*Yarınlar yokmuşcasına para harcayanlar... Doomspending* kültürü gittikçe yayılıyor

Enflasyon ve vergi yüklerine rağmen çoğumuz, tatile giden bir arkadaşımızı ya da bir restoranı veya bir AVM’yi göstererek, “Hani kriz vardı?” diye soruyoruz ya.

Haberin Devamı

İşte bunun altındaki nedenlerden biri doomspending*. “Yarınlar yokmuşçasına harcamak” diye çevirebiliriz Türkçeye. Ancak tam çevirisi “kıyamet harcaması.” Geleceğe dair umudu olmayan, “Nasıl olsa bu parayla ev ya da araba alamam” diye düşünen, “Bu fiyata bir daha bulamayabilirim” endişesiyle ihtiyacı olmadığı halde harcama yapan bireyleri tanımlayan bir kavram bu.

*Yarınlar yokmuşcasına para harcayanlar... Doomspending* kültürü gittikçe yayılıyor

Harcamayı yapana da doomspender* deniyor. Var değil mi böyle insanlar çevrenizde? Belki de sizsiniz... Bu sebeple İngilizler bu duruma kelime bulmuşlar. Son 8-9 aydır da neredeyse herkesin dilinde. Ancak bu durumun altındaki nedenler sanıldığından derin. Beraber bakalım.

Haberin Devamı

*Yarınlar yokmuşcasına para harcayanlar... Doomspending* kültürü gittikçe yayılıyor

PARA BİRİKTİREMEYEN LÜKS HARCAMAYA YÖNELİYOR

Ben doomspender* tanımını ilk kez, “lüks harcamalar ve para biriktirme sorunları” başlığı ile The Guardian gazetesinden okudum. Ancak ünlü iktisatçı Dr. Mahfi Eğilmez’in attığı sosyal medya mesajı ile daha iyi kavradım. O paylaşımı şöyle: “Geleceğe ilişkin umudu olmayan, tasarruf ederse de bir işe yaramayacağını düşünen, o nedenle de eline geçen tüm parayı harcayan insanları tanımlıyor.” Hemen aradım.

KUŞAK FARKI

Bu tanımı iki farklı başlıkta toplamak gerektiğini söylüyor. İlk başlığı, “kuşak farkı” ya da “carpe diem”ciler olarak tanımlayabiliriz aslında. Şöyle diyor: “Y ve Z kuşağı gençlerin hayata bakışları kadar harcama ve tasarruf etme anlayışları da bizim kuşaklardan farklı. Sadece Türkiye değil enflasyonun yüksek seyrettiği Arjantin, Venezuela gibi ülkelerde, hatta enflasyonun çok yüksek seyretmediği Avrupa ülkelerinde- İngiltere örneğin- bu yeni kuşak daha çok ‘düşünmeden harcama’ eğiliminde. ‘Carpe diem’, ‘günü yakalamak’ gibi dertleri var bu gençlerin, ‘anlık’ yaşıyorlar. Bu, bizim ülkemiz için de geçerli. Enflasyonla açıklanamayacak, ancak eğitimle çözülebilecek bir durum.

Haberin Devamı

YA FİYATI ARTARSA ENDİŞESİ

Doomspender kavramının dayandığı ikinci kısım ise “enflasyona dayalı tüketim patlaması” olarak tanımlanabilir. Daha ortada böyle bir terim yokken, 7 Aralık 2023 tarihli yazısında değişen ceket alışkanlıklarını şöyle izah etmiş bir yazısında Mahfi Hoca: “2022 gayrisafi yurt içi hasıla artış hızı, bir önceki yıla göre ciddi düşüş sergilemesine karşılık, tüketim harcamaları önceki yıla göre önemli artış gösterdi. En basit şekliyle anlatacak olursam, 2022’de bir tüketim patlaması yaşamışız. Bunun başlıca nedeni faizdeki düşüştür. Zira kapitalist sistemlerde tüketimin de tasarrufun da yatırımların da en önemli iki belirleyicisi var; gelir düzeyi ve faiz. Faiz reel olarak negatif olduğunda, insanlar tasarruf etmeyi bırakıp, ellerindeki parayı harcamaya yönelir. İhtiyaçları olmasa da ileride ihtiyacı olabileceğini düşündükleri ne varsa almaya başlarlar.”

