Paylaş
Başkentliği İstanbul’dan devralan Ankara da geçtiğimiz aylarda göz ve mideyi “mutlu” etmek için kurulan yeni bir mekanla tanıştı. Menüdeki kategorilerin “ara fasıl”, “doyma faslı” ve “en tatlı” fasıl gibi isimlerle birbirinden ayrıldığı mekanda gün batımını izlemek ise büyük bir mutluluğa sebep oluyor. Ankara Kalesi’nin batı yamacındaki Hisar Park’ta açılan Çeşni Dersaadet, tarihi Ankara evi şeklinde inşa edilmiş ahşap bir yapıda hizmet veriyor. Mekanın yeşillikler arasındaki bahçesi, konuklara saatlerce seyredebilecekleri bir manzara sunuyor. Gün batımının gökyüzünde bıraktığı kızıl renk, birkaç saat içinde sokak lambaları aracılığıyla panaromik görüntünün dört bir yanına dağılıyor. Huzur veren bahçeden, aşağıda kalan şehre kulak kabartıldığında Ulus ve Hacı Bayram’ın ardından Ankara’nın fon müziği işitilebiliyor.
İBRİKTE OSMANLI ŞERBETİ
Kale bölgesindeki Arnavut kaldırımları aşarak ulaşılan Çeşni Dersaadet’te manzaraya eşlik eden tatların, panaromik görüntü kadar keyiflendirdiğini söyleyebilirim. Mekana gelen konuklara önce taze nane yapraklı Osmanlı şerbeti ikram ediliyor. İbrikle sunulan şerbet, yaklaşık 12 çeşit kurutulmuş meyve ve baharattan üretilip, 24 saat dinlendirildikten sonra servise hazır hale geliyor. Karışımdaki kuşburnu ve zencefilin yoğun olarak hissedildiği içecek, iştah açtığı gibi kış aylarında gripten koruyor. İlk fasıl; taze kekik, rosemary ve pul biberli zeytinyağının yanında gelen sıcak bazlama ile başlıyor. Çeşni Dersaadet’in ara fasıl kategorisinde sakatat seçenekleri bulunuyor. Tadına baktığım böbrek güvecin keyifli bir ara sıcak olduğunu belirtmem gerekiyor. Biber, soğan, kapya biber, patlıcan ve mantar ile kavrulan böbrek parçaları bakır bir kapta servis ediliyor.
MENGEN YAYLA KEBABI
Mekanın “doyma faslı” şeklinde isimlendirdiği ana yemek sürecinde seçim yapabilmek gerçekten zor. Ankara tava, Hatay tepsi köftesi, Mengen yayla kebabı ve kuzu tandır mideye hoş gelen seçenekler arasında yer alıyor. Aralarında ilk denediğim Ankara tava oldu. Bugün, şehriye ve dana etine evrilmiş olsa da yerlilerin verdiği bilgilere göre, Ankara tavanın orjinali, keçi eti ve pirinç ile yapılıyor. Çeşni Dersaadet’te bakır tencerede ile masaya ulaşan Ankara tava; Beypazarı havucu, dereotu ve baharat karışımıyla tatlanan pilavın üzerindeki kuzu incikten oluşuyor. İki kişilik porsiyonu tek başınıza yiyebilirsiniz. Denediğim diğer ana yemek seçeneği Mengen yayla kebabı oldu. Bolu Mengen’den toplanan cincile ve kanlıca mantarları, süt dana bonfilesi ile birlikte kavruluyor. Tereyağı, ceviz ve bademin eşlik ettiği yayla kebabın tadını unutmak güç. Ispanak ve Ege otları ile hazırlanan ılık yeşillik ise sunumda Beypazarı baklava hamurundan yapılan bir bohçanın içerisinde kebaba eşlik ediyor. Mekana sadece “tek bir yemek” için uğradığınızda öncelikle Mengen yayla kebabını tercih etmenizi öneririm.
