IMF ile bu yıl sadece bir gözden geçirme yapılacak
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, beraberinde Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ve Devlet Bakanı Ali Babacan’la yaptığı, 2006 yılı bütçe gerçekleşmelerini açıkladığı basın toplantısından çok ilginç görüntüler ve sonuçlar çıktı.
Gözden kaçan bir sonuç da Türkiye’nin IMF’le 2007 yılındaki ilişkilerinin ne şekilde seyredeceğine ilişkindi. Bizim çıkardığımız sonuç şu ki; hükümetin niyeti; bu yıl IMF’le sadece bir gözden geçirmeyi tamamlamak. Bilindiği gibi bu yıl aslında 3 gözden geçirmenin tamamlanması lazım ama Hükümet sadece bunlardan birini bitirmeyi amaçlıyor.
Önce bu sonuca nereden vardığımızı anlatalım...
Başbakan Erdoğan, uzun uzun IMF’e borçların nasıl ödendiğini, eski Hükümetlerin hep borç yaptığını ama kendilerinin temizlediğini, şu andaki borcun 10.7 milyar dolara indiğini açıkladı. Daha sonra Devlet Bakanı Ali Babacan, geçtiğimiz yılın sonunda bu borcun 10 milyar doların altına, 9.6 milyar dolara indiğini ancak daha sonra gelen IMF ödemesi ile bu rakamın yeniden 10.7 milyar dolara çıktığını hatırlattı. Başbakan Erdoğan, Babacan’a danışarak, 2007 yılı sonunda IMF’e borcun 6.6 milyar dolara ineceğini açıkladı.
İşte bu rakam ilgimizi çekti ve bu yıl IMF’e ne kadar geri ödeme olduğuna, buna karşılık yeni gözden geçirmeler sonucunda ne kadar kredi gelmesi gerektiğine baktık.
Bu yıl IMF’e yapılacak toplam geri ödeme 3.7 milyar SDR(özel çekme hakkı) tutarında. Bunun dolar karşılığı değişiyor ama şu andaki kurlarla hesapladığınızda 5.3-5.4 milyar dolar tutarında yapıyor. Yani, hiç yeni kredi almasak, yapacağımız geri ödemelerle IMF’e borcun yıl sonunda 5.4 milyar dolar civarına inmesi gerekiyor.
Ama geri ödemelerimize karşılık alacağımız, gözden geçirmelere bağlı, yeni krediler de var. Her bir gözden geçirme sonucunda alacağımız tutar,bu yılın başında gelen gibi, 1.1 milyar dolar tutarında oluyor. Yani 3 gözden geçirmeyi de tamamlayıp bu yılın sonuna kadar parasını alsak, 5.4 milyar dolara çıkacak borcun yeniden 8.7 milyar dolar civarına çıkması gerekecek. Halbuki Başbakan, Devlet Bakanına sorarak, bu rakamı 6.6 milyar dolar olarak açıkladı.
İşte buradan yola çıkarak Hükümetin niyetinin 2007 yılının tümünde sadece 1 gözden geçirmeyi tamamlayıp, bunun parasını almak olduğu, bunu amaçladığı sonucu çıkarıyoruz.
İŞTE SEÇİM EKONOMİSİ
Peki, 3 gözden geçirmenin tamamlanması gerekirken, bunlardan sadece birinin tamamlanması ne anlama geliyor? Aslında yanıt çok açık; seçim ekonomisi uygulanacağı, IMF’e verilen sözlerin tutulmayacağı, hedeflerin bozulacağı anlamına geliyor...
Mart ayında IMF Türkiye Heyetinin Ankara’da olması gerekiyor. Babacan, dağıtım özelleştirmesinin zaten bu anlaşmaya dahil olmadığını, Halk Bankası’nın halka arzının da IMF’le sıkıntı yaratmayacağını söyledi, Başbakan da bunu bize aktardı...
Şimdi IMF geldiğinde bunların sorun olup olmadığını, daha doğrusu zaten sorun ama IMF’in bu kendisine verilen sözlerin tutulmamasına ne tepki vereceğini görmüş olacağız.
IMF’i de bırakın, hani "bütün bunları kendimiz için yapıyoruz" diyorlardı...
Hükümetin bu planları, ekonominin seçime sadece AB çıpası değil, IMF çıpasından da yoksun olarak gireceğini gösteriyor. Demek ki, en geç Nisan-Mayıs’tan sonra seçim ekonomisi hız kazanacak, IMF’in bile tolere edemeyeceği seviyelere ulaşacak ki Hükümet 1 gözden geçirmeden sonrası için şimdiden umudunu kesmiş durumda.
IMF’den, yapılmayan 2 gözden geçirme sonucunda, gelecek paranın o kadar önemli olmadığını, önemli olanın ekonominin bağlandığı tek çıpanın da kaybolması olduğunu, anlıyorlar mı, bilemiyoruz.
Umarız, 1. gözden geçirmeden sonra seçime girerken, "IMF’e borcumu ödeyip, ilişkileri kesiyoruz, seçime böyle giriyoruz" gibi bir ucuz kahramanlık yolunu planlamamışlardır.
Seçimden sonra yeni stand-by bekleyen piyasalar için bu tavır tümüyle felaket olur.
Ekonomideki tek tehlikenin, küresel likidite hareketi olmadığını, herhalde yaşayıp göreceğiz.