HAZİNE Müsteşarlığı, FRN olarak bilinen, değişken faizli tahvil ihracına takmış durumda. Riskini yüksek saptadığı için, iki yıldır bu kağıdı tasfiye etmek istiyor ama bunu da beceremiyor.
Çünkü değişken faizli tahvil özellikle bankaların üstlendikleri riskleri dengelemek için, yoğun olarak tercih ettikleri bir enstrüman niteliğini hálá koruyor.
Geçen yıl sonunda 2006 yılı borçlanma programı açıklanırken Hazine yönetimi, FRN kağıtların genel içindeki payını azaltmaya çalışacağını açıklamıştı. Daha doğrusu FRN kağıdı mümkün olduğunca az ihraç edeceğini ilan etmişti. Ama daha yılın ilk iki ayı bile dolmadan, çark edip, ağırlığı yeniden FRN kağıtlarına vermek zorunda kaldılar. Asıl istedikleri iskontolu kağıtların toplam stok içindeki payını, planladıkları ölçüde artıramadılar.
Geçen hafta yapılan piyasa yapıcıları toplantısında, Hazineciler yine bu FRN kağıtları gündeme getirmişler. Aldığımız bilgilere göre, bir görüş sormaktan çok bildirimde bulunur gibiymişler. Yani FRN kağıtlarının dönem faizlerinin belirlendiği referans bono ihalesinin yapılmayacağını, yeni yıldan itibaren geçmişe dönük ortalama faizlerin, FRN dönem faizlerinin saptanmasında baz alınacağını söylemişler.
Böyle bir kararı neden alır, iyi yürüyen bir sistemi neden bozmak isterler diye düşündüğünüzde, yine "Hazine’nin artık FRN kağıtlarını mümkün olduğunca az ihraç etme niyeti" akla geliyor. Yani bu yolla FRN kağıtların cazibesinin azaltılması, böylece de az satılarak toplam stok içindeki payının azaltılması düşünülüyor demektir.
İyi de bankaların böyle bir talebi var mı, onların görüşü alındı mı?
Toplantıdan aldığımız bilgilere göre; Hazine’nin bu niyetini açıklamasından sonra, hemen hemen toplantıdaki tüm bankacılar itirazlarını bildirmiş, referans bono ihalesinin oynadığı kritik role dikkat çekmişler. Böyle bir yola gidilmesinin mevcut işleyişi bozacağını ve talebi azaltacağını, açık açık söylemişler
İtiraz etmeyip sessiz kalan tek banka temsilcisinin bu köşede "oturan boğa" olarak daha önce adı geçen, yüklü tahvil stokuyla bilinen bir büyük özel banka yöneticisi olduğu söyleniyor.
ZAMANI DEĞİL
Umarız Hazine, bir tek bankaya bakıp, "bu bizim iyi alıcımız bu bize yeter" diye meseleye bakıp, sadece onun görüşlerini dikkate almayı yeterli bulmamıştır.
Unutmayalım ki; artık hiçbir yerli bankanın Hazine kağıtları konusunda da eski belirleyiciliği kalmadı. Çok yüklü yabancı portföyü var. Yani yabancıları küstürür, diğer bankaları da tedirgin edip bunların dümen suyuna sokarsanız, elinizde kalacak tek banka, sizin başarılı bir borçlanma yapmanıza imkan vermez.
Hazine’nin bu FRN kağıtları takıntısını anlamak pek mümkün gözükmüyor.
Önümüzdeki dönemin siyasi açıdan çok çalkantılı bir dönem olacağı herkes tarafından görülüyor. Bankaların yıl sonu bilançolarını tamamladıktan sonra, ocak ayında ileriye dönük planlarını yapıp ona göre hareket etmeye başlayacakları da malüm. Konuyla ilgili hemen herkes biliyor ki; bankalar 2007 yıl planlarını faiz ve döviz için, "alıp satıp para kazanılacak, iniş çıkışların bol olacağı bir dönem" olarak saptayacaklar.
Peki Hazine yönetimi bunu bilmiyor mu, görmüyor mu?
Bizce büyük bir hata yapılıyor. Dalgalı olacağı şimdiden bilinen bir döneme, mevcut oturmuş sistem bozularak girmek, önemli bir riski de göze almak demektir.
Bankaların, faiz oranı geçmişe dönük kağıt faizleri ortalamasıyla belirlenen FRN kağıtlarına ilgi göstereceğini sanmıyoruz. Gelecek belli olmadığı için, iskontolu kağıtlara da fazla talep göstermeyeceklerdir. En azından şimdiden bize söyledikleri bu...
Tamam belki referans bono ihalesiyle belirlenen FRN maliyeti önceden kestirilemeyecek yükleri yani belirsizliği çoğaltıyor ama bu değişikliği yapmanın bizce zamanı değil.
İstikranın olduğu, normal geçeceği bilinen bir dönemde bunun yapılması çok daha doğru olur. Ne diyelim; umarız Cuma açıklanması beklenen borç programında bu tür hatalar yer almaz.