Bağımsız Merkez Bankası daha açık konuşmalı

MERKEZ Bankası’nın son faiz artırım kararı, yine aynı çevrelerden tepki gördü. Merkez Bankası faiz kararlarına çok duyarlı bir kesim olduğu, her artırım kararında ayağa kalktıkları artık biliniyor. Bunların büyük bir bölümünün, makro ekonomiyi düşünmeden sadece günlük çıkarları için tepki verdiği de ortada...

Haberin Devamı

O nedenle bazı ihracatçı temsilcilerinin ve oda başkanlığından beri Merkez Bankası düşmanlığını sürdüren bazı bakanların söylediklerini fazla kaale almamak gerekiyor.

Bunun yanında samimi olarak faiz artırımlarından yakınan bazı kesimlerin olduğunu ise gözardı etmememiz lazım.

Bunlar genellikle ihracatçı-imalatçı orta boy sanayiciler.

Önceki gün telefonla konuştuğumuz büyük bir oda başkanı, faiz artırım kararı konusunda ne düşündüğümü sorduğunda verdiğim yanıt "Ben daha yüksek oranlı bir faiz artırımı kararı bekliyordum" oldu.

Tabi ki şaşırdı, çünkü gerçekten çok zor durumda olduklarını, 2000’den beri bu kadar sıkıntı yaşamadıklarını, faiz artırımının kendilerini iyice zora soktuğunu anlattı.

Ardından da Merkez Bankası yönetimine, sonuç olarak "üretimi de düşünmek zorunda" noktasından hareket eden bir dizi eleştiride bulundu.

Bunun üzerine, Merkez Bankası’ndan önce hükümetin suçlanması gerektiğini, mali disiplini bozanın hükümet olduğunu, enflasyonla mücadeleden vazgeçilmesi halinde üretimin zaten tümüyle yok olacağını çünkü istikrarın kalmayacağını anlatmaya çalıştım.

Özetle; enflasyonla mücadelenin ne kadar önemli olduğunu, enflasyonla mücadele içerisinde üretimin seviyesini korumak için hükümetlerin popülizmden, aşırı harcamalardan ve siyasi kargaşadan uzak durması gerektiğini söylemeye çalıştım.

Ben "Kolayınıza geliyor, iki vergi memuru gönderir diye hükümete çatamıyor onun yerine Merkez Bankası’nı günah keçisi yapıyorsunuz" dediğimde ise, şöyle bir yanıt verdi:

"Tamam tüm işalemi olarak hükümetten korkuyoruz... Ama hükümetin nerede hata yaptığını, neden faiz artırmak zorunda kaldığını Merkez Bankası’nın çok daha açık olarak anlatması gerekmez mi? Madem bağımsız Merkez Bankası o zaman hükümetin hangi hataları ile faiz artırım kararı aldıklarını açıklamak Merkez Bankası’na düşer"

Haberin Devamı

İTİBARI DAHA ÖNEMLİ
İŞALEMİNİN hükümetlerden hele hele AKP hükümetinden çok korktuğunu artık biliyoruz.

Ama bizce oda başkanının dediği gibi Merkez Bankası’nın da daha açık olması, faizin sonuç olduğunu ve faiz artırımlarına neden gerek duyulduğunu daha açık anlatması gerekiyor.

İşte o zaman işalemine dönüp, "Merkez Bankası tek tek nelerin hatalı olduğunu anlattı, niye gidip hükümete yüklenmiyorsunuz" deme hakkı çok daha fazla doğar.

Özetle; Merkez Bankası’nın hükümetten korkmadan, çok daha açık biçimde kamuoyuna bilgi vermesi, hükümetin yanlışlarını anlatması gerekiyor.

Çünkü şu anda Merkez Bankası’nın itibarı, hükümetin itibarından çok daha önemli.

AB çıpasının ne olduğu belli değil, IMF çıpası yok, piyasalar sadece Merkez Bankası’na güveniyor.

Merkez Bankası hedefi değiştirerek zaten bir güven kaybına uğradı. Artık Merkez Bankası çok daha sert ve kararlı olmak zorunda.

Bence yarım puan yerine 1 puanlık artırım enflasyonla mücadele konusunda Merkez Bankası’nın kararlı olduğunu gösterir, güven kazandırırdı.

Piyasa ya da hükümet öyle istedi diye Merkez Bankası yönetimi karar alamaz.

Biliyoruz; Merkez Bankası yönetimi ağırlıklı olarak partili gibi davranan kişilerle dolduruldu Ancak başkana büyük iş düşüyor.

Eğer Başkan Durmuş Yılmaz ülkesini, ekonomiyi düşünüyorsa, gerçekten enflasyonla mücadeleye inanıyorsa, çok daha kararlı olması, Merkez Bankası’nın itibarını her şeyin önüne koyması gerekiyor.

Başkan Yılmaz’ın korktuğunu, hükümetten çekindiğini, yönetimdeki bazı kişilerin dümen suyuna girdiğini düşündüren tavırlar, ülkeye ve ekonomiye zarar verir...

Başkan bu gerçeği unutmamalı.

Yazarın Tüm Yazıları