IMF blokaj sözüyle yetiniyor

GEÇTİĞİMİZ hafta içerisinde sürekli olarak, Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) istediği 3.8 milyar YTL’lik bütçe tedbiri konusunda ne yapıldığını soruşturmuş ama açıkcası somut bir hazırlığa rastlamamıştık.

Bu nedenle dün Reuters’ın geçtiği "IMF ile stand-by düzenlemesinin altıncı gözden geçirmesi kapsamında eksik kalan önlemlere ilişkin çalışmalar tamamlandı" haberine çok şaşırdık. Nasıl oluyor da aradaki bu kadar farka rağmen mutabakat sağlanabiliyordu?

Kendi kaynaklarımızdan da araştırdığımızda, çalışmaların son aşamaya geldiğini, önümüzdeki hafta niyet mektubunun son şeklinin verileceğini teyit ettik. Ancak çok önemli bir ayrım var ki; yine ilgili kuruluşların genel müdür düzeyinde bile dün bu bilgi bulunmuyor, henüz birşey yapmadıklarını söylüyorlardı. Demek istediğimiz o ki; uygulamacı birimlerin hala bu uzlaşmadan haberi yok ve örneğin yatırım harcamalarında herhangi bir tasarruf yapılamayacağını söylemeye devam ediyorlar. Ama bir anlaşma da söz konusu..

Reuters haberinde, yapılan çalışmalarda, 2007 yılı bütçesinde bazı ödeneklere blokaj konuldu; sorunun ana kaynağı olan enerji KİT ürünlerine zam yapılmaması ve harcamalarında tasarrufa gidilmesi’nin karara bağlandığı belirtiliyor.

Ajans’a bilgi veren yetkililer, gözden geçirmenin tamamlanması için Ankara ayağında gerekli çalışmaların tamamlandığını, bütçede 3.8 milyar YTL’lik bir tutar için cari, transfer ve yatırım harcamalarına 1 Nisan itibariyle blokaj konulduğunu belirtip, "Bu çerçevede kurumların aylık harcama dağılımı blokaj miktarları dikkate alınarak belirlendi ve ödenekler bu çerçevede serbest bırakılacak" demişler. Hükümetin Kasım 2002’den bu yana başta elektrik olmak üzere enerji KİT ürünlerinin fiyatlarına maliyet artışlarını yansıtmaması nedeniyle KİT’lerin mali yapısında zayıflama görüldüğünü kaydeden bir başka yetkili de, IMF’nin talebi kapsamında KİT’lerin mali yapılarında iyileştirmenin harcamalarda tasarrufa gidilerek sağlanacağını ve KİT ürünlerine zam yapılmayacağını söylemiş. Yetkili, IMF ile görüşmeler kapsamında sağlık alanında da gerekli adımların atıldığını, bütçe talimatı çıkarılmasına gerek kalmadan bazı önlemleri devreye koyduklarını ifade ederek, bu alanda da sadece kontrollerin hızlandırılacağını, fiyat ayarlaması ya da tarife değişikliği kararı alınmayacağını ve IMF’ye verilen söz çerçevesinde denetimin hızlandırılacağını kaydetmiş.

Ve anladığımız kadarıyla IMF de, teknisyen düzeyinde henüz kabul görmeyen bu tedbirleri üst yönetimden bir-iki kişiyle konuşup, onların verdiği "blokaj" sözüne güvenerek anlaşmaya yanaşıyor. Çünkü sayılan tedbirlerde blokaj dışında somut bir önlem bulunmadığı gibi, teknisyenler, "eskiden de olmuştu demek ki; blokaj sözü verilip, ileride yapacağız denecek ama yine el altından yatırımlara ve diğer kalemlere destek devam edecek" diyorlar.

ERKEN SEÇİM İHTİMALİ

IMF’in "blokaj yapacağız" denip, yıl sonuna kadar bu blokaja uyulacağına inandığını tahmin etmiyoruz. Çünkü IMF de biliyor ki; bütün bu kalemler zaten asgaride belirlenmiş harcama kalemleri ve bir seçim öncesi bu kalemlerde bu kadar yüksek blokaj, pek mümkün değil.

Yanısıra KİT zamları, özellikle de elektrik zammının yapılmamasını kabul etmek, bizce göz göre göre hükümete kolaylık tanımak demek. Bunun yerine KİT’lerde tasarruf ise hayal. Olsa olsa, kalem oyunlarıyla gelen özelleştirme ve arsa satış paralarının, bir yolunun bulunup bu KİT’lere akması sağlanabilir. Bu da IMF’in kural hatalarına göz yumması demek olur.

Eğer IMF, bunlara inanarak uzlaşmaya vardıysa, ciddi olarak kendi kredibilitesini tehlikeye atmış demektir. Ama, eğer IMF’in bilip de bizim bilmediğimiz bazı sözler verildiyse, o zaman durum başka. Örneğin "Bu gözden geçirme bitsin, seçimden sonra yeni stand-by yapacağız orada telafi ederiz" denmişse, IMF buna razı olmuş, göz yummuş olabilir.

Bir diğer ihtimal ise daha önce de söylediğimiz, "Temmuz veya Ağustos’ta erken seçim" için IMF’e söz verilmiş olabilir. Yani blokaj yapılsa da yılın yarısı için geçerli olacak, yılın kalan yarısında harcamalar tümüyle kesilecek ve yeni stand-by anlaşması yapılacak denmiş olabilir.

Özetle; "işlemeyecek bir uzlaşma" söz konusu. Ama bu takiyyeden artık IMF de sorumlu olur.
Yazarın Tüm Yazıları