Haberin Devamı

“Bizdeki durum sanırım biraz böyle” yorumuma, yanıtı şu: “Doğru ama hiç şüphesiz bu durumun enflasyonist bir etkisi de var. Bizim gibi yüksek enflasyonlu ülkelerde, fiyatı artabilir düşüncesiyle, ihtiyacı olmadığı halde insanlar her şeyden beşer beşer almaya, normal ihtiyacından fazlasını tüketmeye yöneldi. Bu da talebi öne çeker. Talep fazla olunca da arz yetişmez, bu sefer enflasyon yükselir. Bir yandan da enflasyonun yüksek seyretmesiyle, ‘Biriktirsem ne olacak ki? Boş ver!’ gibi bir anlayış da yerleşti. Asgari ücretlilerin hemen üzerindeki, ‘beyaz yakalı’ dediğimiz grup, harcaması yüksek grup içinde. Ev ya da araba alma umudu yok ya da çalıştığı şirket zaten araba tahsis etmiş. ‘Harcayayım’ diyor. Bu da bir sarmal... Bunun içinden ise faizi arttırarak çıkmak mümkün değil. Yapısal reform başlatmak gerekiyor.”

Haberin Devamı

*Yarınlar yokmuşcasına para harcayanlar... Doomspending* kültürü gittikçe yayılıyor

Y VE Z KUŞAĞI TÜM KUŞAKLAR İÇİNDE BAŞI ÇEKİYOR

NielsenIQ’nun kuşaklara göre harcama araştırması ise ilginç. Buna göre; Y ve Z kuşağı gençlerin yüzde 43’ünün geleceğe dair hiçbir planı yok. Z kuşağı, aynı yaştaki diğer kuşaklara göre şimdiden kişi başına ortalama en fazla harcamayı yapan nesil.

*Yarınlar yokmuşcasına para harcayanlar... Doomspending* kültürü gittikçe yayılıyor

PROBLEMDEN KAÇMAYA DEĞİL ÇÖZMEYE ODAKLANIN

Klinik psikolog Aleyna Damla Özcan, “Aslında bu bir başetme yöntemi” diyor ve ekliyor: “Yoğun stres altında, ekonomik ya da sosyal sebeplerle geleceğe dair bir belirsizlik hissedildiğinde; mesela sevgilinizden, eşinizden ya da işinizden ayrıldınız ya da sınavdan düşük bir not aldınız veya projeniz yetişmiyor gibi, yapılan kontrolsüz harcamalar, kısa vadeli bir haz, bir çözüm gibi görülüyor. Ki doomspending durumu tıpkı içki, kumar, uyuşturucu madde gibi kişiyi içinde bulunduğu sorun ya da duygudan uzaklaştırır. Oysa yapılması gereken o duygunun kendisiyle yüzleşmektir. Hangi duygu onu para harcamaya yöneltmiş. Buna bakılmalı. Problemden kaçmaya değil, problemi çözmeye odaklanmalı. Çünkü çözemediğiniz her duygu, uzun vadede daha büyük psikolojik sorun ve maddi kaygılar yaratabilir.”

Haberin Devamı

Peki ne yapmalı? Yanıtı şu: “Bu durumu kişinin fark etmesi zor. Dolayısıyla ya profesyonel destek ya da çevre desteği şart. Mesela online alışveriş aplikasyonlarını silmek ile işe başlanabilir. Ya da paranın kontrolü güvenilir birine bırakılabilir. Para ve tasarruf konusunda eğitimler alınabilir. Davranışsal her türlü egzersiz işe yarar.”

Yazarın Tüm Yazıları