Geçtiğimiz hafta, 2008 yaz koleksiyonlarının tanıtıldığı New York’ta, modayla ilgili en net şu mesaj verildi:
Modanın kışı yazı yok, ruhu var. Bu nedenle kışın yazlıklarınıza veda etmek yerine onları farklı kullanmayı deneyin.
Geçtiğimiz hafta, yaz modasının kalbinin attığı New York’ta defileleri izlerken küresel ısınmanın gerçekten de modayı etkisi altına aldığını hissetmemek mümkün değildi. Tasarımcıların kış için triko, yün, kaşmir ve tüvitlerle oynadığı oyunlar dışında, yazlık parçalar artık her sezon gardırobunumuzun vazgeçilmez parçaları olacak. Bunu kış defileleri sona erdiğinde de bir kez daha yazmıştık. Bu kış ipekler, şifonlar, vücutta hareket halinde olan tüm kumaşlar, kalın süveterler, hırkalarla bir arada mevsimsizliğin altını çiziyorlar. Eylül ayının sonlarına doğru yaklaşırken, "Nasıl bir kış geçireceğimiz" sorusu akıllarda. Bu nedenle alışveriş yaparken artık daha temkinli ve biraz da korkak olduğumuz kesin. Bu nedenle vitrinlerin önünde gezinirken, gerçekten her mevsim bizi idare edebilecek şeylerin arayışı içindeyiz. Bu, ince bir elbisenin üzerine hırka, kısa bir ceket veya uzun bir triko olabilir. Önerilere gelince, iki elin parmağını geçmiyor ama kesinlikle işe yarıyor.
Mini elbiseler bu kış da tahtını kimseye kaptırmıyor! Renkli tayt veya çoraplar ve kemerlerle kendi tarzınızı yaratabilirsiniz!
Düşük bel ve dar pantolon giyme zorunluluğu bu kış sona eriyor. Bu kadar yüksek bel giymekte zorlananlar için seçenekler çok!
MODA HABER
Zıtlıkların uyumu
Diesel’in Wilbert Das liderliğindeki tasarım ekibi, sonbahar-kış 07/08 koleksiyonunda geçmiş ve geleceğin zıtlığından yola çıkarak, Amerikan yerlileri ve bilim kurguyu harmanlayıp geleceğin New York insanlarını yarattı.
Tasarımlar metalik bir göz kamaştırıcılığa sahip. Paçaları büzgülü uzun pantolonlar, denim mini elbiseler, dar pantolonlar koleksiyonun temel parçaları arasında.
Tüm şehri ısıtacak
United Colors of Benetton yeni sezonda ayrıntılarda yünün keyfini gizleyen sıcak bir koleksiyon hazırlamış. Giyenlere dağ evindeymiş hissini veren tasarımlar, çalışan kadınları şehrin monotonluğundan uzaklaştırıyor. Farklı uzunluktaki bermuda ve etekler, vücuda oturan kısa anoraklar, çizgili hırka ve süveterler, çiçek desenleri stil sahibi kadınlar için kaliteli ve modern bir çizgide yorumlanmış.
Tokyo’dan sonra, NY’ta
New York’ta yaşayan tasarımcı Berna Fotocan, 2008 ilkbahar-yaz koleksiyonu ile eylül ayında New York’ta yedincisi düzenlenecek olan The Train Fashion Show’a katılıyor. Yaz koleksiyonunun temasını "Perspektif" olarak belirleyen tasarımcı, ağırlıklı olarak ipek kumaşlar kullanıyor. Fotocan, kadınların kendisini cesur, seksi ve özgür hissetmelerine önem veriyor ve ekliyor: "MOUSKA yaz koleksiyonunda her kadın, kendi bakış açısıyla seçim yapar ve seçtiğini de en iyi kendisi taşır."