KEŞ PEYNİRLİ ERİŞTE
Kırmızı etten uzak duruyorsanız Çeşni Dersaadet’te Mengen usulü eriştenin tadına bakabilirsiniz. Tereyağı ile kavrulan iri kesimli ev eriştelerine, Mengen yöresinin güneşte kurultulan keş peyniri eşlik ediyor. Baskın bir tada sahip olan peynir, erişte ile keyifli bir uyum yakalıyor. “Mekana atıştırmak” için uğrayanlara önerim ise Anadolu peynirleri ve kurutulmuş domates ile hazırlanan bazlama ekmeğinde tost olacak. Günün her öğünü için sipariş verebileceğiniz tostun yanında patates salatası servis ediliyor.
ŞERBETSİZ KADAYIF
Mekanda “Son ve en tatlı fasıl” şeklinde adlandırılan tatlı kapanışta tüm ağır görüntüsüne rağmen hafifliği ile şaşırtan meyveli tel kadayıfı denedim. Şerbetsiz kadayıfın üzerine dizilen şeftali, kayısı ve papaz erikleri fırınlanıyor. Karamelize olan meyveler, sularını kadayıfa bırakıyor. Tahinli karamel sos ile ahşap bir platformda servis edilen tatlı, manzaraya karşı yoğunlaşan hoş sohbete eşlik ediyor. Çeşni Dersaadet’in panaromik şehir görünümlü bahçesinin yanı sıra incelikle dekore edilmiş iç mekanı da dikkat çekiyor. Ankara evinin üst katındaki manzaralı payitaht salonu, geniş aile ve iş yemeklerine ev sahipliği yapıyor. Mekanda lale figürlü masa ve sandalyeler bulunuyor. Kale bölgesinde yaşanan araç park etme sorunu ise mekanın otoparkı ile çözülüyor
MENÜDE NE VAR
- Bazlama ekmeğinde tost 14 TL
- Böbrek kavurma 14 TL
- Mengen usulü erişte 17 TL
- Ankara tava (2 kişilik) 52 TL
- Mengen yayla kebabı 28 TL
- Meyveli tel kadayıf 14 TL
Sakin mekanda bistro menü
Cadde üstü mekanlardaki yoğunluktan hoşlanmayan Ankaralılar, ara sokaklara konuşlanan sakin ve sessiz adresleri tercih ediyor. Büyükşehir yaşamı içerisinde kalabalık ve gürültüden soyutlanmayı sevenler için bu hafta Ümitköy’de yeni açılan bir mekanı ziyaret ettim. Bölgenin yeşil alanlarından Tevfik İleri Parkı’na komşu olan Fontana Cafe&Bistro, 2494/1 Sokak üzerinde hizmet veriyor. İsmini; İtalyanca’da “çeşme” anlamına gelen “Fontana” sözcüğünden alan mekan, konuklarına bistro lezzetleri sunuyor. Menüde “duman tüten lezzetler” kategorisi altında bulunan beef fajitayı denedim. Sotelenmiş sebzeler ve antrikot ile hazırlanan fajitanın yanında zeytin ezmesi, rendelenmiş kaşar peyniri ve jelapon biber servis ediliyor. Fontana’nın pizza severler için hazırladıkları arasından alaturkayı denedim. Hamura; domates sos, mozarella, sucuk, salam, mantar, mısır, biber ve fesleğen eklenerek hazırlanan pizzayı, geleneksel Türk tatlarını sevenler tercih edebilir. Menüden tadına baktıklarım arasında ilk sıraya koyacağım lezzet ise bademli tavuk kavurma oldu. Kuşbaşı tavuk parçaları; mantar, havuç ve elma ile birlikte soteleniyor. Bu dörtlüye badem eklendikten sonra karışım krema ile tatlandırılıyor. Çeri domates ve soya çubukları ile servis edilen yemeği keyifli bulduğumu söylemeliyim. Mekanda tatlı kapanış yapmak isteyenler; muz ve kivili waffle deneyebilir.
MENÜDE NE VAR
- Beef fajita 25 TL
- Pizza alaturka 17 TL
- Bademli tavuk kavurma 20 TL
- Fontana waffle 10.50 TL
Paylaş