SALI günü piyasalardaki gelişmeler bankaların kafasını karıştırdı.
Açıkçası; bankacıların çoğu kendilerini kandırılmış hissetti. Çünkü salı sabahı Reuters, IMF Heyeti'nin perşembe günü geleceğini yazdı, ardından yapılan ihalede Hazine sürpriz yaparak, itfasından çok daha fazla borçlandı, piyasayı neredeyse sildi süpürdü. Piyasanın tam kapanmasına yakın ise Devlet Bakanı Ali Babacan çıkıp, ‘‘IMF heyeti biz ne zaman çağırırsak o zaman gelir’’ demecini verdi. Bütün bu gelişmeler, piyasa oyuncularına, tezkere sırasında bir ihale sabahı Babacan'ın ‘‘ABD'den kredi geliyor’’ demeci verip, ihaleden sonra da paranın gelmeyeceğinin açıklanması olayını hatırlattı. Herkes birbirine ‘‘ne olduğunu’’ sordu ve ‘‘bir aksiliğin kapıda olup olmadığını’’ sorguladılar.
Biz daha önce IMF Heyeti'nin bu hafta gelebileceğini yazmıştık. Çünkü geçen hafta sonu itibariyle kararlaştırılan, buydu. Pazartesi günü IMF'ye tedbir alternatifleri gönderilecek, IMF Heyeti perşembe-cuma İstanbul'a gelip, ardından önümüzdeki hafta başında Ankara'da temaslarına başlayacak ve tedbir paketine son şekli verilecekti. Babacan bir gaf mı yaptı, ‘‘kendi dışında IMF açıklamasına’’ mı sinirlendi, yoksa gerçekten bir pürüz mü çıktı bilmiyoruz. Belki de gönderilen tedbir alternatiflerini IMF yetersiz buldu, belki yüzde 10'luk kesinti yasasının çıkmasını istedi... Buna rağmen, ‘‘IMF Heyeti gelir, burada sıkıştırır’’dı gibi geliyor bana...
Bu nedenle insanın aklına, ‘‘Acaba Başbakan’la konuşuldu, zam ve vergi gereği nedeniyle Heyetin gelişi seçim sonrasına mı erteleniyor’’ ihtimali geliyor. IMF Heyeti'nin gelişi yakında netlik kazanır ama, önce, ihale günü olan önceki gün, piyasaların merak ettiği ‘‘Hazine'nin neden sürpriz yapıp, fazla kağıt sattığını’’ anlatmaya çalışalım.
NEDEN FAZLA SATTI
Dünkü 6.5 katrilyonluk itfaya karşılık, Hazine'nin en fazla 6 katrilyon civarında satış yapacağı sanılıyordu. Ama Hazine, 3 ihalede toplam 7.5 katrilyonluk, yani itfanın çok üstünde kağıt sattı.
Bunun birkaç nedeni vardı ama şunu söyleyelim ki; ihaleyi yapan teknisyenler, o sabah Reuters ekranında gördükleri ‘‘IMF'nin perşembe geleceği’’ haberini doğru olarak kabul etmişlerdi. Yüksek miktarda satmalarının en büyük nedeni, uygun koşulda yüklü teklifin gelmesi idi ve talebin yüzde 82-83'ünü karşıladılar. Uygun teklifleri görünce, dünkü itfanın yanısıra 3 Mart'ta yapılacak 7 katrilyonluk yüklü itfaya da hazırlık yapmak istediler. Üstüne üstlük Merkez Bankası bir gün önce dolara müdahale etmiş ve 1.2 milyar dolar civarında döviz satın alarak kuru dengelemişti. Yani Merkez Bankası bu operasyonla piyasaya, 1.5 katrilyon liranın üzerinde TL vermişti. Piyasadan para çekilmesi için Merkez Bankası da Hazine'nin yardımcı olmasını istiyordu. Hazine de bunu yaptı.
Yani 3 Mart'taki yüksek itfaya hazırlık yapıldı. Zaten o zaman da kağıt satarlar ama, vergiler ertelendiği için şubat sonunda bekledikleri yaklaşık 2 katrilyonluk vergi geliri de mart ayına, yani büyük itfadan sonrasına sarkacak ve onun için temkinli olmak istediler.
Onun da ötesinde mart ortası gibi yapılacak zorunlu tasarruf ödemelerini de gözönünde bulundurdular. Ödeyecekleri yaklaşık 1.5 katrilyon, neredeyse ‘‘kuyuya atılmış’’, bankacılık sistemine ne zaman döneceği belli olmayan, büyük ihtimalle tüketime gidecek bir para.
Hazine'nin bu kadar fazla kağıt satın almasının bir nedeni de, örneğin 1 katrilyon az aldığı zaman oluşacak faizle, aldığı 1 katrilyon liralık fazla arasında oluşacak faiz farkının çok az oluşuydu. Daha önce 3 aylık ve FRN ihaleleri de yapıldı ama salı günkü ihale ‘‘çoklu fiyat sistemiyle yapılan ilk gerçek ihale’’ oldu. Rakamları tahmini olarak söylüyorum ama tablo çarpıcı: Örneğin tekli fiyat sisteminde bu ihale yapılıp, 1 katrilyon fazla alınsaydı faiz 2-3 puan oynayacakken, çoklu fiyatla yapıldığı için, faiz farkı ancak 0.2-0.3 oldu. Yani çoklu fiyat bu kez Hazine'nin işine geldi, çünkü teklifler birbirine çok yakındı, belki de biraz da anlaşmalı idi...