BDDK Başkanı Tevfik Bilgin’in geçenlerde yaptığı açıklama, tüm sektörü şaşırttı. Bilgin, yeni bankacılık yasasıyla ilgili eleştiriler hatırlatıldığında, ‘eleştirilere şiddetle karşı çıkıyorum’ demiş.Bir bankacı ‘O zaman birileri de çıkıp, eleştiriye bile tahammül göstermeyen, bu taslağı hazırlayanlara şiddetle karşı çıkıyorum dese ne olur?’ yorumunu getirdi. Tabi ki, hiçbir bankacı çıkıp da böyle bir şey söylemeye cesaret edemiyor. Ama bu, bankacıların taslağı ya da BDDK Başkanının tepkisini benimsediğini göstermiyor... Bildiğimiz kadarıyla, herhangi bir yasa yapılırken, demokrasinin gereği olarak, taslak tartışmaya açılır. Taslak için hem diğer ilgili kurumlardan, hem ilgili sivil toplum örgütlerinden, hem de bu işi bilen şahıslardan eleştiriler alınır. Bu eleştiriler basında yeralır ki; yasayı yapan otorite bu eleştirileri de göz önüne alarak, yasayı daha iyi hale getirsin. Amaçları belli olan, hazırladığı taslağa ve teknik yeterliliğine güvenen kuruluşlar, hazırladıkları taslak hakkında eleştiri gelmesine kızmazlar, aksine memnun olurlar ki, çıkardıkları yasa mükemmel olmasa da mükemmele yakın olsunÖ Üstüne üstlük ilgili kesimlerin görüşleri taslağa yansımalı ki; yasanın uygulama şansı artsın. Bence BDDK, kendi hazırladığı taslağa güvenmiyor. Aksi takdirde yapılan eleştirilere ‘şiddetle karşı çıkıyorum’ demez, taslağa karşı eleştirileri ciddi buluyorsa ona göre değişiklik yapmaya çalışır, ciddi bulmazsa taslağı değiştirmez, niye değiştirmediğini açıklar, ikna eder. Duyduğumuz kadarıyla BDDK yönetimi, bankalara da ‘eleştirilerinizi basında, kamuoyunda yapmayın, gelip bize söyleyin’ diyormuşÖ Yani şunu mu demek istiyorlar: ‘Tamam eksikler yanlışlar olabilir ama foyamız, yeterli olmadığımız ortaya çıkmasın, sonra siyasi otorite karşısında zor durumda kalırız’. Sizce, bu baskının başka türlü izahı olabilir mi?Bu arada başka bir söylenti de; bazı bankacılara BDDK ve ilgili bakanlık tarafından, ‘Bu taslağı ciddiye almayın, zaten biz yeni bir taslak üzerinde çalışıyoruz, onu daha sonra tartışmaya açacağız’ denildiği yönünde. Bu doğru mudur bilemiyoruz ama her şey olabilir.Bu arada kesin olan gelişme ise yeni bankalar yasasının TBMM’den geçmesinin yeni yasama dönemine kaldığıÖ Özellikle Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener’in bu kadar yoğun eleştiri üzerine, taslağın daha fazla tartışılmasını istediği, bu nedenle yeni yasama dönemine kalmasını istediği söyleniyor. IMF gereği belki taslak Bakanlar Kurulu’ndan geçirilip, tasarı olarak bu dönem TBMM’ye getirilecek ama, belli ki yasalaşması yıl sonunu bulacakÖTMSF’NİN VARLIK SATIŞI ATAĞIBu arada Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) yönetiminin, varlık satışıyla ilgili olumlu bir adım attığını görüyoruz. TMSF Dünya Bankası ile ortaklaşa olarak yarın ‘Aktif Satışı ve Varlık Yönetim Şirketi’ konulu bir konferans gerçekleştirecek. TMSF Başkanı Ahmet Ertürk’le görüşmelerimizden biliyoruz ki; Ertürk iptal edilen ilk paket satışından rahatsız ve gerçekten varlık satışını hayata geçirmek istiyor. Bizce biran önce bu satışlara başlanmalı. Ama yine geliyoruz yeni bankacılık yasası taslağınaÖ Ertürk’ün ne kadar haberi var, BDDK kendi başına mı hazırladı, bilmiyoruz ama varlık yönetim şirketiyle ilgili taslakta yeralan maddeler tam anlamıyla ‘yasak savma’ maddeleri. Taslakta varlık yönetim şirketinin yüzde 100’ünün TMSF’ye ait olması ve TMSF’nin varlıklarının satışı öngörülüyor. O zaman insanın aklına şu soru geliyor: ‘Madem yüzde 100’ü TMSF’ye ait olan bir şirket satacak, niye TMSF’nin kendisi satmıyor?’Bence bu madde TMSF yönetiminde imza atmak istemeyen kişilerin varlığı nedeniyle taslağa girmiş. Böylece TMSF yönetimindeki bu kişiler imza atmayıp, kendi şirketlerine atadıklarına attıracaklar. Başkanın korktuğunu sanmıyoruz ama ‘imza atmayacaksa o makama gelenler!’ kimler acaba?Üstüne üstlük varlık satışından amaç, sadece TMSF bünyesindeki bankalara ait varlıkların satışı değil kiÖ Özel bankaların sorunlu varlıklarını da satacak bir şirket oluşturulması. O zaman bankaların da, yabancıların da ortak olabilecekleri, TMSF’nin önderliğiyle kurulacak bir şirket söz konusuydu. Ki; bu imkan bildiğimiz kadarıyla mevcut.