Nazar Büyüm’ün ardından

Yayıncı ve yazar Nazar Büyüm’ü geçen kasım ayında ebediyete uğurladık.

Haberin Devamı

Onunla dostluğumuzu güçlendiren ansiklopedi çalışmaları oldu. Gazeteler tiraj almak için ansiklopedi veriyorlardı. Hürriyet de AnaBritannicca’yı seçmişti. Yayın hakkı onundu. Görüşmeleri ben yürütmüştüm, o dönem reklam bürosuna sıkça gidip geldim.

Nazar Büyüm’ün ardından

Turgay Fişekçi’nin çıkardığı Sözcükler dergisi yeni sayısında onun için özel bir bölüm yaptı.

Kısaca yaşamı:

İlk öğretmeni Surp Haç Tıbrevank Lisesi’nde edebiyat öğretmeni Sabri Altınel’di. İlk edebiyat eğitimini ondan aldı. Sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyatı’na girince kendini Mina Urgan, Berna Moran, Cevat Çapan, Akşit Göktürk gibi efsane isimlerin arasında buldu.

Haberin Devamı

Yeni Dergi’ye çeviriler yaptı, Memet Fuat’la tanıştı. Sinematek’in film gösterilerinin yapıldığı Şişli Ümit Sineması’nın fuayesinde ilk kitabevi deneyimini yaşadı. Hemşerisi Elia Kazan’ın 600 sayfalık romanı Uzlaşma’yı çevirdi. Reklam dünyasında parladığı birkaç yıldan ve bu işkolundan biriktirdiği sermaye ile 1980’de İnci Asena ile birlikte Adam Yayınları’nı kurdu. Yayınevinin yerli yazarlar dalını Memet Fuat’a, çeviri yayınlarını Cevat Çapan’a emanet etti.

Adam Yayınevi’nin sloganı, “Değerli kitaplar yayımlar”dı. Satış şansı düşük şiir, deneme, inceleme gibi türlerdeki kitapları, her yazarın her kitabına peşin yüzde on beş telif ücreti ödeyerek yayımlama cesaretiyle işkoluna benzersiz uygulamalar getirdi.

Nazar Büyüm, Adam Yayınevi’nin gelişmesi, Nâzım Hikmet’in, Orhan Veli’nin, Yaşar Kemal’in, Aziz Nesin’in yayınevi olmasında büyük emek harcadı. Hep yüksek heyecanı ve ataklığı ile ansiklopedi yayıncılığında da öncü oldu. Yurt Ansiklopedisi, Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi, AnaBritannica, Temel Britannica gibi yayınlarla neredeyse her eve ulaşma başarısı gösterdi.

Dergide, Büyüm’ün son günlerinde kaleme aldığı, ilk kez yayımlanan bir öyküsü ile Leyla Çapan ve Sedef Betil’in yazıları, İnci Asena’nın da bir şiiri yer alıyor.

Haberin Devamı

Nazar anlatıyor:

İstanbul’dan baksan tepesi görünür

Ağırbaşlı, alçakgönüllü bu ihtişam kimde var hey

Erciyes’te bir kar erir

Su uyanır yol boyunca Develi’de, İncesu’da

Kavak olur, söğüt olur, badem olur;

Cevizler yok mu o cevizler

- Şeftali bulunmaz pek, o Bursa’da -

Ama bağların çocuğu üzümler

Üzeri buz tutmuş, bir dane at ağzına, pörtler.

Sırtını serersin toprağa baharın

Bir buğu yükselir topraktan

Bir koku sarar ortalığı be

Mayısın bulutlarına bakarsın heeyt

Mayısın bulutları başkadır, beyaz,

Böyle şey olmaz

Düşündeki yar sanki göğsünde

Dört mevsim cümbüşüdür renklerin

Yaz akşamları bozkırda gökyüzü

Kırmızı değil, mor değil, bilinmez

Atarsın kendini Keyş’in havuzuna taş oyuğunda

Haberin Devamı

- Su öyle soğuk ki insan hiç ölmez -

Balık olursun birden soluğun hiç bitmez

Hiç bitmez, şaşarsın, yüz babam yüz

El ele bağbozumu sonbaharı çağırır

Bir şenliktir düşünmezsin Ermeni midir, Türk mü

İnsansındır, çünkü gerçek insan

Kışın kiler dolu yaz verimiyle

Şarap iç oğlum okula giderken çay niyetine

Kışın Erciyes etek ucuna kadar beyaz

Yaşam biraz güç

Ama sıcacık, ama mutlu, ama bembeyaz.

Yazarın Tüm Yazıları