Başbakandan faiz ve büyüme sinyalleri

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan’ın dünkü parti kongresinde yapacağı konuşma için büyük bir beklenti yaratıldı ama konuşma beklentileri karşılamadı.

Haberin Devamı

“Manifesto açıklanacak”, “Yeni Balkon Konuşması olacak” denildi ama olmadı... Konuşmanın özellikle ekonomiyle ilgili bölümlerini dikkatle izledim ama çok önemli bir mesaja rastlamadım. Kürt meselesi, idari sistem değişikliği gibi daha fazla beklenen konulara bile girmekten kaçındığını göz önüne tutarsak, Başbakanın konuşmasını bilerek düşük dozda tuttuğunu söylemek mümkün.

YAVAŞLAMA TEDİRGİN EDİYOR

İşte bu nedenle ekonomiyle ilgili Başbakanın yeni dönem için mesajlarını, dünkü konuşmadan da yola çıkarak, ancak daha çok son haftada TV’lerde yaptığı konuşmaları da dikkate alarak değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum. Her şeyden önce Başbakanı, son dönemde belirginleşen ekonomideki yavaşlamanın tedirgin ettiğini görüyoruz. Bu nedenle büyümenin artırılacağı, aynı kapsamda faiz oranlarının düşürülmesi gerektiği mesajlarını son günlerde sıkça tekrarlıyor. Babacan’ın inatla aşırı büyümeye karşı çıkıp, istikrardan söz etmesine rağmen, Başbakan büyümenin artırılacağını söylemeye devam ediyor.

Haberin Devamı

HEDEFİ YAKALAYACAĞIZ

Başbakan dünkü konuşmasında, ekonomiyle ilgili belki de en önemli mesajını  “inşallah 4’üncü çeyrekten itibaren yeniden büyümeyi artıracağız ve yıl sonunda hedefi yakalayacağız” şeklinde verdi. Yine aynı kapsamda geçmişteki “faiz zulmü”nden söz etti ama artık bu zulmün yaşanmadığını söyledi. Buradan yola çıkarak kendi iktidarı döneminde yıllık ortalama büyüme hızının ortalama yüzde 5.3’e çıktığını belirterek, gelecek yıl da yüzde 5 büyümenin yeniden yakalanacağını söyledi.

HELALLİK İSTEDİ

Bunun dışında otomobil satışlarındaki artışı, buzdolabı ve ultrason cihazı sayısındaki artışı sıralayarak ülkede satın alma gücünün arttırıldığını vurgularken, her zamanki gibi, yine kişi başına milli gelirdeki artışları sıraladı. Bu konuşmayı bence yakında başlayacak, yaklaşık 2 yıl sürecek, 3 seçimin içinde yer alacağı uzun bir süreçle birlikte düşünmek gerekiyor. Zaten konuşma da daha çok Cumhurbaşkanlığı (ya da Başkanlık) öncesi Başbakan olarak yaptığı son konuşma, dolayısıyla vatandaşlardan ve partililerden “helallik” istediği bir konuşma olarak yorumlandı. Dolayısıyla bundan sonraki hedefleri de göz önüne alındığında, Başbakanın büyümenin önde olacağı ekonomi politikalarına önem vermesi de kaçınılmaz olacaktır diye düşünüyorum.

Haberin Devamı

Başbakan ve yeni dönem kararları

BAŞBAKANIN ekonomik istikrarın kendisine ve partisine getirdiklerini iyi bildiğini, bu nedenle de “hesapsız ve makro dengeyi bozacak kadar aşırı büyüme yönünde tercihte bulunmayacağı”nı, 10 yıllık deneyime bakarak söylemek mümkün. İş aleminde de bu kanının yaygın olduğunu biliyoruz. Ancak öte yandan da, son dönemdeki demeçlerin etkisiyle, “Bundan sonrasının eskisi gibi gidip gitmeyeceği”, dolayısıyla Başbakanın yeni döneminde istikrarı eskisi kadar önde tutup tutmayacağı da, aynı zamanda tartışılmaya başladı. Son hafta TV’lerde yaptığı konuşmalarda, Merkez Bankası’nın faizleri düşürmesi gerektiği, TÜSİAD üyelerinin az vergi ödediği, varlık vergisini çağrıştıran zengin vergisi konulması gibi radikal söylemlerini gören ekonomi çevreleri, biraz da bu tedirginlikle gözünü dikmiş dünkü konuşmayı bekliyordu. Daha çok icraatın özetlenmesi olarak değerlendirebileceğimiz, dünkü konuşmadaki cılız ekonomik söylemler, bu nedenle işalemini memnun etmiş olabilir. Umarım, son haftadaki ekonomik söylemler,  “Üzerinde iyice düşünüldükten sonra vazgeçilmiş, tepkisel söylemler” olarak kalır...

Yazarın Tüm Yazıları