldu da artık sevilmiyoruz?’

Yanlış bir tespit.

Zira, dünyanın önde gelen reklam ajansı DDB’nın Başkanı Keith Reinhard’a göre ABD’nin dünyada ‘sevilmemesi’, dolayısıyla imaj sorunu yaklaşık 20 yıldan beri varolan bir sorun.

Irak Savaşıyla giderek ciddi boyutlara varan bir sorun.

En fazla da Amerikan iş dünyasını etkileyen bir sorun.

Keith Reinhard iki yıl önce, iş dünyasının desteğiyle ‘Diplomatik Eylem için İş Dünyası’ diye bir hareket başlatmış.

Medina-Turgul DDB reklam ajansının 10. kuruluş yıldönümü nedeniyle İstanbul’a gelen Reinhard, ABD’nın ‘imaj sorunuyla’ ilgili ilginç şeyler söylüyor.

ABD karşıtlığının dış politikası kadar Amerikalının kişiliğiyle de alákası var.

23 ülkede yaptıkları kamuoyu araştırmasında aşağıdaki gerçekleri ortaya çıkmış.

‘İnsanlar, Amerikalılara bencil, cahil, küstah, tüketim meraklısı gözüyle bakıyorlar’...

ABD, beş, on yıl önce insanların hayalini süsleyen ülkeydi.

‘ABD’de parlak bir gelecek’ düşü vardı.

Şimdi öyle değil...

ABD’nın yerini Avustralya, Kanada, İngiltere, Almanya almış.

ABD’ye ‘gelecek düşüyle’ bakanlar sadece Hintliler.

İNGİLİZLER AMERİKAN MARKASI ALMIYOR

İngiliz entelektüeller arasında bile ‘Amerikan markası almam’ diyenlerin oranı yüzde 37.

Bu negatif imaj nedeniyle elbet en büyük darbeyi yiyen sektörlerden biri turizm sektörü.

Birkaç yıl öncesine oranla ABD dünyadaki 1 numaralı destinasyon.

Bugün 6. sırada.

Vize zorlukları en fazla eğitim sektörünü vurmuş.

Reinhard’ın dediğine göre, vize sorunları nedeniyle ABD’nin Kanada ya da İngiltere gibi ülkelere kaptırdığı öğrenciler nedeniyle üniversitelerin kaybı milyarlarca dolar.

Yıllarca ABD’nın en yakın müttefiği olan Almanya’da bile Avrupalı markaların Amerikan markalarının önüne geçmiş.

‘İmaj sorunumuz alarm verecek boyutta’ diyor Reinhard.

Peki Amerikalılar bunun farkında mı?

Pek çoğu değil.

Hele küçük Amerikan şehirlerinde.

Oralarda oturanların ‘ABD’nin imajı’ gibi bir sorunlara yok.

KONGRE AYRI TELDEN ÇALIYOR

Keith Reinhard
’ın anlattıklarından çıkartığıma göre Washington da pek farklı değil.

Reinhard, 2004 yılının ağustos ayında Amerikan Kongresi’nde ‘Diplomatik Eylem için İş Dünyası’ hareketinin başkanı olarak bir sunum yapmış.

‘ABD markasının’ yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini anlatmış.

Nasıl stratejiler izleneceği konusunda bilgi vermiş.

‘Peki kongredekiler size kulak verdiler mi?’ diye sordum.

Reinhard, kendi sunumundan önce, kongrede ‘Ortadoğu ülkelerine Amerikan değerlerini nasıl öğretebiliriz’ meselesini tartıştıklarını söyledi.

Yani kongredekilerin ‘ayrı telden çaldıklarını’ ima etti.

Söylediklerine kulak veren senatörlerin sayısı bir elin parmakları kadar değil.

Keith Reinhard’ın işi zor.

Bush Yönetimine önce ABD’nin bir imaj sorunu olduğunu anlatacak.

Kabul ettirecek.

Ardından sokaktaki, okuldaki Amerikalıyı eğitecek.

‘Bu süreç yirmi yıldan fazla alır’ diyor.

İyi ki arkasında özel sektör var.

Düşünün ki, McDonald ile Coca Cola’nın dünyada ‘dost kazanmak’ için harcadıkları para Amerikan Hükümeti’nin harcadığı paradan kat kat fazla.

Reinhard’ın kongreye yaptığı sunuma göre, her iki marka ‘imaj’ için toplam 2.4 milyar dolar harcamış.
Yazarın Tüm Yazıları