İLK 7 ayın bütçe sonuçları, hiç de içaçıcı değil. Bu tablonun tehlikeli olduğunu, aynı kelimelerle söylemeseler de artık hükümet üyeleri de kabul ediyor.
IMF öncesi, hatta gittiğinde bile göstergelerde sapma olmadığını söyleyenler, şimdi ağızlarında geveleseler de bir sapma olduğunu, önlem alınmadığı takdirde yıl sonunda işleri karıştıracak göstergelerin ortaya çıkacağını kabul ediyorlar.
Bütçenin birçok kaleminde sapma olacağı, 7 aylık rakamlarla ortaya çıktı. Eğer IMF ile 5'inci gözden geçirmenin zamanında tamamlanması başta olmak üzere; o zaman uyarılara kulak asılsaydı şimdi bütün bunlar olmayacaktı. Örneğin IMF'e daha önce söylenen ve bütçeye konulan faiz rakamı haziran sonu yüzde 45 varsayımı ile hesaplanmıştı. Eğer gerekenler zamanında yapılsaydı, faiz rakamı o tarihte yüzde 45'e iner, faiz harcamalarında da sapma olmazdı. Aynı şekilde o dönemde vergi iadelerinin hızlı gittiği uyarısında bulunuldu, ‘‘Ne yapalım adam ihracatı yapmış getirmiş vermeyecek miyiz’’ yanıtı alındı. Sosyal güvenlik açıkları için ‘‘Af lafını ortadan kaldırın tahsilat yapılsın’’ denildi, afta diretildi. Tarımsal desteklemede, başta fındık olmak üzere çok uyarı yapıldı ama bürokratlar bile sonunda ‘‘Ne olacak toparlarız’’ deyip ipin ucunu bıraktılar. Personel harcamaları için ‘‘İleriye endeksleme bitmezse program zorar girer’’ denildi, ipin ucu yine biraz bırakıldı ama bürokratlar bu kez biraz direttiler. Buradaki sapma sınırlı kaldı ama yine de hedefin üstüne çıkıldı.
‘‘Yapılacaklar belli, bu işleri gerektiği gibi, zamanında yapın bu şekilde güven kazanırsınız’’ denildi. Bütün bu sözler teknik uyarılar, ‘‘İdeolojik saldırı’’ olarak algılanıp, dinlenmedi. Üstüne üstlük bu sorunlar yokmuş gibi demeçler verildi, yaratılan güvensizlik iyice körüklendi. Hükümet hálá güveni oluşturabilmiş değil.
Her şeyin başı mali disiplin...
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, bu konuda en dürüst davranan bakanlardan biri. Yaptığı açıklamada, ‘‘sapma’’yı kabul edip, ‘‘Artık rehavete kapılmayacağız. Sıkı maliye politikalarını sürdüreceğiz ve yıl sonu için belirlenen yüzde 6.5'luk faiz dışı hedefini yakalayacağız’’ diyor.
YÜZDE 6.5 ZOR
Şahsen yüzde 6.5'un yakalanması ihtimalini çok zor görüyorum. Daha önce gerek vergi affı rakamında, gerek ‘‘yeni vergi, mevcut vergilerin artırılması’’ gibi konularda Sayın Unakıtan ile görüş ayrılığımız oldu ve ne yazık ki haklı çıktık. Umarım yüzde 6.5'luk faiz dışı fazla konusunda, Maliye Bakanı'mız haklı çıkar...
Aslında Sayın Unakıtan da bu rakamın altında kalınacağını biliyor ama‘‘Yakalayacağız’’ demek zorunda. Aksi takdirde gerek partisinden, gerek başbakan dahil hükümet üyelerinden, gerek iş kesiminden, gerekse de çalışanlardan gelen harcama talepleri artacak. Bence doğruyu yapıyor ve faiz dışı fazla gerçekleşmesi yıl sonunda hedefe ne kadar yaklaşırsa ülke için o kadar iyi olacak.
Faiz dışı fazlada küçük sapmalar olması; hele ki IMF'in hiç olmadğı kadar tölaranslı olduğu bu dönemde, o kadar önemli değil ama mali disiplinin kaybolduğu imajının verilmesi, çok büyük tehlike doğurur. Sadece bütçe hedefleri için değil, ekonomide aksayan diğer sorunları açığa çıkarıp, buradaki sapmaların sonuçlarını ağırlaştırması, telaşa yol açacak olması nedeniyle tehlikeli olur. Örneğin, ödemeler dengesinde sorun olduğunu herkes görüyor ama şimdilik çoğu kimse bunu tehlike olarak görmüyor. Ancak mali disiplin bozulursa herkesin gözü ödemeler dengesine dikilecek, burada sorun oluşmaya başlayacak. Bu sorunun geçmiş deneyimlere bakarak, hiç de küçük bir sorun olmayacağını söyleyebiliriz.
Şimdi herkesin gözü ağustos ayı bütçe performansında olacak. Eğer sapmalar devam eder, bozulma daha bariz hale gelirse; o zaman sıkıntı başlar. İmar Bankası ödemeleri, seçim yatırımları, referandum, siyasi tablo derken işler karışabilir..