Paylaş
Yaratıcı yorumcuların eline düşe düşe tek Hamlet’ten kimbilir kaç Hamlet çıkmış.
Yaratıcıların eline düşünce, 1938 ölümlü “gerçek” Atatürk de, 1604 doğumlu “sanal” Hamlet’in akıbetine mi uğrayacak!
Veda’nın “her şeyi” Zülfü Livaneli, sanatçının “öncekileri aşma tutkusu” üzerine iki güzel örnek veriyor: “Martin Scorsese, filminde İsa’nın çarmıhtan sonra Mecdelli Maria ile evlenip çoluk çocuğa karıştığını göstermişti. Tarantino, son filminde Hitler’i sinema salonunda öldürtmüştü.”
Öyleyse niye bir “yaratıcı” çıkmasın, bir film yapıp da Mustafa Kemal Atatürk’ü de...
Veda’sını savunurken Livaneli’nin mantığı, bir “Atatürk Filmi”ni nerelere götürebilir, kestirmek güç değil herhalde. Livaneli, ardından sonuçlandırıyor düşüncesini: “Biz böyle bir sanatçı özgürlüğü kullanmaya kalksak herhalde onun yerine çarmıhta can verirdik.”
“Sanatçı özgürlüğü” adına Atatürk de, Hazreti İsa ile Hitler’in akıbetine uğratılmış olsa, Türkiye’de yasa olmasa bile, birşeyler olur kuşkusuz. Acaba?
Olabilse...
Ben gene de isterim, neredeyse her yıl Oscar kapısına dayanmış bir Scorsese ile bir Tarantino’nun, hangi yorumla olursa olsun, Mustafa Kemal Atatürk üzerine bir film gerçekleştirmelerini. Acaba “Atatürk gerçeği” onları kendine mi çeker, yoksa “sanatçı özgürlüğü” adına Atatürk’ü, söz gelimi, Türkiye sokaklarında dilenirken mi gösterirler!
Padişah’tan, Halife’den etti de Cumhuriyet’i kurdu diye Atatürk’ün “tarihimizi yıkan adam” olduğuna inananlar var ya; biri çıksa da bir film çekse, “gerçeğin başka bir yüzü” olduğunu gözler önüne serebilse... Sanat denen yaratıcılığın karşısında durmak, ne mümkün!
İsa, Hitler, Hamlet ve Atatürk
İki soru ardı ardına duruyor yine de: “Atatürk Filmi” yapmak için Mustafa Kemal Atatürk’ü kendi gerçeğinin dışına saptırmak ya da gerçeklerden soyutlamak mı gerekiyor?
Ve Atatürk, kültürün her türüyle evrensel bellekte yerleşip kalmış olmaları açısından, bir Hazreti İsa ya da bir Hitler ya da bir Hamlet mi?
Yaratıcı sanatçılar, elinde İsa’nın ya da Hitler’in başına ne gelirse gelsin ya da Hamlet fraklar giyerek sahneye çıkmış olsun, ne İsa, ne Hitler, ne ne Hamlet’in “özgün” gerçeği değişir.
Yurtdışında hele bir gösterime girsin “Veda”, bakalım nasıl “bilmiş” olacaklar Atatürk’ü, “bilmemiş” olanlar!
Bitirelim dedik, bitmedi “Veda”. Haftaya Livaneli’nin, “biçimsel” olarak, Scorsese ile Tarantino’dan pek aşağı kalmadığı kaldı!
Paylaş