Güven sağlanmadan vade uzamaz

BAŞBAKAN Yardımcısı Ali Babacan dün banka genel müdürlerini Ankara’da topladı. Bu satırlar yazılırken toplantı hakkında henüz bilgi gelmemişti ama söylenecekler belli.

Babacan, yanında bürokratlarla birlikte, banka genel müdürlerine, “Biz politikalarımızı açıkladık, bunlara uyun” diyecek.
Buna karşılık banka genel müdürleri de, kaba bir tanımlama ile, “Peki, söylediklerinize uyacağız” deyip, İstanbul’a geri dönecekler.
Peki, bankaların uyması beklenen resmi politikalar neler?
Ekonomi yönetimi içtalebin daraltılmasını, bunun için kredi hacminin düşmesini, bu yolla da cari açık ve açığın finansmanını sağlayan sıcak para girişinin sınırlanmasını bekliyor. Yine bu amaçla, alınan ve alınacak tedbirlerle, hem mevduatın hem de yabancı sermaye girişlerinin daha uzun vadeye yönlendirilmesi amaçlanıyor.
Kısa vadeli yükümlülükler için belirlenmiş zorunlu karşılıkların kademeli artırımının devam edeceği, önümüzdeki yıl içinde TL cinsi mevduat dışı yükümlülüklerden uygun görülenlerin vadelerinin uzamasını teşvik etmek amacıyla ayrı bir çalışma yapılacağı vurgulanıyor. Açıklanan programda ayrıca, döviz tevdiat hesaplarının ve diğer yabancı para yükümlülüklerinin de vadelerinin uzamasını teşvik etmek amacıyla yabancı para yükümlülükler için uygulanan zorunlu karşılık oranlarının, önümüzdeki dönemde vade dilimlerine göre farklılaştırılması söz konusu olabilecek.
İşte bu kapsamda bankaların, özellikle kredi arzını sıkılaştırıcı ve finansal sistemde vade uzatımını teşvik edici önlemlere destek vermesi gerektiği, bu desteğin, açıklanan politikaların etkinliğini artıracağı belirtiliyor.
Yani bankaların, karşılıklar artmasına rağmen şimdiye kadar artırmadıkları kredi faiz oranlarını artırmaları, uzun vadeli mevduat ve yükümlülüklere kaymaları istenecek.
YÖNETİM İSTEDİ DİYE OLMAZ
İyi de, bu söylendiği kadar kolay mı?
Elbette değil... Bu kadar kaynak toplanmışken, yoğun rakebat ortamı devam ettiği sürece bankaların kredi faiz oranlarını artırıp, pazar payı kaybetmelerine razı olmaları beklenmemeli. Aynı şekilde mevduat sahibinin veya yabancı yatırımcının, “ekonomi yönetimi istedi” diye vadeleri uzatması da sözkonusu olamaz.
Vade uzatımının en önemli dayanağı piyasalara güven vermekle oluşturulabilir. Piyasalara güven verirseniz, işte o zaman mevduat sahibi de yabancı yatırımcı da size parasını daha uzun vadeli yatırabilir. Girişimci de önünü gördüğü takdirde yeni yatırımlara başlayıp, ona göre finansmana girme yoluna gidecektir.
Özetle, banka genel müdürlerine “hadi şunu yapalım” demekle o iş olmaz. Ekonomi yönetimi Merkez Bankası’nın bu politikalarını, siyasi olarak hükümeten destek gelmesi, gerekli önlemleri hükümetin alması gerekir. Ayrıca bunlar alınsa bile özellikle Avrupa ekonomisi bu durumdayken, piyasalara ve bankacılara tam olarak güven verilmesini de beklememek gerek.
GÜVEN İÇİN YENİ BAŞKANIN ÖNEMİ
Banka genel müdürleri “Tabi yapalım” deyip gidecekler ama gerçekten yapabilmeleri için çok daha geniş bir güven ortamına, daha kapsamlı adımlara ihtiyaç bulunuyor.
Bu arada Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz’ın “Yeni Başkan Mart’ta seçilse ve birlikte bir süre çalışsak” talebi de çok önemli. Eski Merkez Bankası başkanlarının hemen hepsi bu tür taleplerde bulunmuşlardı ama olmadı. Umarız bu kez olabilir...
Hükümet bir de “faizsiz bankacılık” makaleleriyle ünlü Başkan Yardımcısını, sırf “Parti istiyor” diye Başkan yapacak olursa, işte o zaman görün “güven”in nasıl yitirileceğini...
Yazarın Tüm Yazıları