Wolfowitz: Eğitim sisteminiz çok katı, esnek bir yapı lazım
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
DÜNYA Bankası Başkanı Paul Wolfowitz ile çeşitli ziyaretlerde bulunduğu Edirne’de, Selimiye Camii’ni ziyaretinden sonra, kendisine tahsis edilen arabada özel bir röportaj yapma olanağı bulduk.
Wolfowitz’le bu kısa görüşmemizde, teknik konulardan çok, Türkiye’yi nasıl bulduğu, nelere öncelik verip yeni dönemde Türkiye ile ilişkileri için neler düşündüğüne, özet olarak girebildik.
Wolfowitz, yine, malum "Müslüman dünya için örnek Türkiye" konusuna girdi. Türkiye’ye yaklaşık 30 yıldır ziyaretler yaptığını ama Dünya Bankası Başkanı olarak bunun ilk ziyaret olduğunu hatırlatıp, bu yeni penceresinden bakışın farklı olup olmadığını sorduk. Wolfowitz, Türkiye’ye tam 30 sene önce geldiğini hatırlatıp, "O zaman daha tipik bir Ortadoğu ülkesi beklerken Avrupai bir ülkeyle karşılaşmıştım" dedi. Ve ardından şunları ekledi: "Türkiye’nin gelişiminin hem ekonomik hem de sosyal anlamda sadece Türkiye’de yaşayan milyonlar için değil aynı zamanda Müslüman dünyadaki bütün insanlar için önemli olduğunu düşünüyorum. Bu bölgelerdeki insanlar için iyi bir model olacağını düşünüyorum zaten olmuş durumda. Bu pozisyonda Türkiye’ye gelişimde hoşuma giden şey de Türkiye ile alakalı önemli olan konulara odaklanmam ve bu süreçlere katılma fırsatı bulmam."
AFRİKA’YA YARDIM
Başbakan Tayyip Erdoğan’la pazar sabahı yaptıkları görüşmede sadece ekonomik konuların mı ele alındığını sorduğumuzda ise "Evet ama biraz da Türkiye’nin potansiyel rolü üzerinde durduk" dedi. Türkiye’nin kalkınmakta olan yoksul ülkelere, Afrika’daki ülkelere nasıl yardım edebileceği ve oralardaki rolü üzerinde durduklarını kaydeden Wolfowitz, daha fazla bilgi vermedi.
Wolfowitz’e Türkiye’ye gelişinde söylediği, "ekonomik istikrarı korumak için yapısal reformların devam etmesi gerektiği" yönündeki sözlerini hatırlatarak, acil olarak ihtiyaç duyulan reformları sorduğumuzda bu sözleri biraz düzeltme ihtiyacı duyduğunu hissettik. "Netleştirmek için söylüyorum; benim esas vurgulamak istediğim makro-ekonomik istikrardı" diyen Wolfowitz, şu ana kadar başarılanların ötesinde yapılması gerekenlerin başında özellikle önemli olanın enerji sektörü reformu olduğunu söyledi. "Çünkü bu sektörle ilgili kayıplar çok fazla ve bunların üstesinden gelinmesi için çaba gerekiyor" diyen Wolfowitz, "sosyal güvenlik" konusunun da aynı zamanda ülke ekonomisinin uzun vadede sürdürülebilir bir başarı yakalayabilmesi için üzerinde durulması gereken konuların başında geldiğini kaydetti.
EĞİTİM SİSTEMİNİZ ÇOK KATI
Wolfowitz’e hem enerji hem de sosyal güvenlik reformlarının seçimlere takıldığını hatırlatıp, Başbakan’la bu konuları görüşüp görmediğini sorduğumuzda ise, "Böyle bir detaya girmedik. Tabii bunlar önemli konular; siyasi olarak neyin mümkün kılınacağının kararını vermek zor" yanıtını aldık.
Eğitim konusunda Dünya Bankası’nın verdiği desteğin devam edip etmeyeceğini, yargı reformunu görüşüp görüşmediklerini sorduğumuzda aldığımız yanıt ise şöyle oldu:
"Eğitim konusunu konuştuk fakat yargı konusuna girmedik. Eğitim konusuyla alakalı olarak da bu sabah (pazar) Türkiye’nin gençleriyle bir toplantı yaptık; gençlerin görüşlerini dinledik ve eğitim çok önemli bir konu olarak ortaya çıktığını gördük. Eski bir profesör ve dekan olarak söyleyebilirim ki Türkiye’nin eğitim sistemi katı bir eğitim sistemi. Günümüzün değişen şartlarını düşünürsek, bu şartlara süratle adapte olabilen ve esnek, yeniliğe açık bir eğitim sistemi olması çok önemli. Sayın Başbakan da bu konuda çok şey yapılması gerektiğini söyledi zaten..."
Wolfowitz’e Türkiye’nin Dünya Bankası’ndan en fazla finansman sağlayan ülkelerden biri olduğunu, yeni dönemde finansman imkanlarında daha esnek olup olamayacaklarını da sorduk. Wolfowitz, her 3 yılda bir ülke yardım stratejisi olarak adlandırdıkları bir belge hazırladıklarını, bu yıl da bu belgenin yenisini hazırladıklarını kaydederek, "Bizim açımızdan Türkiye son derece başarılı bir program. Türkiye açısından da öyle olduğunu düşünüyorum. Türkiye bizim üçüncü en büyük kredi kullanan üyemiz. Bu çerçevede Türkiye’nin çok kuvvetli bir pozisyonda olduğunu düşünüyoruz. Ve Türkiye’ye azami ölçüde destek vermeye hazırız" dedi.