Anti-Amerikancı değil, anti-Bush’çu

AMERİKA Birleşik Devletleri, Türkiye’deki ‘anti-Amerikan’ akımdan rahatsız. Bunu da gizlemiyor. Amerikalı köşe yazarlarına Türkiye’ye mesaj olmak üzere ‘ısmarlama’ yazılar yazdırıp, ‘aba altından sopa’ gösteriyorlar.

Bunları Başkan Bush’un veya Dışişleri Bakanı Rice’ın ağzından seslendirmeyecek kadar ‘uyanıklar’.

Yapılan anketlere göre Türkiye’de Amerika’nın izlediği politikalara karşı olanların oranı yüzde 80’in üzerinde.

Aslında bu köşenin okurları bilecektir, 2 yıl kadar önce bu köşede yayınlanan Amerikan kaynakları verilerde bu durum ortaya konmuş ancak kimse tınmamıştı.

Şimdi vaziyet kalıcı ve tırmanır hale gelince rahatsızlık arttı.

Amerikan yönetimi de Türkiye’yi suçlayıcı bir ton tutturdu.

Ancak Amerikalıların görmediği veya anlamadığı bir şey var.

Türkiye’de tırmanan Amerikan karşıtlığı değil. Türkiye’de ‘Bush karşıtlığı’ tırmanıyor. Eğer Bush karşıtı olmak Amerikan düşmanı olmaksa, ABD’de de Amerikan karşıtlarının oranı yüzde 50, hatta seçim hileleri göz önüne alınırsa daha bile fazla.

Eh Amerikalıların yüzde 50’si Amerikan düşmanı ise Ortadoğu’da Amerikan politikalarının ‘ceremesini çeken’ Türkiye’de bu oranın yüzde 80 olması son derece normal. Aslına bakarsanız, dünyanın diğer demokratik ülkelerinde de Bush karşıtlarının oranı Türkiye’dekinden farklı değil. Ancak Türkiye’de halk politikaları liderlerle özdeşleştirme alışkanlığında olduğu için Bush karşıtlığı ‘ülke karşıtlığı’ gibi dile getiriliyor.

ABD bu konuda Türkiye’ye ‘tehditler’ savuracağına, Bill Clinton döneminde Türklerin neden Amerikan hayranı olduğunu düşünse daha iyi eder.

Ya sabır!

SAĞLIK Bakanı Recep Akdağ SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı’na bağlandığı gün yaşanan ‘kargaşa’ ile ilgili olarak ‘sabır’ tavsiye ediyor. Komik bir tavsiye.

Çok şükür bir sağlık sorunu olmayanlar elbette sabredebilir.

Ama ya hastalar.

Adam ani ve dayanılmaz bir sancıyla hastaneye gelmiş.

Belki apandisi patlamak üzere, belki de midesi delinmiş.

Bırakın muayene olmayı, kapıya bile ulaşamıyor. Hadi bakalım bu adama ‘Sabret, birkaç günde düzelir’ deyin bakalım ne yanıt alırsınız. Halbuki karar çoktan alınmış. Yaşanması muhtemel rezalet biliniyor. Önlem almak, organize olmak yok ama sabır var. Oysa hastalar zaten uzun süreden beri zorda. Hastaneler birleşecek diye SSK uzun süredir alım yapmıyor. Pek çok hasta zaten uzun süredir sabrediyor. Bu işin mimarı ve organizatörünün elinden gelen ise biraz daha sabır talebinde bulunmak.

İhmalden değil, terörden

SPK’
dan aradılar. Önce Başkan Doğan Cansızlar, ardından Başkan Yardımcısı.

Uzanlar’ın ÇEAŞ’ta çevirdikleri dümeni 4 yıldır yazdığımı ve yeni dava açılıyor olmasını yanlış bulduğumu yazmış, ihmali bulunanlar hakkında da dava açılması gerektiğini belirtmiştim.

SPK buna yanıt verdi.

Bu durumla ilgili olarak 2000 yılında suç duyurusunda bulunduklarını ancak daha sonra bütün mahkeme kararlarına rağmen ÇEAŞ’tan belge ve bilgi alamadıklarını, merkezine sokulmadıklarını, bu nedenle de belge ve bilgi elde edemediklerini söylediler.

(Bu durumu da yazmış, hatta SPK avukatlarının koruma olmadan Uzan davalarına gidemediklerini belirtmiştim ve sapına kadar doğru olan bu yazım o günlerde SPK tarafından yalanlanmıştı.)

SPK’nın bana aktardığına göre ÇEAŞ’ın imtiyaz sözleşmesinin iptal edilmesinden ve belgelere devlet tarafından el konulmasından sonra SPK hukukçuları delillere ancak ulaşabilmişler ve bunlarla ilgili suç duyurularını yapabilmişler.

Yani gecikme ihmalden değil, Uzanlar’ın SPK üzerinde estirdiği terörden kaynaklanmış.

Milletvekillerinin organları değerli

GEÇTİĞİMİZ
haftalarda TBMM’de bir ‘Organ Bağışı Kampanyası’ yapıldı. TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın öncülük ettiği kampanyada amaç topluma örnek olmak ve organ bağışına hız vermekti.

Kampanyanın sonuçları dün elime ulaştı.

549 milletvekilinin bulunduğu Meclis’te organ bağışı kampanyasına katılarak organ bağışında bulunan milletvekili sayısı 26.

Yani Meclis’in yüzde 5’i bile değil. Daha da eğlencelisi kampanyanın öncüsü TBMM Başkanı Bülent Arınç da organ bağışı yapmamış. ‘Şimdilik düşünmüyorum’ diyerek.

Hayli eğlenceli bir durum. Tam kara mizah.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Taraflardan birine düşman olmanın adı tarafsızlık olmadığı zaman.
Yazarın Tüm Yazıları