BENİM OLMALI
Enerjisiyle fark ediliyor
DKNY bu kış şehrin enerjisini hissetmeniz için sizlere mikro mini etekler, geniş kırmalı pantolonlar, bacakları örten upuzun ceketler, tüvit bol anoraklar, el örgüsü süveterler öneriyor. Markanın aksesuvar koleksiyonu ise yine oldukça zengin. Bilekte botlar ve büyük çantaları benim favorim.
Al ve at devri sona erdi
oda kurbanları için gardırop yenilemek kolay! Kural şu: Sezonun en moda parçalarını al, bir öncekileri çöpe at! Kendine ait bir tarzı olanlar içinse bu iş daha zor. İçinden kendine uyanları alacak, onları bir önceki sezon aldıklarıyla eşleştirecekler.
Şimdi önerilere bir göz atalım:
n Kaban: Geçtiğimiz sezon alınan kabanlar yine askılara asılıyor. Ancak upuzun ve kalın renkli bir atkıyı boynunuza sıra sıra doladığınız şekliyle kullanıldığında çok stil sahibi bir görüntü yakalayabilirsiniz.
n Bere: Bu kış kalın bereler ve şapkalar kıyafetleri tamamlamak için ideal. Ancak geçtiğimiz yıl Prada’nın türbanlarının bu yıl da bazı tasarımcılar tarafından kullanıldığını hatta, başörtüsü olarak yorumladığını görebilirsiniz.
n Renkler: "Mor bir çanta veya turuncu bir kaban alacağım" derseniz tamam... Ancak bu sezon bu kadar canlı renkler arasında sarı, mavi, mor ve kırmızının çok kullanılacağını unutmayın. Bunun yanı sıra daha koyu ve klasik tonlar koleksiyonlarının hemen hemen hepsine hakim. Karamel veya krem bir kaban, gri bir ceket veya hırka gardırobunuzda mutlaka bulunmalı.
n Kalın topuklar mı, balerinler mi: Bu sorunun cevabı, kış modasında kesinlikle önce balerinler... Her renk, doku ve detaylarda. n Elbise: Hálá minilerin hakimiyetinden söz etmek mümkün. Mini ve etekleri balon modeller dışında, hafif üçgen inişli, kolları balon kesimli olanları öncelikli. Bunun dışında, düz renkte triko jileler de önümüzdeki ayların favorilerinden olacak. Modadaki minimalizm rüzgarı elbiselerde kendini değerli detaylarla gösteriyor. Drapelerle zenginleştirilmiş, düz kesimli dizde biten ’lüks’ kokan elbiselere her tasarımcı farklı bir ruh vermiş.
n Ceket: Ceketlerde de 60’lı yılların etkisi sürüyor. Bu nedenle mini ampir inişli ceketlere, mini yakalar ve iri düğmeler eşlik ediyor.
n Pantolon: Müjde, bu kış artık düşük bel ve dar kesimli pantolon giyme ’zorunluluğu’ ortadan kalkıyor. Bol kesimli ve daha yüksek belli modeller geri döndü. 80’lerden miras kalan bu modeller, gece gündüz giyilebiliyor.
n Deri ceket: Junya Watanabe, sıra dışı Japon tasarımcı, defilesinde sergilediği beyaz deri ceketiyle büyük alkış almıştı. Ve bu model kışın en moda parçalarından biri oldu. Mischa Barton bu ceketi şık bir elbise veya denimle en iyi kullanan isimlerden.
n Tayt: Diğer bir değişle ’fuseaux’lar, çoraplara karşı yine güçlü. Bu kez triko taytlar, çorap gibi bileklere, kadar uzuyor. Çıplak bırakılan ayaklarda ise kalın ve yüksek topuklu ayakkabılar var. 80’lı yıllardan bugüne taşınan bu moda, mini elbiselerin tamamlayıcısı olacak.
n Çanta: El çantalarını tahtından edebilecek bir trend hálá yok! Sadece Hollywood yıldızlarının kırmızı halıda kullandığı ve gece takılan bu çantalar artık gündüz gece yanınızda. Nam-ı diğer ’clutches’lar her tarza uygun modelde, elbette daha büyük boylarıyla gardıroplara giriyor.