Enerjide kara delik kapatılamıyor (1)

ENERJİ sektöründe geçmiş Hükümetler dönemindeki yanlış kararlarla oluşan ve önümüzdeki dönem Türkiye ekonomisini tehdit edecek boyutlara ulaşan açıkların kapatılması için henüz somut adımlar atılamadı. AKP Hükümeti bu konuda radikal çözümlere gideceğini açıklayıp çalışmalara başlarken, bu konuda henüz önemli bir gelişme sağlayamadı..

Enerji sektöründeki açığın kapatılması için, doğalgaz alımlarında Hükümetin çektiği rest de henüz sonuç vermiş değil. Bir süredir Rusya ile devam eden görüşmelerden sızan bilgilere göre Hükümet yetkililerinin 'yanlış hesap' dediği hesapların gözden geçirildiği ve ortada bir yanlış hesabın bulunmadığı söyleniyor. Önümüzdeki günlerde bu kez BOTAŞ Heyetinin Rusya'ya gideceği belirtilirken, yine sızan bilgilere göre Mavi Akım'dan alınan gazda yanlış hesap olmadığı gibi Rusya'nın 38 dolar artırım planladığı ve Türkiye'ye ancak 4 dolarlık bir indirim yaparak, fiyatları Türkiye için 34 dolar artıracağını söylediği de söylenenler arasında.

Bu arada Rus tarafının Hükümetin kamuoyunda kendilerini küçük düşürecek, rüşvet alındığı izlenimi veren söyleminden de rahatsız olduğu ve bunu söyledikleri kaydediliyor.

Hükümet yetkilileri daha önce alım fiyatlarını düşürüp, doğalgaz fiyatlarında indirime gideceklerini söylemişlerdi. Kullanımın artacağı kış sezonuna girilirken doğalgazda indirim yerine şimdi yeni zammın gelebileceği konuşuluyor.

Hükümeti, henüz sonuç alamasalar da, enerji alanında radikal kararlar almaya iten nedenlerinden başında mevcut durumu gösteren raporları görmeleri oldu. Bu raporların belki de en önemlisi ise Hazine Müsteşarlığı'nın hazırladığı, 'Enerji fiyatlarının dünya seviyesine indirilmesi ve kamu yükümlülüklerinin asgari düzeye düşürülmesi için temel strateji' başlıklı raporu oldu. O dönem çok konuşalan ancak basına sızmayan bu rapor, enerji alanındaki kara deliğin boyutlarını göstermesi açısından çok çarpıcı bilgi ve hesaplara dayanıyor.

Mayıs ayında Hükümete sunulan raporda yüksek fiyatlı ve uzun dönemli, Hazine garantili alımların hem elektrik piyasası kanunu ile öngörülen piyasa yapısına uymadığı hem de önemli maliyetlere neden olduğu kaydediliyor.

17 YILDA 160 MİLYAR DOLAR ÖDEME

Raporda '2003 -2019 yılları arasında garantili elektrik alım sözleşmeleri nedeniyle toplam 70 milyar dolar, doğalgaz ithalatı nedeniyle de asgari 90 milyar dolar olmak üzere, kamunun toplam asgari 160 milyar dolar tutarında ödeme yapacağı tahmin edilmektedir' deniliyor..

Raporda ayrıca , elektrikte alım garantili sözleşmeler kamunun yükümlülüğünde olduğu sürece, bir KİT olan TETAŞ'ın finansman açığı tutarının 2003-2019 dönemi için toplam 19 milyar dolar tutarında olacağının tahmin edildiği belirtiliyor.

Bununla da kalmadığı, 'iyimser bir talep tahmini'ne rağmen doğalgaz arz fazlası nedeniyle, 'al-ya da -öde' kapsamında, sözkonusu dönemde Hazineye gelecek ilave yükün toplam 14 milyar dolar tutarında olmasının beklendiği de ifade ediliyor. Raporda 'Bir başka anlatımla elektrik ve doğalgaz için önümüzdeki 17 yıllık dönemde finansman açıklarının karşılanması amacıyla Hazinece toplam, asgari 33 milyar dolar tutarında ödeme yapılması gerekeceği mütalaa edilmektedir' deniyor. Bu arada sözkonusu projeksiyonlarda EÜAŞ doğalgaz santrallerinin maksimum kapasite ile çalışacağının varsayıldığı ancak garantili elektrik alımları nedeniyle önümüzdeki 8-10 yıllık dönemde önemli bir arz fazlası yaşanacağı ve EÜAŞ'ın üretim kapasitesinin önemli bir kısmının atıl kalacağı dikkate alındığında, Hazineye gelecek yükün daha da artacağı da ifade ediliyor.

SATIN ALINSA DAHA İYİ

Bu soruna ilişkin çözüm önerisi olarak ise; garantili elektrik alım anlaşmalarının elektrik piyasası kanununa uygun hale getirilmesi amacıyla tadil edilmesi, bunun mümkün olmaması halinde ise sözleşmelerin kamu tarafından satın alınması (buy_out) seçeneğinin uygulanması, bu konuda diğer ülke deneyimlerinden yararlanması isteniyor.

Rapordaki örnek de çok çarpıcı. Raporda Trakya, Doğa ve Uni-mar adlı 3 YİD santrali için 2003 yılı fiyatları ile buy-out bedelinin toplamı 1,8-2.3 milyar dolar arasında olacağının tahmin edildiği, bu yönteme başvurulmadığı takdirde sözkonusu 3 santrale, kalan proje ömürleri için 18-19 milyar dolar ödeme yapılacağı belirtiliyor.
Yazarın Tüm Yazıları