Bu borçlanma programı ile kur yine düşük kalır

DEVLET Bakanı Ali Babacan’ın açıkladığı, 2006 yılına ilişkin borçlanma programı, bu yıl da kurların düşük kalacağının önemli ipuçlarını veriyor.

Her ne kadar Babacan, daha fazla döviz alabileceğini söylese de, Merkez Bankası çok fazla döviz alamaz. Çünkü enflasyon hedeflemesine geçildi ve Merkez Bankası alacağı döviz karşılığı piyasaya verdiği YTL’leri çekmek zorunda. Çekmezse enflasyon hedefi zaten tutmaz ama fazla döviz alarak vereceği YTL’yi çekse de ödeyeceği artı faizler nedeniyle yine enflasyon hedefini zora düşürmüş olur.

Hazine açıkladığı borçlanma programı ile kurun daha da düşük olmasının yolunu açıyor. Haziran ayındaki dövize endeksli kağıtların geri dönüşü yerine YTL bazında satış yapacağını, döviz kağıtlarının geri dönüşünün de en çok yüzde 80’i için yine döviz bazında kağıt ihracında bulunacağını söylüyor. Yani döviz arzını bu politikayla daha da artırmış olacak.

Hazine’nin döviz arzını azaltmak, dolayısıyla kurların biraz yukarı çıkmasını sağlamak için, dışarıdan yaptığı borçlanmaları azaltması gerekiyordu. Ancak açıklanan borçlanma programında böyle bir şey yok, dışardan yüksek borçlanmaktan vazgeçmiyor. Yani 2006 yılında da döviz arzı fazla olacak. Döviz arzı fazla olunca kur fiyatları yine aşağıda kalacak.

Peki o zaman "Merkez Bankası daha fazla döviz alsın" demenin ne anlamı var?

Hazine’nin borçlanma programında yine hedef rakamın yüksek tutulduğu görülüyor. Yani aynen 2005 yılında olduğu gibi, Hazine bürokratları hedefi yukarıda belirleyip, gerçekleşme daha düşük olunca kendilerini başarılı sayacaklar. Aynen Maliye’nin gelir hedefini bütçede düşük gösterip, zaten beklenen rakam gerçekleştiğinde başarılı göründükleri gibi...

Yani borçlanma programındaki hedefin gerçekleşmesinin, 2005 yılında olduğu gibi, biraz düşük kalması bekleniyor. Hazine’nin borçlanma rakamlarında "piyasadan fazla likiditeyi çekmek için Merkez Bankası’na yardım için daha fazla borçlanma" kaygısı görünmüyor. Yani Merkez Bankası’na daha fazla döviz aldırıp, bu nedenle oluşacak YTL’yi de piyasadan çekmek için Merkez’e yardım etmeyecekler. Eğer ederlerse, o zaman borçlanma programında belirtilen hedeflerin çok üzerine çıkılması lazım. Aslında bunu da söylemeleri gerekirdi...

Yardım etmezlerse ne olacak derseniz, açık; Merkez Bankası zor durumda kalacak. Ya enflasyon hedefi tutmayacak ya da bunu dengelemek için etmek için başka yollara sapacak, o da ekonomiyi yavaşlatacak...Dolayısıyla Merkez Bankası yine tu-kaka olacak.

Bunun için mi, yani enflasyon hedefinden taviz verip Hükümete uyması için mi, yeni Merkez Bankası Başkanı arıyorlar, ne dersiniz?

STOPAJ YÜKÜNÜ HAZİNE VE TASARRUFÇU PAYLAŞTI

Hazine kağıtlarına yüzde 15 stopaj uygulandığı ilk ihale dün yapıldı. 6 aylık iskontolu kağıdın bileşik faizi yüzde 14.73 oldu. Bazılarının bu orana bakıp, daha önceki 3 aylık ihaleyle karşılaştırıp "Stopaj faizleri yükseltecek deniyordu, hani olmadı"dediğini duyar gibi oluyorum. Yani bunların hesabına göre stopaj yükünü tasarrufçu sineye çekmiş oluyor.

Ancak durum tam da böyle değil. Yılbaşına girilirken vadesine 6 ay kalmış Hazine kağıtlarının ikinci el işlemlerdeki faiz oranının yüzde 14’ün altında olduğunu biliyoruz. Yani dünkü ihaleyle 70-80 baz puanlık bir artış söz konusu....

Yani toplam 1,5 puanlık artış olması gerekirken, 0.70-0.80 puanlık artış oluyor. Bu da stopaj yükünün Hazine ile tasarrufçu arasında paylaşıldığını gösteriyor. Yani Hazine stopaj yükünün yarısı kadar fazla faiz öderken, tasarrufçu de aldığı faizden o kadar fedakarlık etmiş oldu.

Bu tablo stopajı haklı göstermek için kullanılamaz. Çünkü Hazine’nin yükü daha da artabilir. Şimdi yeni duruma ayak uyduracak tasarrufçu, Hazine kağıdı yerine mevduata ve yatırım fonlarına gidecek. Yani Hazine kağıtlarına olan talep yavaş yavaş azalacak. Borçlanmanın azaltılması planlanıyor ama rakam hala yüksek,. Kısacası arz fazla düşmeyecek kağıda talep düşmeye başlayacak, o zaman da faizlerin yükselmesi beklenir ki yükselme değil inişin daha yavaş olması biçiminde kendini göstermesi de aynı şey. Yani Hazine’nin yükü daha artacak.

Kısacası; faizlerdeki stopaj etkisi yeni başladı, ileride bu etkiyi daha iyi görebileceğiz.
Yazarın Tüm Yazıları