Paylaş
Ama elim, kalbim hiçbirine gitmiyor. Hangi fotoğrafa baksam; Gözümün önüne yanık çocuk bedenleri, acı içinde kıvranan anneler geliyor. O nedenle bu pazar da “Gazze” diyorum. Ve bu defa duygusallığı bir kenara bırakıp, tarihin acı gerçeğini araştırıyorum. İki taraftan da gelen bu gözü dönmüş vahşetin ardında ne var? İşte şimdi haritalarla bu sorunun izini sürüyorum.
2) CETVELLE ÇİZİLEN HER SINIRDA KAN AKIYOR
Önce şu tarihi gerçeğin altını çizmeliyim:
-Ortadoğu’da Irak, Libya, Suriye, Lübnan, Ürdün dahil sınırları cetvelle çizilen hangi devlet varsa, orada kan ve terör durmuyor. Cetvel. Yani Birinci Dünya Savaşı’nı kazanan devletlerin masanın başına oturup haritada cetvelle çizdikleri sınırlar. Gerçi Körfez ülkeleri, krallıklar, emirliklerde kan yok. Çünkü orada petrol geliri üzerinden alınan paylar, satılan milyarlarca dolarlık silahlar var.
3) İNGİLİZ MANDASI
Osmanlı İmparatorluğu Birinci Dünya Savaşı’nda yenilince, Filistin olarak bilinen topraklar savaşı kazanan itilaf devletleri tarafından Britanya yönetimine bırakılıyor.
İngiliz mandasına giren bu bölgeye kurallara göre “Yahudi halkı” yerleştirilecekti. Şeria (Ürdün) Nehri’nin batısındaki bu bölgeye başlayan yerleştirmeyle birlikte sorunlar da başlıyor. Ve 1930’larda yükselen Nazi baskısıyla Yahudi’lerin Filistin’e gelişi artıyor. Böylece çatışmalar da yükseliyor.
4) 6 GÜN SAVAŞLARI VE İSRAİL İŞGALİ
İngiltere mandasının sonlandığı gün olan 14 Mayıs 1948’de, Yahudi liderliği İsrail devletinin kuruluşunu ilan ediyor. Çatışmalar sonrasında Mısır Gazze’yi, Ürdün de Batı Şeria’yı işgal ediyor. Ve yine ateşkes. Aradan yıllar geçiyor. 1967’ye geldiğimizde İsrail, ABD’den aldığı gelişmiş hava ve kara gücüyle saldırıya geçiyor. Mısır’a ait Sina Yarımadası, Gazze Şeridi, Batı Şeria, Doğu Kudüs ve Suriye’ye ait Golan Tepeleri’ni işgal ediyor. İsrail’in kontrol ettiği toprakların boyutu üçe katlanıyor. İsrail Kudüs’ün tamamını da başkent olarak ilan ediyor.
Dikkat edin.
Zamanla İsrail’in yayılması çok net görülüyor.
5) ABD NEDEN KAYITSIZ ŞARTSIZ İSRAİL’İ DESTEKLİYOR
Bu kısa tarihi hatırlatmadan sonra günümüze gelip sorabiliriz? ABD’nin, İsrail’e verdiği şartsız desteğinin arkasında ne var?
İşte size bir tablo:
Mısır’ın 1960-70’li yıllarda silah alımlarına bakın... Suriye de benzeri durumda.
Silahların çok büyük bölümü Sovyetler Birliği’nden. ABD ve İngiltere ise neredeyse yoklar. Buna karşılık ABD, İsrail’e çok büyük silah yardımı ve satışı yapıyor. Bir anlamda Arap ülkeleri ile İsrail arasındaki savaşlar, ABD ve Sovyetler Birliği’nin düellosuna dönüşüyor. Ve 5 Haziran 1967’ye geldiğimizde muazzam bir şey oluyor.
Kendisini sıcak savaş içinde bulan Mısır, birkaç saat içerisinde 420 uçağından 400 kadarını daha havalanmadan kaybediyor. Sina Yarımadası Mısır’ın elinden çıkıyor. Şok... Ve ardından vefat eden Nasır’ın yerine Enver Sedat geçiyor. Sedat bu ağır yenilgiden sonra ibreyi hafiften ABD’ye çevirmeye başlıyor. Ancak yine tahrikler ve kıvılcımlar, yeni bir savaşı ateşliyor. Sedat yine Sovyetler desteğiyle İsrail’e saldırıyor. Savaş ilk anlarda Mısır lehine gelişiyor. Ancak ABD’nin silah desteğini alan İsrail ordusu tekrar üstünlük sağlıyor. Ve Enver Sedat, Sovyetler etkisindeki Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad’a bir mektup yazarak özetle şeyle diyor: “İsrail’le değil ABD ile savaşıyoruz. Böyle giderse Mısır ordusunun tamamını kaybedeceğiz. Ateşkesten yanayım...”
