Enflasyon rakamı faiz indirimi için yeterli değil

AĞUSTOS ayı enflasyon rakamları da iyi çıktı. Piyasalar daha önceden ‘‘iyi rakam’’ı satın almaya başlamışlardı. Aslında açık söylemek gerekirse; piyasalar enflasyon rakamından çok faiz rakamına bakıyorlar.

Yani enflasyona, ‘‘iyi çıktığı taktirde Merkez Bankası faiz indirir’’ diye bakıyorlar. Enflasyon rakamlarının tek başına faiz indirimi için yeterli bir veri olmadığını, aslında piyasalar da biliyor ama...

Enflasyon ve büyüme rakamları iyi ama ‘‘bunlar faiz indirimini getirir’’ diye bir şey yok. Başka bir deyişle, piyasaların ‘‘faizler piyasanın kısa dönemli işine geliyor diye düşer’’ gibi bir yanılgıyı, artık üzerlerinden atmaları şart.

Şimdi herkes ‘‘enflasyon rakamları iyi geldi bugün Merkez Bankası faiz indirir’’ diye bekleyecek. Belki de bu yanlış bekleyiş politikacılara da aktarılıp, Merkez Bankası üzerinde her yönden baskı oluşturulmaya çalışılacak, ama bu yanlış.

Tamam, enflasyon rakamları iyi geldi de, acaba, Merkez Bankası'nın ileriye doğru bekleyişleri nelerdir, bunu merak eden yok. Merkez Bankası'nın toplam talep konusundaki saptamaları, düşünceleri nelerdir, bunlar da merak edilmiyor.

Temmuz ayı bütçe rakamlarının iyi çıkmadığını artık Hükümet üyeleri bile

kabul ediyor. Ağustos ayı bütçe rakamlarının da iyi çıkmaması halinde önemli bir sapma açıkca ortaya çıkacak. Ağustos ayı bütçe rakamları konusunda karışık sinyaller geliyor. Hazine nakit dengesini iyi yorumlayanlar var ama bu bile tek başına bütçeyi vermez. Ağustos rakamları da kötü çıkarsa ‘‘alarm sinyalleri’’ çalmış olacak, şu anda bütün bunlar bilinmeden ‘‘hemen faiz düşsün’’ diyebmek mümkün mü?

İmar Bankası'nın kamu dengesinde

büyük bir açık yaratacağı artık belli oldu. Önümüzdeki hafta sonu rakamların ortaya çıkması gerekiyor. 9 katrilyonluk bir

talepten söz ediliyor. Yapılacak yüklü ödemeler için yakında kararnamenin

çıkması gerekiyor. Bunlar nasıl

ödenecek, ne kadarlık bir yük getirecek, nakit dengesine nasıl etki edecek, Merkez Bankası'nın

bunları görmesi gerekmiyor mu?

IMF 25'İNDE GELİYOR

IMF Heyeti ‘‘Ekim sonu gelecek’’ derken, ziyaretini öne aldı. Heyet 25 Eylül'de gelmek için Ankara'ya başvurusunu yaptı ama henüz yanıt almadı. Büyük ihtimalle Türk Heyeti Dubai'de IMF-Dünya Bankası yıllık toplantılarında iken, yani ayın 26'sından önce gelecekler. Önce İstanbul'da temaslarda bulunup arkasından Ankara'ya geçip, dengeleri konuşmaya başlayacaklar.

Bu arada bir ‘‘öncü IMF Heyeti’’ de bu hafta sonu Ankara'da olacak. IMF uzmanları Maliye yetkilileri ile Pazartesi gününden itibaren, üzerinde bir türlü anlaşılamayan ‘‘vergi teşvikleri’’ ile ‘‘Bankaların aracılık faaliyetlerindeki vergi yükünün azaltılması’’ konusunda müzakereler yapacaklar.

IMF'nin soruları henüz Ankara'ya gelmedi ama konuşacakları konular belli. Her şeyden önce 2003 yılı bütçe ve faiz dışı fazla gerçekleşmeleri konuşulacak. Ertelenen bir sürü yapısal tedbirin ekim sonuna kadar TBMM'den çıkması gerekiyor. Bunun için hazırlık gerekiyor, şu anda taslaklar bile ortada yok.

Her şeyden önemlisi de 2004 yılı bütçesinin çatılması çok zor. Bu yıl 6.5'luk faiz dışı fazlanın gerçekleşmeyeceği ortada, IMF bu seneki açığın da gelecek seneye eklenmesini isteyebilir. Taviz vermeyeceği tek şey ise, 2004 için 6.5'luk faiz dışı fazla olacak. Bunu sağlayacak gelirin şu anda ortada olmadığı da açık.

Bu belirsizlikler hiç olmazsa biraz belirginleşmeden Merkez Bankası'nın faiz indirimi zor değil mi? Doğaldır, piyasalar şimdi de Eylül sonu bilançolarına kilitlendi, kár için indirim istiyor. Ancak mesnetsiz indirimin çok büyük sıkıntıları beraberinde getireceğini, ileride bir faiz artışının ‘‘büyük sorun’’ yaratacağını, Merkez'in temkinli davranışının kendi lehlerine olduğunu, umarız artık görürler.
Yazarın Tüm Yazıları