Merkez’in enflasyon dersi

ÖNCEKİ gün Ankara’da, Merkez Bankası Başkanlık binasında ilginç bir toplantı yapıldı. Merkez Bankası yönetimi ihracatçılar başta olmak üzere, geçtiğimiz günlerde kendi aleyhlerine gazete ilanları veren işalemi temsilcileriyle biraraya geldi. Bizce büyük olgunluk...

Doğal olarak Merkez Bankası yönetimi toplantıya katılanlara "enflasyon dersi" vermiş. Toplantı sonrası Merkez bir açıklama yapmayıp, yaptığı sunumu internet sitesine koyarken, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı gazetecilere bilgi vermiş.

Satıcı, şimdi Merkez Bankası’nı daha iyi anladıklarını söylemiş ama ardından yine "şimdiye kadar yaptıklarının doğru olduğunu bu yolda devam edeceklerini" de ifade etmiş.

Bizce bu toplantının elbette yararı olmuştur. Merkez Bankası’nın sunumuna baktığımızda, neden fiyat istikrarın oluşturulması gerektiği, enflasyonun ödettiği bedeller ve enflasyonla mücadelede başarılı oldukça, üretim istihdam ve yatırımın nasıl arttığı örneklerle anlatılmış. Ayrıca faiz indirimlerinin neye göre yapılacağı, uygulanan dalgalı kurun ne anlama geldiği, herkesin anlayacağı basit bir dille, toplantıya katılanlara aktarılmış.

Toplantı sonrasında Oğuz Satıcı’nın söyledikleri arasında, "Merkez Bankası’ndan üretim, istihdam ve ihracat adına pozitif bir ayrımcılık talep ettik" cümlesi de yeralıyor.

Talep ettiklerini söylemiş ama ne yanıt aldığı konusunda bilgi vermemiş. Böyle bir talebe Merkez Bankası yönetiminin, uzmanlarının ne yanıt verdiğini, hele hele sunumu yaptıktan sonra böyle bir talepte bulundularsa, ne yanıt verdiklerini, daha çok da bu talep karşısında yüzlerinin aldığı şekli, gerçekten, kişisel olarak çok merak ediyorum...

Merkez Bankası sunumunda kalın harflerle yazılmış bölümlerin bir kısmını aktarırsam niye merak ettiğimi anlarsınız. Merkez Bankası son dönemdeki ekonomik gelişmeleri anlatıp "özet olarak; enflasyonla mücadelede önemli bir mesafe sağlandığı son 5 yıllık dönemde Türkiye ekonomisinin üretim yatırım, ihracat ve istihdam artışı performansı da olumlu yönde gelişmiştir"demişler.

Bundan sonra ise sunumdaki; "hem kalın harflerle yazılıp, hem de altı çizilmiş tek bölüm" geliyor:"Sürdürülebilir büyüme ve istihdam artışına Merkez Bankası’nın yaptığı ve yapacağı en büyük katkı da fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmek amacı çerçevesinde gerçekleşmektedir"

MALİ DİSİPLİN VE YAPISAL TEDBİR İLANI BEKLİYORUZ

Türkiye’de kur ve faiz politikaları özetlenirken de şu altılı çizili bölümler aktarılmış:

-" Türk parasının değeri amaç değil, sonuçtur. ’Yüksek faiz, düşük kur" şeklinde bir politika uygulaması yoktur. Uygulanan politika ’düşük enflasyon için gereken faiz politikası’dır"

Merkez Bankası sunumunda son üç ayda faiz artıran gelişmekte olan ülkeler sıralanmış ve Türkiye’deki faiz oranları, bu süreçte ılımlı bir şekilde indirilirken, diğer gelişmekte olan ülkelerde ya sabit bırakıldığı ya da artırıldığı hatırlatılmış.

Aynı sunumda "fiyat istikrarın sağlanmasında para politikasıyla uyumlu bir maliye politikası izlenmesinin de büyük önem taşıdığı, mali uyumun kalitesinin gerek enflasyonla mücadelede gerekse yüksek büyüme hızının kalıcılığı açısından son derece önemli" olduğu da söylenmiş.

Ardından da "faiz ve kur politikalarının ön plana çıkarılmasının, sürdürülebilir ve yüksek büyüme için önşart olan yapısal reformların gölgede kalmasına neden olmaktadır" denmiş.

Başta Oğuz Satıcı olmak üzere, o gazete ilanına imza koyan tüm sivil toplum kuruluşları ve işalemi temsilcilerine sesleniyorum: Lütfen bu sunumu tekrar okuyun, ardından da dün TEPAV tarafından yayımlanan "Mali İzleme Raporu"nu okuyun. Bu yıl bütçenin ne kadar bozulduğunu bir görün ve bundan sonra hala "şok indirim" nasıl olur, lütfen söyleyin...

Bakalım; ilanı veren kuruluşlar, önümüzdeki günlerde başka bir ilan verip "faiz-kur bir sonuç, Hükümet yapısal tedbirleri geciktirmesin, mali disiplini bozmasın" diyebilecekler mi?

"Hedef saptırmak için, Hükümeti iyi göstermek için Merkez Bankası’na yükleniyorlar" yolunda iddialar vardı ama inanmıyorduk. O nedenle ilanları bekliyoruz...
Yazarın Tüm Yazıları