Belki de artık CHP ile helalleşme zamanı gelmiştir

YILLAR önce rahmetli Ecevit’le sohbet ederken sormuştum:

“Neden CHP ile birleşmiyorsunuz?”

O günlerde rahmetli Baykal birleşme çağrıları yapıyordu.

Ecevit benim soruma biraz kızarak ama her zamanki nezaketiyle şu cevabı vermişti:

“Sayın Çekirge, bunu hep soruyorlar da... Bilin ki artık oradan bir yere varılamaz. Kangren olmuş...”

Gerçekten de varılamadı.

Bülent Bey DSP’yle yine yükseldi. Başbakan oldu.

CHP bir türlü tekrar iktidara gelemedi.

Şimdi CHP içindeki “çatışma” görünümlü “çekişmeye” bakıyorum.

Sokakta kaybeden ama kongre salonunda kazanan bir yönetim anlayışı hâlâ devam ediyor.

Geriye doğru bakın:

Her seçim yenilgisinden sonra CHP geleneğinde kongre toplanmış ve genel başkan değişmemiştir.

Mesela Ertuğrul Günay iyi hatırlayacaktır.

“Yenilik ve değişim” kavramını ilk seslendiren isimdir.

Ama sonuçta...

Sokakta kaybeden yönetim, salonda kazanmıştır.

Öyle ya...

Nasılsa mecburcu oylar var.

Adama sorun:

- Ne iş yaparsınız?

- CHP yöneticisi ve milletvekiliyim.

- Efendim ne milletvekilisiniz?

- Muhalefet vekiliyim...

- Allah Allah. Peki aslınız ne diyor bu hiç iktidar olamayan vekilliğinize...

- Anket ve ilkeler beyefendi.

İşi bu...

Kaç dönemdir milletvekili...

Oradan emekli...

Kaybediyor ve değişmiyor. Yine milletvekili...

Dünyanın en istikrarlı muhalefeti...

Bugüne kadar kaç kurultay izledim, hatırlayamıyorum.

Hepsindeki ana atmosfer şuydu:

- Seçimleri kaybetmiş genel başkan ve yönetim...

- Bu duruma itiraz eden ve değişim isteyenler.

Sonuç:

Halkın oylarıyla iktidarı kaybedip delegenin oylarıyla muhalefeti kazanan bir yönetim...

Dün işte bu eski günleri hatırlayarak çok önemli bir isimle sohbet ettim.

İSTANBUL DAHİL BÜYÜK İLLERİ KAYBEDERLER

Adını vermiyorum.

Çünkü polemiğe girmek istemiyor.

“Benim şimdi susma zamanım” dedi.

Dedim ki:

“Tamam, adınızı vermiyorum. Ama bunca tecrübe ve birikimle acaba ne düşünüyorsunuz, merak ediyorum. CHP’yi nasıl görüyorsunuz?”

Dedi:

“İyi görmüyorum...”

Dedim ki:

“Peki böyle giderse yerel seçimler...”

Dedi:

“Böyle giderse İstanbul dahil büyük illeri kaybederler...”

Dedim ki:

“İttifaklar...”

Dedi:

“Yok... Yok...”

Buradan sonra ilginç bir tespit var...

Kayyum ihtimali ortadan kalkıp da HDP aday çıkartırsa kayıp daha da büyür.

Ve bir soru:

Akşener İmamoğlu’na destek verir mi?

Kılıçdaroğlu’nun Zafer Partisi’yle yaptığı gizli ittifakı bir ihanet gibi algılayan Meral Akşener’in CHP’ye destek vermesi artık zor.

Bu noktada genel seçim öncesi Akşener’in İmamoğlu ve Yavaş’a yaptığı tarihi çağrıyı hatırladım.

Ve dedim ki:

“İmamoğlu İYİ Parti desteğini alır mı?”

Dedi:

“Yok, yok...”

Dedim ki:

“Peki ne olacak?”

Dedi:

“Zor... Zor...”

Bu sohbeti önemli bir isimle yaptım.

Tecrübeli, sağduyulu, öngörüleri yüksek bir isim.

Söz verdi:

“Zamanı gelince konuşacağım...”

Ben de şimdi diyorum ki...

Ecevit’in yıllar önce bana söylediği o kangren...

Ne kangrenmiş arkadaş...