YENİ bir IMF maratonu daha başlıyor. AKP Hükümeti'nin ilk gözden geçirmesi olan 4. gözden geçirmenin tamamlanması 6 aydan fazla süre almış, 5. gözden geçirme, o kadar olmasa da yine gecikmişti.
IMF Türkiye Büro Şefi Odd Per Brekk 6. gözden geçirmenin tamamlanması için gerekenleri kabaca sayıp, IMF İcra Direktörleri Kurulu'nun ekim ayı sonu ya da kasım başında gözden geçirmeyi onaylamasının beklendiğini söylemiş.
4. gözden geçirme için aylarca ‘‘Yüzde 6.5 faiz dışı fazla olmaz’’ diyen Hükümet, sonunda tam bir kargaşaya girildiğinde gerekenleri yapmıştı. 5. gözden geçirme de yine söz verilenler geciktiği için zamanında gerçekleşemedi, sonunda IMF birçok önlemde yeni takvimler verip, yani çok toleranslı davranarak, bu gözden geçirmenin tamamlanmasını sağladı.
Bakalım bu kez ne olacak, gözden geçirme zamanında tamamlanacak mı?
Ben şahsen gözden geçirmenin zamanında tamamlanmasını beklemiyorum. Bazı sözler için Hükümet yine zaman isteyecek gibi gözüküyor. Dün Ali Babacan, ‘‘KİT'lerdeki istihdam azaltılması konusunda yılbaşını gönüllü emekli olmalarını bekleyeceğiz’’ gibi sözler etti.
Bunun dışında 2004 bütçesinde yüzde 6.5 faiz dışı fazla için daha yaklaşık 12 katrilyonluk önleme ihtiyaç var. Bunun bir kısmı yine harcamalardan karşılanacak deniyor ama orada artık sınıra geliniyor. Yani ek vergilere ihtiyaç var. Hükümetler, 17 Ekim'de bütçeyi TBMM'ye verirken genellikle ‘‘şu kadar gelir gelecek’’ diye yazıp, bu gelir için gerekli önlemleri yılın sonunda alırlar. Eğer IMF yine torpilli, hatta ‘‘çok torpilli’’ davranmayacaksa, bu önlemlerin gerçekleşmesini bekler. Bu önlemler öyle küçük önlemler de olmayacak. Bu nedenle normal şartlarda 6'ncısının da İcra'dan geçecek düzeye gelmesi yılbaşını bulacak gibi gözüküyor.
Sadece bütçe veya atıl istihdam da değil, diğer yapılması gerekenlerde de birçok sorun var. Brekk, teşvikler için karar verilip doğrudan vergi reformunun kesinleştirilmesi, Telekomun özelleştirme takviminin belirlenmesi, BDDK'nın etkinliğinin artırılması, kamu yönetim reformunun çıkarılmasını saymış. Bunlar henüz mutabakata bile varılmamış önlemler...
SICAK PARA, KUR TARTIŞMASI
IMF Heyeti'nin gelişi, düşük kur nedeniyle dalgalı kurun artık ciddi olarak tartışmaya açıldığı bir döneme, Kemal Derviş'in demeci ile ‘‘sıcak paranın yeniden tartışıldığı’’ döneme denk geliyor. Bunların IMF ile tartışmaya açılması kaçınılmaz olacak. Ancak, bu konularda değişecek bir şey olmayacak, sistem değişikliğine gidilmeyecek.
Kurlar belki tartışılır ama IMF'nin dalgalı kurda değişikliği kabul edeceğini sanmıyorum. Derviş, Dünya Bankası bürokratlığının etkisiyle, sıcak para konusunda gereğinden fazla telaşlı ve bu tartışma asıl yapısal bozuklukları gözden kaçırıyor. Bence en önce dikkat çekilmesi gereken nokta, yapısal tedbirlerdeki geri dönüş ve savsaklamalar.
Son 2-3 haftada Türkiye'ye geldiği söylenen sıcak para, bu işin içindeki bankacılara göre ancak 2 milyar dolar. Zaten daha önce gelen yüklü bir sıcak para da yok. Aslında bütün para sıcak para ve yerliler de aynen ‘‘sıcak para’’ denilen yabancı yatırımcılar gibi davranıyor.
Kurlara ilişkin olarak ise ‘‘teminat dalgalı kur’’ denilip, tartışma kapatılacak. Bu arada bence Merkez Bankası biraz daha bakıp, eğer ekimde arz noksanlığı nedeniyle kurlar normal seviyelere yükselmezse, meşhur 'volatilite' gerekçesini gösterip, alım yaparak kurun seviyesini artıracak.
Önümüzde DEHAP için verilecek karar, YÖK tartışması, Irak'a asker gönderme, AB'nin Türkiye tutumu, Kıbrıs seçimleri gibi kritik konular var. Ek olarak IMF 6. gözden geçirmesi de zamanında tamamlanmazsa ne olur?
Bence yılbaşına kadar bir şey olmaz. Bu siyasi tartışmalar nedeniyle piyasalar küçük iniş çıkışlar yaşar ama büyük bir çalkantı noktasına, büyük felaket olmazsa, gelinmez.
Ancak bunların herbiri yılbaşı sonrası riskleri artıran unsurlar olur.
Yılbaşına kadar neden önemli bir şey olmayacağını ise daha sonra tartışmaya çalışacağız.