Paylaş
Geçtiğimiz yıllara göre belki de ilk kez bu kadar hazırlıklı bir sezon başlangıcı yapılacak. Her yıl ya hoca belirsizliği yaşanır ya da takıma yapılması planlanan takviyeler ile ilgili gecikmeler olurdu. Bu belirsizlik takımın sezon çalışmasını yapacağı yerin belirlenmesini bile etkilerdi. Tüm bu sebeplerden ötürü hep sıkıntılı sezon başlangıçları ile start alınırdı.
Planlama 10’da 9
Aykut Kocaman ile bu durum değişti. Yönetim de geçmiş yıllardan belki de ilk kez ders çıkardı ve planlamayı bu sezon 10’da 9 yerine getirdi. Takımın kamp yapacağı yer belli. Topuk yaylasındaki tesisler ile ilgili edindiğimiz bilgi mükemmelin üzerinde. Her türlü ortam mevcutmuş. Her yıl yurt dışı kamp yerlerine gittiğimizde ülkemizin güzelliklerinin içinde neden böyle tesisler olmaz diye iç geçirir dururduk.
Şimdi başkan Aziz Yıldırım ve yönetimi tarafından hazırlanan bu ortam sayesinde oyuncular tam bir kamp havası içinde çalışmalarını sürdürecek. Yurt dışında yaşanan kamplardaki olası taraftar yoğunluğu, yakın akraba ziyaretleri de takımın çalışmasını engellemeyecek. Bu da tamamıyla takımın kafasını antrenmanlara vermesini sağlayacak. Buraya kadar her şey güzel aslında. Yıllardır takip ettiğim Fenerbahçe’nin ilk kez bir sezon başlangıcına bu kadar hazırlıklı girdiğini görüyorum.
Eksikler giderildi
Takımın ihtiyacı olan bölgelere asları bile yedek bırakması muhtemel oyuncular alındı. Serdar Kesimal, Orhan Şam, Sezer Öztürk ve Emenike. Bir de bu isimlere Selçuk İnan eklenebilseydi -Kocaman’ın en büyük isteği bu oyuncunun takıma dahil edilmesiydi- her şey 10’da 10 olacaktı o zaman. Ancak oyuncu hem Galatasaray tercihini kullandı hem de daha yüksek gelir elde edeceği takımı tercih etti...
Fenerbahçe’nin ise kadrosunda 30’un üzerinde oyuncu var. Hepsi takıma girebilmek için büyük bir mücadele vermek zorunda. Uzun yıllar sonra sarı lacivertli takım bu kadar alternatifli kadroyu bir arada barındırıyor. Şu an ki kadro ile ligde 2 takım ile mücadele edebilecek durumda. Ancak bana göre hala eksik var.
Orta sahaya savaşçı şart
Her ne kadar Kocaman, Selçuk Şahin’in performansına güvense de, Cristian’ın geçtiğimiz sezonun 2. yarısında ortaya koyduğu futbolu ölçü olarak kabul etse de, orta sahaya bir savaşçı şart.
Geçtiğimiz sezonun devre arasında her kesimden orta sahaya takviye yapılması konusunda uyarı gelmiş olmasına karşın bu kadro ile 17’de 16 yapılıp şampiyon olunmuş olsa da bu sefer işi şansa bırakmamak gerek. Evet, belki görüşülen isimlerin birçoğunun yüksek bonservis ve yıllık talep ettikleri ücretler dudak uçuklatır cinsten.
Kocaman da takım için dengeleri yüksek rakam verdirerek bozmak istemeyebilir. Bu düşünceye saygı duymamız gerekiyor. Ancak bazı oyuncular vardır ki maddi manevi fedakarlık yaparsınız, o da size büyük katkı sağlar. Alex gibi mesela. Şu an belki hem Aykut Kocaman hem de yönetim bu kadronun yeterli olacağını düşünüyor olabilir. Katılmak mümkün değil. Orta sahaya bir savaşçı dahil edilmezse bir çuval incir berbat olur.
Ne Kocaman ne de Fener, Selçuk kaybetti
SELÇUK, Galatasaray’ı tercih etti ama ne Aykut Kocaman, ne de Fenerbahçe kaybetti aslında, Selçuk kaybetti;
Neler mi kaybetti?
Şampiyon olmuş F.Bahçe’de oturmuş kadronun içinde ilk 11’de banko oynama şansını kaybetti.
Kadroda yer alma şansı diğer 4 transferden çok daha yüksek olacaktı, bunu kaybetti.
Şampiyonlar Ligi’nde oynama ve Kocaman’ın vazgeçilmezlerinin başında yer alma şansını kaybetti.Kazancı mı? Para ve renk aşkı! Hiç şüphesiz verdiği karar nedeniyle Selçuk çok mutludur. Kocaman bu oyuncuyu alabilseydi şu an her şey F.Bahçe adına kapanmış ve hatta fenerbahçe.org’dan şöyle bir açıklama okuyor olurduk: “Transfer dönemi içerisinde yaptığımız çalışmalar sonrasında 5 oyuncu ile anlaştık. Artık transfer dönemi kapanmıştır. Bundan sonra gazetelerde yazılan transfer haberlerine itibar etmeyiniz.”
Paylaş