ŞEHRİN dört bir tarafını saran görkemli dev yapılar, birer alışveriş merkezi olarak ardı ardına açılıyor. Açıldıkça da sadece alışveriş alışkanlıklarımızı değil, yaşam şeklimizi ve şehir hayatımızı da kökünden etkiliyor.
Neredeyse haftanın birkaç gününü içinde geçirdiğimiz, alışverişle yaşam merkezi karışımı bu yapılar, sınırlı müşteri pastasından daha fazla pay kapabilmek için ciddi bir rekabet içindeler. Her yeni açılan merkez, farklı bir özelliğiyle ön plana çıkmaya çalışıyor. Eskiler de yaptıkları değişikliklerle bu rekabet ortamında var olma savaşı veriyor. Gelin bu alışveriş merkezlerinden, göz önünde olan birkaç tanesini şöyle bir turlayalım.
HER YÖNÜYLE PANORA
İlk durağımız, en son hizmete girenlerden birisi olan Oran’daki Panora. Panora hakkında açılmadan önce o kadar çok şey söylendi, beklentiler öylesine yüksek tutuldu ki, açıkçası beni bir parça hayal kırıklığına uğrattı. En azından yarım yamalak bir açılış yerine tüm mağaza, spor, eğlence merkezi ve sinemasıyla birlikte açılıp, daha etkileyici olmasını beklerdim. Yürüyen merdivenlerin, müşterilerin alışveriş merkezinin her yerini gezmesi için her katta birbirinden en uzak noktalara yapılarak, insanların yürümeye mecbur edilmeside biraz sinir bozucu. Müşterilere kolaylık sağlanması daha şık olurdu.
Ama Panora’nın, Ankara’nın vazgeçilmezleri arasında yer almasını sağlayacak birçok artısı da var. Türkiye’nin en büyük deniz akvaryumlarından biri Panora’nın içinde açıldı. İlk kapalı snowboard pistinin de yer aldığı lüks spor merkezi Mac, Türkiye’nin en büyük oyun ve eğlence merkezi Play Planet ve sineması da hizmete girdikten sonra daha cazip olacak.
Tabii Panora’nın en büyük avantajlarından birisi de dış cephesindeki restoran ve kafeler. Burası aynı zamanda Ankara gece hayatının da gözde mekanlarını barındırıyor ve günün her saatinde ciddi bir hareketlilik sağlıyor.
ARMADA BÜYÜYECEK
Eskişehir Yolu’nun ilklerinden, sosyetenin ve üst gelir grubunun alışveriş merkezi gibi görünen Armada, son aylarda bu özelliğininden biraz uzaklaşmış görünüyor. Ancak Armada, hemen yanı başındaki, otopark olarak kullanılan araziye yapacağı yeni yatırımla ciddi bir atağa kalkacak. Yeni yeriyle bütünleşecek ve bu kıran kırana rekabette biraz daha söz sahibi olacak.
BÜYÜK HAREKETLİLİK
Eskişehir Yolu’ndan devam edelim. Armada’nın biraz ilerisinde geçtiğimiz yıl hizmete giren Cepa, bu bölgeye büyük canlılık getirdi. Ulaşım açısından biraz sıkıntılı olmasına rağmen, her kesimden müşteriye hitap ediyor. Bauhaus gibi büyük bir yapı marketi de bünyesinde barındırması ayrı bir avantaj. Cepa’nın yemek katı da diğer alışveriş merkezlerine göre daha ferah. Bir alışveriş merkezinden daha çok, kendinizi bir restoranda gibi hissediyorsunuz. Ayrıca aralarında Kuki, Coconot gibi markaların da bulunduğu kafeler sokağı, keyifli vakit geçirmek için oldukça ideal. Ama eğer Cepa’ya hafta sonu arabanızla gidiyorsanız işte o zaman biraz sıkıntılı. Tek sıra halinde otoparkına girebilmek için gününüzün büyük bölümünü heba ediyorsunuz.
İLK GÖZ AĞRISI AnkaMALL
Ankaralılar’ın dev alışveriş merkezleri içindeki ilk göz ağrısı olan AnkaMall, üzerine onca yer açılmasına rağmen hala popülaritesini koruyor. Bu ciddi rekabet ortamında o da hem hipermarketini, hem de alışveriş merkezini büyüterek direnmeyi başardı. AnkaMall’un şüphesiz en büyük avantajı metro ulaşımının olması. Şehrin tam göbeğinde yer alması nedeniyle Ankara’nın her yerinden müşteri potansiyeline sahip. Burada düzenlenen ve sosyal içeriği ön plana çıkan aktiviteler de AnkaMall’u diğerlerinden ayrı bir yere koyuyor.
BUTİK ALIŞVERİŞTE BİR İLK
Ankara’da alışveriş merkezlerinin en yenisi ise Minasera. Minasera kendini butik alışveriş merkezi olarak lanse ediyor. İçindeki kafe ve restoranların sayısı mağaza sayısından daha fazla. Bu da Minasera’yı alışveriş merkezinden daha çok, bir yaşam ve eğlence merkezi gibi algılanmasına neden oluyor. Çayyolu bölgesinde açılan Minasera, Ankara eğlence hayatında trend olan mekanları bünyesinde barındırıyor. Tabii bunun biraz riski de var. Çünkü trendler hep değişiyor. Bakalım trend mekanlar, bu özelliklerini ne kadar koruyabilecekler?
ALKOLSÜZ ALIŞVERİŞ
AKP iktidarıyla birlikte son yıllarda yıldızı en çok parlayan ilçe olan Keçiören’de yapımı hızla devam eden ve bir kısmı hizmete giren Anteres ise daha çok muhafazakar kesime hitap edecek gibi görünüyor. Anteres’in bence en büyük özelliği, içinde alkollü hiçbir mekana ver vermiyor olması. Anteres’in hemen yanı başına dikilecek dev bloklardaki rezidanslar da AKP sosyetesini ağırlayacağa benziyor.
CADDELER ÖLÜYOR
Alışveriş merkezleri sayısı artarken caddelerimizdeki hareket de aynı ölçüde azalıyor. Meydanlarımız zaten Melih Gökçek’in yaptırdığı anlamlı anlamsız köprülü kavşaklar yüzünden bitmişti. Şimdi şehrin bir başka can damarı, alışverişin ve eğlencenin kalbinin attığı caddelerimiz, sokaklarımız da sessizleşiyor. Sadece Tunalı Hilmi, Arjantin gibi Çankaya’nın göbeğindeki yerler değil, yüzyıllardır Ankara’da ticaretin kalbinin attığı kale civarı ve Ulus, şehrin merkezi konumundaki Kızılay da bundan nasibini fazlasıyla alıyor.