Özelleştirmeler bile elektrik sübvansiyonu için kullanılıyor
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
ÖZELLEŞTİRMELER, kavram ortaya atıldığı günden bu yana, her zaman çok tartışılmıştır. Özelleştirmelerin ne için yapılması gerektiği, buradan elde edilen paraların nerelerde kullanılmasının daha doğru olacağı konularında çok sayıda değişik fikir ortaya atıldı.
Ancak şimdiye kadar, "özelleştirmeyi elektrik zammı yapmayıp, zararı karşılamak için yani sübvansiyon için kullanmak" gibi bir fikir hiç ortaya atılmamıştı. Biliyor musunuz; AKP Hükümeti şu anda özelleştirme gelirlerini bile, elektriğe zam yapmamak için kullanıyor.
Aldığımız son bilgilere göre, Özelleştirme İdaresi’nin yaptığı özelleştirmeler sonucu elde ettiği gelirleri topladığı Özelleştirme Fonu’ndan TEDAŞ’a aktarılan para, 1,5 katrilyon lirayı buldu. TEDAŞ’ın bu parayı Hazine’den istediğini, Hazine’nin vermemesi üzerine, özelleştirme fonundan para aktarıldığını biliyoruz.
Sadece TEDAŞ değil, kademeli olarak bütün Enerji KİT’lerinin birbirine borcu ve alacağı var. Sonuçta dengeye bakıldığında ise önemli bir açık oluştu ve bu açık giderek büyüyor.
Örneğin AKP Hükümeti göreve geldiği zaman karlı bir kuruluş olan, yani Hazine’ye temettü geliri aktaran BOTAŞ’n durumu iyice içler acısı. BOTAŞ’ın çoğu belediyeler ve yine bir enerji KİT’i olan TETAŞ’tan olmak üzere alacaklarının toplamı 9 katrilyon lirayı buluyor.
Yani BOTAŞ artık normal geri ödemelerini yaparken bile zorlanıyor.
Dediğimiz gibi; aşamalı olarak herkes birbirine borçlu ve sonuçta KİT dengesi içinde çok büyük payı bulunan enerji KİT’lerinin açığı devasa boyutlara ulaşıyor.
Kısacası, "Bir enerji kara deliği" oluştu ve sürekli büyümeye devam ediyor. Bununu kötü tablonun nedeni altında "maliyetlerin altında elektrik satış fiyatı uygulanması" yatıyor. Yani bu açığın büyümemesi için, kapatılması için elektriğe zam gerekiyor. Bunu Bakanın ara sıra dediği gibi basın istemiyor, teknik zorunluluk ve açık bunu söylüyor.
Sektörle ilgili yetkililer, açığın daha fazla büyümemesi için elektriğe yüzde 13 zam gerektiğini, tümüyle açığın kapatılması için gereken zam oranının ise yüzde 30’ların üstünde olduğunu söylüyorlar. Ancak yüzde 13 acil zam gereğine karşılık Bakanlıkta tartışılan zam oranının "tek rakamda" kalma amacı nedeniyle, yüzde 8-9 olduğunu öğreniyoruz.
Ancak gördüğümüz kadarıyla bu zam bile son Bakanlar Kurulu’ndan geçmedi. Bu da gösteriyor ki; seçime giden Türkiye enerjideki açığını, yani kamu açığını epeyce büyütecek.
"ENERJİ KARA DELİĞİ" VE IMF’NİN TAVRI
Gerekli zamların yapılmak istenmemesi nedeniyle, ihaleye çıkılmasına rağmen dağıtım ihalelerinin iptal edilmesi, tümüyle bir fiyasko. Madem teknik olarak sıkıntılar vardı, neden bu sistemle, bu teknik şartname ile ihaleye çıkıldı? Bunun sorumlusu aynı kişiler değil mi?
Farklı söylense de sebep herkesin kafasında açık; özelleştirme için biriken zamların yapılması gerekiyordu seçim öncesi zam yapmak istemeyen Hükümet ihaleleri erteledim deyip iptal etti. Buna rağmen tek rakamda kalacak zammı bekliyorduk, ama o da olmadı. Bu işe yani sübvansiyona karşı çıkan Devlet Bakanı Ali Babacan’ın sübvansiyonun devam etmesi, hatta giderek büyümesine nasıl razı olduğunu bilemiyoruz. Çünkü IMF, dağıtım ihalesi önşart değil ama, elektrik zammını şart olarak ileri sürmüştü. Daha doğrusu IMF enerji KİT’leri ve toplam KİT dengesinin bu açığı taşımayacağını bildirip, toplam faiz dışı fazla hedefi için de elektrik zammının artık şart olduğunu açıkca söylemişti.
Bizce IMF, son gözden geçirme için"gerekli zamları yapacağız" sözü verilerek ikna edildi.
Peki, Devlet Bakanı Ali Babacan, şimdi verilen sözlere rağmen, gerçekleştirilemeyen elektrik zamlarının yapılmasının doğuracağı açığı neyle dolduracak, nasıl açıklayacak?
IMF’den "şimdilik sessiz kalıp, bir şey söylememeyi tercih ettiği" izlenimini alıyoruz.
Dağıtım ihalesinin iptali, sanıldığından daha büyük tepki çektiği gibi, bundan sonra kademeli olarak kamu dengesine gelecek etkisi de, gün geçtikçe daha fazla hissedilecek.
Yani; Hükümet, ülkenin onyıllardır biriktirmiş olduğu varlıkları satıp, seçim öncesi elektrik zammı yapmamaya çalışan bir konuma düştü. Bu kara deliğin faturası çok ağır olacak.