Maliye’de yaşananlar tam bir skandal

DÜN Anadolu Ajansı’ndan geçilen bir haber, Ankara’ya bomba gibi düştü.

Haberde Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’nın Bilgi İşlem Merkezi’ne giren kişilerin, ’kanun dışı’ şekilde Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, Sabah Gazetesi Genel Yayın Müdürü Fatih Altaylı, gazeteci Emin Çölaşan’ın da aralarında bulunduğu, bazı devlet görevlileri, gazeteciler ile siyasilerin mal varlığı ve vergi bilgilerinin sorgulandığı bilgisi veriliyordu. Habere göre usulsüz sorgulama yapılan kişiler arasında Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer, işadamı Remzi Gür ve çeşitli şirketler de var. İncelemede, Teftiş Kurulu’nun yanı sıra 70 ildeki çeşitli vergi dairelerinden söz konusu kişilerin bilgilerine defalarca girildiği ve haklarında mal varlığı ve vergi sorgulaması yapıldığı saptanmış

Konuyla Komisyon’un, incelemelerinin ardından ’ilk aşamada’ Maliye Teftiş Kurulu Başmüfettişlerinden Hamza Kaçar ile Ankara-Cumhuriyet Vergi Dairesi Müdürü Cemal Kartal, Etimesgut Vergi Dairesi Müdürü Saim Demirel, Keçiören Vergi Dairesi Müdür Yardımcısı Ali Adanır ile Teftiş Kurulu’ndaki bir bilgisayar programcısının görevden uzaklaştığı belirtiliyordu.

Sadece Cumhurbaşkanı Sezer için sisteme giriş yapılan yerler arasında Kocaeli Körfez Vergi Dairesi (4 kez), Iğdır Vergi Dairesi (7 kez), Amasya-Merzifon Vergi Dairesi (2 kez), İstanbul-Üsküdar Vergi Dairesi (3 kez), Sivas-Kale Vergi Dairesi (4 kez), İstanbul-Kartal Vergi Dairesi (9 kez), Bursa-Yıldırım Vergi Dairesi (4 kez), Ankara-Ostim Vergi Dairesinin de (2 kez) olduğu ortaya çıkmış. Cumhurbaşkanı’na yönelik mükellefin işe başlama ve terk tarihleri, sicil detay bilgileri, her türlü mal edinimleri, ödediği motorlu taşıtlar vergisine kadar her türlü vergisel işlemleri ve vergi borcu olup olmadığı, herhangi bir cezai işlemi bulunup bulunmadığı gibi bilgiler sorgulanmış. Bu kişilerin mal varlıkları ile ilgili basında yeralan haberler de incelenmiş.

Nereden bakarsanız bakın; bu haber Maliye Bakanlığı’nda, bilerek bağımsız hale getirilmeyen Gelir İdaresi’nde, yaşanan skandalı açıkca ortaya koyan bir haber

SORU O KADAR

ÇOK Kİ...


Yaşanan skandalın en önemli boyutu, Gelir İdaresi’nde denetim yetkisinin kimlerde olduğu, bir vergi dairesi başkanının nasıl olup da bu bilgilere girebildiği konusu. Bilgi veren yetkililer bu bilgilere ancak Maliye üst yönetiminden 18 kişinin girebileceğini belirtirken, Maliye yetkilileri, vergi daire başkanları dahil, tüm müfettişlerin hesap uzmanlarının bu bilgilere girebileceğini söylüyorlar. Böyle bir sistem olabilir mi? Bu bilginin hangisi doğru?

Eğer dedikleri gibi yüzlerce, binlerce kişi bu sisteme girebiliyorsa, devlete güven sağlanır mı? İki aşamalı denilen, özel şifreli banka hesaplarının da görüldüğü üst sisteme giriş için sınırlı sayıda kişinin yetkisi varsa, nasıl oluyor da bu kişilerin özel hesaplarına girilebiliyor?

Görevden alınan başmüfettiş Hamza Kaçar’ı, kamuoyu "El Kadı raporunu hazırlayan kişi" olarak tanıyor. El Kadı olayında, bu rapordan kimin zarar gördüğü, BM kararlarına rağmen kimlerin af sağlamaya çalıştığı bilinmiyor mu? Bu görevden almalara gölge düşürmüyor mu?

Cumhurbaşkanı Sezer’in eviyle ilgili haberin hangi gazetelerde yayımlandığını, bu gazetelerin hangi partilere yakın olduğu biliniyor. Aynı şekilde hükümete muhalif kimliği ile bilinen Emin Çölaşan’la ilgili haberlerin nerelerde çıktığı da belli. O zaman bu hesaplara girilmesinde hangi amacın, dolayısıyla hangi ellerin olabileceği ortaya çıkmıyor mu?

Çölaşan’ın dediği gibi, daha önce hükümete yakın kişiler listede yoktu da sonra mı kondu?

2006 yılında bu bilgilere erişim saptanmadı mı, saptandıysa niye şimdiye kadar birşey yapılmadı?

Bu olay da başka bir terör biçimidir. Nereye kadar gidiyorsa, terörün sorumluları açığa çıkmalı.
Yazarın Tüm Yazıları