Bakanlardan yeni bir şey duymadık

DÜN sabah ekonomiyle ilgili 3 bakanın birden bir basın toplantısı yapması, alışık olmadığımız bir gelişmeydi. Önceki gün basın toplantısı yapılacağı duyulmaya başladıktan sonra, piyasadan çok sayıda telefon aldık. 3 bakanın birden yaptığı toplantının nedenini, yeni bir ekonomik program açıklanıp açıklanmayacağını soruyorlardı.

Araştırdığımızda ise yeni bir şey olmadığını, daha çok gazetecilerin ekonomiyle ilgili son gelişmelerle ilgili sorularının yanıtlanacağını söylediler.

Dün yapılan toplantı beklendiği gibi, yeni bir şeylerin söylenmediği bir toplantı oldu.

Dolayısıyla gözünü dışarıya çevirmiş piyasalara, artı ya da eksi bir etkisi olmadı.

Şu kadarını söyleyelim ki; bakanlar böyle bir toplantıyı ucuz atlattılar. Eğer gözler bu kadar dışarıya çevrilmemiş olsa, piyasalar iyi haberlere bu kadar aç olmasalar, yapılan basın toplantısından sonra yaşanan hayal kırıklığı nedeniyle kötüleşme bile yaşanabilirdi.

Toplantıdan anladığımız kadarıyla, biraz da Başbakanın, "toplantı yapıp piyasaları sakinleştirin" telkini de etkili olmuş. Çünkü 3 bakan birden toplantı yapıp da bu kadar haber çıkmayan bir toplantı herhalde hiç görülmez." Toplantıdan çıkan sonuç ne?" diye herkes birbirine soruyordu. Sonuçta "Yeni milli gelir serisine göre göstergeler daha sağlam, krizlere karşı artık daha dayanaklıyız" demek için böyle bir toplantı yapıldığı sonucuna varıldı.

3 bakanın da kendi açılarından yeni milli gelir serisine göre ekonomik göstergeleri yorumladıklarına şahit olduk. Ama elbette faiz dışı fazla(FDF)nın yeni milli gelire oranı, vergi tahsilatının yeni milli gelire oranı gibi, aslında .başarısızlık göstergesi haline gelen rakamların yorumlanmasına fazla girmemeye çalıştıkları apaçık ortadaydı.

Her ne kadar sonradan "disipline devam edeceğiz" dese de, Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in "mali disiplin sorunu kalmamıştır" sözü, çok inandırıcı değildi. Zaten mali disiplinle ilgili son dönemde artan kaygılar da bu nedenle ilgili bakanlara soruldu.

Ulaştırma altyapısı için fon oluşturulması konusundaki düzenleme için Maliye Bakanı Unakıtan’ın "O sadece bir teklif, hükümetin tasarısı değil daha konuşmadık" demesi dikkat çekiciydi. Halbuki daha birkaç gün önce Ulaştırma Bakanı kesin olarak bu yasanın çıkacağını söyledi. Yani mali disiplinin bozulacağının en önemli kanıtlarından biri apaçık ortadaydı ve bu konuda "kesin olarak bu yasa çıkmayacak" denilmedi.

BEKLENTİ YÖNETİMİ GERÇEKLERLE OLUR

Aslında "denilemedi" demek daha doğru olur, çünkü bu işlere belli ki bakanlar değil bizzat Başbakan karar veriyor. Başbakanın tavrı da açık; harcamaları artırmak istiyor.

Sadece bununla da yetinilmediği, geçen hafta Bakanlar Kurulu’nda imzaya açılan enerji yasa tasarısının da benzer hükümlere yer verdiği de biliniyor. Belediye yasası da ortada...

Yani bütün bunlar ortadayken, "mali disiplin sorunu kalmadı" demek inandırıcı değildi.

Aynı şekilde yeni milli gelir serisine göre sadece olumlu hala gelen verilerin üzerinde durup, diğerlerini önemsiz gibi göstermek de doğru değil.

Devlet Bakanı Mehmet Şimşek’in daha önce çok önem verdiği rating kuruluşlarının, "milli gelir rakamı değişti diye not artırımı olmaz" sözlerine karşı da, "zaten rating kuruluşları son dönemde çok itibar kaybetti" türü sözler etmesi, çok acemiceydi....

Özetle; beklenti yönetimi böyle yapılmaz.

Başbakan eleştiri getiren tüm kesimleri, bozgunculukla, yalancılıkla hatta ekonomiyi batırmaya çalışmakla suçluyor. Herkesin işe olumlu bakması gerektiğini düşünüyor, olumlu bakmasa bile eğer fikri olumsuzsa, eleştirel bakıyorsa, fikrini açıkca söylemesini istemiyor.

Bunun adına elbette demokrasi denmiyor, eleştiri olmayınca başka bir düzen oluyor...

Bakanlar da belli ki "beklenti yönetimi" yapalım, piyasada oluşan olumsuzluğu giderelim diye bu toplantıyı yaptılar. Ancak beklenti yönetiminin ancak gerçekleri, doğruları söyleyerek hatta, bunları özellikle söyleyip, şeffaf olup inandırıcı olmaktan geçtiğini unutuyorlar.

Bunun da ötesinde işalemi, piyasalar "yeni bir hikaye" istiyor. Dünkü toplantıda bu yoktu...
Yazarın Tüm Yazıları