6) VE SONRAKİ TABLO
Bu tabloya dikkat ederseniz; Mısır’ın daha önce silah aldığı ülke artık SSCB değil, açık ara ABD’dir. Mısır son olarak ABD’den 2.5 milyar dolarlık askeri kargo uçağı ve hava savunma sistemleri alıyor...
Bugün ABD savaş gemilerinin neden Doğu Akdeniz’e geldiği açık değil mi?
Hem güç hem silah satışı... Hem de İran’ın desteklediği bazı radikal örgütlerin Yemen gibi kontrolsüz ülkelerden İsrail’e yapacakları saldırıları durdurmak için.
Ayrıca zaten Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün dahil bu ülkelerin silahlarını ABD satmaktadır.
7) HEM İSRAİL HEM ABD’DE BÜYÜKELÇİLİK YAPAN TAN:
Hem İsrail’de hem ABD’de uzun süre büyükelçilik yapan CHP Milletvekili Namık Tan’a sordum:
-Washington ve Tel Aviv’in bugünkü pozisyonlarını nasıl yorumluyorsunuz?
-ABD son dönemde Demokratların politikasıyla Ortadoğu’dan çekilmeye başlamıştı. Tabii doğal olarak Ortadoğu’daki ağırlığını kaybetmeye başlamıştı. Şimdi bu fırsatla Ortadoğu’ya yeniden gelme noktasındadır. Bir neden bu...
Diğeri ise ABD’de yapılacak seçimlerdir. Demokratlar bugüne kadar İsrail’e, Cumhuriyetçiler kadar yakın durmadı. Mesafeli olmuştur. Ve bütün dünya biliyor ki; Yahudiler finans dünyasını ellerinde tutarlar. Ve ABD’de yapılacak bu seçim için finans önemlidir. Demokratların İsrail’e bu kadar yakın durmalarının bir nedeni de budur.
-İsrail’e gelirsek?
8) “İSRAİL’İN BU İSTİHBARAT EKSİĞİNİ RÜYAMDA GÖRSEM İNANMAZDIM”
Washington öncesinde 3 yıl kadar İsrail’de de büyükelçilik yapan Tan ilginç bir cevap veriyor:
“Tel Aviv’de kaldığım süre içerisinde Mossad başkanından savunma bakanlığına kadar iç güvenlikle ilgili çok önemli isimlerle defalarca görüştüm. O günlerde İsrail’in böyle bir istihbarat zafiyeti yaşayacağını rüyamda görsem inanmazdım. O nedenle insan bazı soruları sormaktan kendisini alamıyor. Örneğin Netanyahu’nun son dönemde giderek zayıflayan siyasi gücü. Ve toplumda giderek azalan etkisini düşünüyorum. Şimdi bu Hamas saldırısıyla gücünde bir artma ya da kenetlenme oldu. Ama bu zafiyet aynı zamanda onun için eksi de yazdı.”
-İsrail nereye kadar götürür bu saldırıyı?
-Eğer görev yaptığım süre içinde İsrail’i yeterince tanıdıysam, şimdi geri çekilirse zafiyet göstereceğine inanır. En azından HAMAS’ı diz çöktürene kadar vurmak isteyecektir...”
Evet arkadaşlar;
Sonuç olarak diyorum ki;
Dünyanın etkin güçleri, gelen savaş gemileri, satılan milyarlarca dolarlık silahlar...
Dünya finans piyasasında etkin olan Yahudi sermayesi...
ABD’de yaklaşan seçimler...
Siyasi gücünü kaybettiği anda “vahşete kenetlenen” Netanyahu.
Ve BM Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesinden ABD’nin vetosuyla boynu bükülen insanlık...
Açlığa ve ölüme mahkûm edilen Gazze’nin arkasında işte böyle bir tarihin gerçeği var.
Yazıklar olsun size..
İşte yine haykırıyorum:
“Dünya 5’ten büyüktür...”
NOT: Tablo ve haritalar konusunda SETA yayınları ile BBC’den yararlandım...
Paylaş