Paylaş
Çin 56 şirketle dünya birincisi.
İnşaat malzemeleri ihracatında da iddialıyız.
İMSAD (İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği) Başkanı Orhan Turan’ın verilerine göre,çimento, demir-çelik, boya gibi inşaat malzemelerinin ihracatı 2010 yılında 20 milyar dolar civarında olacak.
2009 yılında ise “demir-çelik, çimento ve radyatör” ihracatında dünya birinciliğini kapmışız.
“İnşaat malzemelerinde Vitra, Kale, Pimapen gibi daha çok marka çıkartacak duruma geldik” diyor Turan.
Üretimde ciddi bir üs haline gelen Türkiye’nin inovasyon ile yeni bir aşamaya girebileceğini söylüyor.
SEKTÖR AR-GE’YE YÖNELİYOR
İMSAD’ın bugün İstanbul’daki zirvesinin ana konusu zaten inovasyon ve rekabetçilik.
Son yıllarda inşaat malzemelerinde AR-GE’ye ciddi bir yöneliş söz konusu.
Cirodan AR-GE’ye ayrılan payın aralık ayında tamamlanacak bir raporla ortaya çıkacağını belirten Turan “Tahminimce cironun yüzde 1-1,5 AR-GE’ye gidiyor” diyor.
İMSAD “Ulusal Nanoteknolojik Girişimi”nde yer alıyor.
Üyelerine inovasyon eğitimi veriyor.
Ayrıca “Nanoteknoloji Araştırma Merkezi” kurmuş olan Sabancı Üniversitesi, 9 Eylül Üniversitesi’yle sıkı işbirliği içersinde.
Özetle bugün nanoteknolojinin boyada, yalıtımda, çimentoda artık daha sık kullanıldığını görüyoruz.
Turan “Gerçekci olalım. Google ya da Microsoft gibi markalar yaratamayız ama iyi bir birikime sahip inşaat malzemelerinde inovasyonun katkısıyla marka yaratabiliriz” diye konuşuyor.
İMSAD’ın hedefi 2023 yılında inşaat malzemeleri ihracatında 100 milyar doları geçmek.
ÇİVİ İTHAL EDİYORDUK
“Hedef fazla abartılı değil mi” diye soruyorum.
İMSAD önde gelen ekonomistlerle oturmuş, hesap kitap yapmış.
Türkiye’nin çevresindeki ülkelerde, (Kuzey Afrika, Ortadoğu, Kafkaslar) orta sınıfın önümüzdeki yıllarda 1 milyar kişiye ulaşması bekleniyor.
Bu insanlara konut, dolayısıyla inşaat malzemesi gerek.
Turan “1940’larda bir çivi bile üretemiyorduk. Çiviyi ithal ediyorduk. Üretimi, ihracatı öğrendik. Şimdi yabancı ülkelere gitmeyi, “yerelleşmeyi” öğreneceğiz” diye konuşuyor.
İMSAD, inşaat malzemesi sanayicileri derneği ama tüm inşaat sektörünün sorunlarıyla yakından ilgili.
Yüzde 16 küçülen sektörün sorunları elbet bugünkü zirvede konuşulacak.
Turan “İnşaat ve inşaat malzemeleri sektöründe toplam 3 milyon kişi çalışıyor. İnşaat stratejik bir sektör ama hükümetin bu sektöre ilgisi az” diyor.
“Belli bir stratejisi yok” diye ekliyor.
ORTA VADELİ PROGAMDA 3 CÜMLE
Merak etmiş ve hükümetin 2011-2012 Orta Vadeli Programı’nı incelemiş.
İnşaat sektörünün sadece üç cümleyle geçiştirildiğini fark etmiş.
Bunların ne olduğunu sayıyor:
Orhan Turan “Ben bu cümlelerde ne anlatılmak istendiğini pek anlamadım” diyor.
İstanbul’daki zirveye Ankara’dan davet edilen bakanlar gelirse eğer soracak.
“İnşaat sektörü gibi stratejik bir sektörün zirvesine ana muhalefetten katılım olmalıydı” derken acaba yüzünde umutsuz bir ifade mi gördüm?
Turizm sektöründe panik yok
TAKSİM, İstanbul’un yüreği ve yumuşak karnı.
Her gün, hepimizin geçtiği, çoluk çocuğumuzun eğlenmeye çıktığı, turist kaynayan Taksim bir kez daha gördük ne kadar korunsa nafile.
Hep yüreğimizi titretecek.
Baktım pazar günkü saldırı yabancı basının da ilgi odağı olmuş haliyle.
Yabancı basında terör saldırılarının yer alması en fazla turizm sektörünü etkiler.
Dün TUROB (Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği) Genel Sekreteri Faruk Boyacı’ya saldırının etkisi sordum.
Boyacı “Böyle bir saldırıyı ilk kez yaşamıyoruz ne yazık ki…Şu anda sektörde bir panik durumu yok Ancak önümüzdeki günlerdeki rezervasyonlar için bir tedirginlik olacağı kesin” diyor.
Paylaş