Kaçak elektrikle 5.4 milyar dolar uçtu

ELEKTRİK Piyasası Kanunu'nun, sektörde yeralan tüm üretim ve dağıtım varlıklarının özelleştirileceği öngörüsüne dayandırıldığı kaydedilen Hazine raporunda, bu konuda çözüm önerisi olarak; ‘‘Öncelikle dağıtım bölgelerinin belirlenmesini müteakiben dağıtım varlıklarından başlanarak özelleştirme sürecinin ivedilikle başlatılması, önceki piyasa yapısı içerisinde oluşturulan ve devlet tekeline dayanan İHD uygulamalarına işlerlik kazandıracak uygulamalardan, kaçınılması, üretim varlıklarının gruplandırılmasından sonra, bu alanda da özelleştirme çalışmalarının hızlandırılması’’ isteniyor.

Elektrik KİT'lerinin maliyet esaslı fiyatlama yapılmaması, yüksek kayıp-kaçak oranları, düşük tahsilat oranları ve verimsiz işletmecilik gibi nedenlerle ciddi finansman sıkıntılarının mevcut olduğu belirtilen raporda, 2002 yılında elektrikteki 4 KİT'in toplam 2.75 katrilyon tutarında, nakit bazında finansman açığı verdikleri belirtiliyor.

2003 yılında ise elektrik fiyatlarına zam yapılmaması nedeniyle, tahakkuk bazında program hedefinden yaklaşık 2 katrilyon lira sapma olacağı, nakit bazında da toplam 3.23 katrilyon lira finansman açığı oluşacağının tahmin edildiği kaydediliyor.

Kayıp-kaçak elektrik nedeniyle TEDAŞ'ın 2000-2003 döneminde uğradığı kayıplar toplamının yaklaşık 5.4 milyar dolar tahmin edildiği kaydedilen raporda, bunun da yıllık ortalama 1.35 milyar dolar açık olduğu anlamına geldiği ifade ediliyor.

Raporda yeralan saptamalardan bir kısmı ise şöyle:

Elektrik üretim kompozisyonunun ‘‘en az maliyet’’ esasına göre belirlenmemesi nedeniyle önemli maliyetler söz konusudur.

Elektrik Piyasası Kanunu ile öngörülen ‘‘aynı nitelikli piyasa oyuncularına eşit davranılması’’ ilkesinin uygulanmasında, kamu açısından önemli sorunların ortaya çıkacağı düşünülmektedir.

Yİ ve YİD termik santrallerinin tarife yapıları ilgili şirketlerin yüzde 60'lara varan iç karlılık oranları üzerine kurgulanmıştır. Bu durum ‘‘Yüksek elektrik fiyatları’’ nın en önemli nedenlerinden birisi olmakla birlikte, sözkonusu sözleşmelerin revizyonu için Hükümete önemli bir potansiyel yaratmaktadır.

Önümüzdeki 8-10 yılda elektrik arz fazlası olacağı tahmin edilmektedir. Bu çerçevede EÜAŞ'ın önemli miktarda üretim kapasitesinin atıl kalacağı dikkate alınarak kamu tarafından kapasite artışına yol açacak yatırımlara gidilmemesi gerekmektedir.

Yap-işlet, yap-işlet-devret, işletme hakkı devri ve mobil santral uygulamaları, 4628 sayılı elektrik piyasası kanunu ile öngörülen rekabetçi piyasa yapısına geçişi güçleştirecektir.

Botaş'ın doğalgaz ithalat sözleşmeleri nedeniyle Hazine açısından önemli riskler bulunmaktadır.

Mobil ve otoprodüktör uygulamaları, elektrik KİT'leri açısından önemli maliyetlere yol açmaktadır.

Gerek Hükümetin reformlar konusundaki kararlılığının sergilenmesi ve uluslar arası taahhütlerimizin yerine getirilmesi, gerekse elektrik piyasası kanunu ile öngörülen piyasa yapısına başarılı bir biçimde geçilebilmesi açılarından, elektrik dağıtım ve üretim varlıklarının gruplandırılarak satışı büyük önem arz etmekte olup, bu konuda yaşanabilecek gecikmelerin mevcut sıkıntıları daha da artıracağı düşünülmektedir.

Enerji KİT'lerinin ciddi finansman sorunları mevcuttur. Ancak söz konusu sorunlar, KİT'ler arasında borç-alacak ilişkisi yoluyla gizlenmektedir.


Hazine, enerjide ne çözüm önerdi


1- Mevcut santrallerin gözden geçirilerek ekonomik olmayanların üretimlerine son verilmesi.

2- Sözleşmesi imzalanmış ancak yürürlüğe girmemiş YİD projelerinin realize edilmemesi durumunda bile arz fazlası olacağı dikkate alınarak 2007-2008 döneminden önce yeni elektrik üretim yatırımlarına gidilmemesi.

3- Yeni doğalgaz alım anlaşmaları yapılmaması ve miktar ve fiyatların düşürülmesini teminen mevcut sözleşmelerin tadil edilmesi.

4- Tartışmaları devam eden YİD ve İHD uygulamalarının hayata geçirilmemesi.
Yazarın Tüm Yazıları