Mehterandan ‘pop’a... Zülfü’den ‘rap’e... Meydanların sesi değişti

ÖFKELİ nutuklardan biraz sıyrılıp...

Haberin Devamı

Siyasi çekişmelerin biraz daha uzağından bakınca...

Meydanların sesinde çok önemli bir değişiklik görüyorum.

Geriye doğru birkaç seçim atmosferini hatırlayın.

Hele bizim dönemimizde...

Bir meydana bakarsınız, “mehter marşı”yla başlar, dalgalanır...

Diğer meydana bakarsınız...

Mutlaka Zülfü Livaneli’den bir şarkı...

Leylim leeeeey...

Sol seçmen kültürü ağırlıklı Zülfü’den...

Sağ, milliyetçi kültür ağırlıklı mehterandan...

Ama şimdi bakıyorum.

Ne mehter ne de Zülfü...

Türkiye’nin “seçim müziği” değişti.

Meydanların sesi değişiyor.

Niye?

Çünkü artık yepyeni bir kuşak geldi ve toplumsal hayatımıza yerleşti.

Spotify’da milyonlarca takipçisi olan rap’çiler. Pop müzik...

Ezhel’den, Ceza’dan, Sefo’dan, Uzi’den milyonlarca istek.

Stadyumları dolduran çocuklar. Türkiye’nin hangi şehrinin merkezinde bir genç arabasını görseniz...

Haberin Devamı

Giderken camdan ya Ezhel ya Uzi yankılanır.

Ajda’nın, Sezen’in, Tarkan’ın inşa ettiği yollardan yepyeni otobanlara açılan genç popçular.

Ve onları dinleyen milyonlarca genç...

Ve işte bu seçimin en önemli farkı...

Gençler geldi arkadaşlar.

Meydanların sesini de onlar değiştiriyor.

Yalnızca bu bile...

Her siyasi parti için bir değişimin işaretidir.

Artık yeni kuşakların, yeni seslerin, yeni ritimlerin yüzyılındayız.

Evet arkadaşlar...

Bugün seçimlerin son haftasına giriyoruz.

O nedenle, meydanların değişen sesinde ve ritminde...

Seçimlerin bir demokrasi şöleni halinde...

Barış ve huzur içinde...

Millet iradesinin en büyük irade olduğunun bilinciyle...

Ve bir vatandaşlık görevi olarak herkesin oy kullanması umuduyla...

Hayırlı olmasını dilerim.

Hoş geldiniz gençler.

SURİYE İÇİN ÖNEMLİ GÜN 

10 Mayıs’ta Moskova’da çok önemli bir zirve gerçekleşiyor.

Türk ve Suriye Dışişleri Bakanları bir araya geliyor.

27 Mart 2012’de Türkiye’nin Şam’daki büyükelçiliğinin kapısı kilitlenmişti.

O günden bu yana ilişkiler donmuştu. Yaklaşık 9 yıl sonra Türkiye buzları çözmek için Büyükelçi Salih Mutlu Şen’i Şam’a maslahatgüzâr olarak göndermişti.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’la iklim zirvesi için gittiğimiz Suriye’de Büyükelçi Şen’le sohbet imkânı bulmuştum.

Haberin Devamı

Büyükelçi çok nazik bir üslupla ilişkilerin normalleşme adımlarını anlatmıştı.

İşte bu adımların en önemlisi, dışişleri bakanlarının bir araya gelmesiydi.

Bu aynı zamanda resmi bir başlangıç anlamına geliyordu.

O nedenle 10 Mayıs bu bölge için önemli bir gün olacaktır.

DİPLOMASİ HAFIZA GEREKTİRİR

27 Mart 2012’de Türkiye’nin büyükelçiliğinin kapısını kilitleyip çıkan son Şam Büyükelçimiz Ömer Önhon’un ‘Büyükelçinin Gözünden Suriye’ kitabını okurken öğreniyorum... Aslında daha o günden Suriye için planlar yapılmış.

Rusya ve ABD pozisyonlarını almış.

Önhon bu durumu şöyle anlatıyor:

“Şam’daki Rusya Büyükelçisi Sergei Kirpichenko ile zaman zaman görüşürdük. Kendisi Suriye karıştığında tüm ülkelerin etkileneceğini ve bu durumun suçlusunun Batılılar olduğunu söylerdi. Nitekim Rusya ile Suriye meselesini ilk kez kasım ayı sonunda Moskova’da Rus Dışişleri Bakan Yardımcısı Mikhael Bogdanov ile Bakanlığımızın Müsteşar Yardımcısı Halit Çevik başkanlığındaki heyetler arasındaki istişarelerde ele aldık. Rus Bakan Yardımcısı, Suriye’de olası bir rejim değişikliğinin ardından iktidara kimin geleceğinin ve ne şekilde hareket edeceğinin kestirilemediğini, İslamcı ve radikal karaktere sahip unsurların iktidara gelme ihtimalinin Rusya’yı kaygılandırdığını söyledi...”

Haberin Devamı

Bogdanov daha o gün, özetle Esad rejiminin devamını istediklerini söylüyor.

Büyükelçi Önhon’un anlattığı işte bu görüşmeden yıllar sonra, 10 Mayıs’ta önemli bir zirve gerçekleşiyor.

Diplomasi hafıza ile yapılır.

Bu nedenle Önhon’un kitabında aktardığı bu tespitlerin önemli olduğunu düşünüyorum.

En azından Rusya’nın ve ABD’nin daha ilk günden aldıkları pozisyonun hâlâ aynen devam ettiği çok net olarak ortaya çıkıyor.

Çok zor da olsa...

Umarım bu zirveden Türkiye-Suriye ilişkilerinde pozitif adımlar için bir kapı açılır...

 

Yazarın Tüm Yazıları