Asgari ücret dengeleri bozdu

AKP Hükümeti bunu daha önce de yapmıştı... Önce ‘‘zam, vergi artışı yok’’ diyorlar, daha sonra çok rahatlıkla çark edip, zam ve vergi artışı yapıyorlar.

Bütün Hükümetler bu tür ‘‘çark etme’’leri yaptılar ama, AKP Hükümeti kadar bunu, ‘‘Hiçbirşey olmamış gibi yapanını’’ görmedim...

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın asgari ücrete ve emekli maaşlarına yüksek zam planını, bunun yaratacağı zararları, programa etkisini, kaybettireceği güveni hep yazdık. Bu popülist hareketlerin halkı vuracağını söyledik.

IMF'ye tersini söyleyip yine asgari ücrete ve emekli maaşlarına yüksek zam yaptılar. Bunun sadece kaynak sorunu yaratmayacağını, zaten TL aşırı değerli olduğu için rekabet gücünü kaybettireceğini ilk söyleyenlerden olduğumuz için, yine ‘‘münzevir’’ sayıldık. Rekabet gücünü yitirecek özel sektör sesini cılız tutup, Hükümetle ters düşmemek için tepkisini dile getirmedi. Dünkü gazetelere bakıyorum da; tekstilciler, asgari ücrete yapılan zammın ihracatı nasıl olumsuz etkileyeceği konusunda öyle ağır sözler söylemişler ki... O dönemde ‘‘akılları neredeydi’’ diye sormaktan, insan kendini alamıyor. Sadece ‘‘kur’’u eleştirip ‘‘ihracat ölüyor’’ demagojisinin tutmadığını görünce, asıl ilgi alanlarına döndüler demek ki.

Asgari ücrete yüksek zamla, özel sektörün tepkisini azaltmak için bunun bir bölümünün devlet tarafından sübvanse edilmesi kararlaştırıldı. Bu kararın zaten çok bozulan sosyal güvenlik açıklarını iyice büyüteceğini, bunun hem yapısal tedbirler konusundaki güvensizliği artıracağını, hem de ‘‘kayıtdışı işsizliği’’ artırarak, açıkların katlanarak büyüyeceğini de hatırlattık. Geçen gün ‘‘kayıtdışı işsizliğin ulaştığı boyutun yüzde 52'ye çıktığı’’ yönünde istatistik yayınlandı. Ardından Çalışma Bakanı'nın ‘‘5 katrilyonluk açığımız var, nasıl bulacağız’’ demeci gazetelere yansıdı...

‘‘Aman işler kötüye gidiyor imajı verilmesin’’ diye gerçekleri tartışmaktan kaçanlar, önümüzdeki dönemde, bu asgari ücret zammının başımıza ne belalar açacağını çok daha iyi görecekler. Aynen Süleyman Demirel'in ‘‘erken emeklilik’’ kararı gibi, ülkenin bütün geleceğinin, nasıl bu tür kararlarla ipotek altına alındığını yine yaşayacağız...

KOALİSYON MU YAPIYOR

Asgari ücret ve emekli maaşlarına yüksek zam yapılırken, ardından bunun getireceği açığı kapatmak için yeni zamlar ve vergilerin kaçınılmaz olacağını hatırlatırken, başta Başbakan olmak üzere ‘‘bunlar sosyal harcama, bizim iktidarımızın farkı bu’’ diyen bakanlar, ardı ardına ‘‘vergi artışı ve zam yapılmayacak’’ diye demeçler verdiler.

Sonuçta, yine zamlar birbirini ardına gelmeye başladı. Hem de ‘‘tuttuklarından vergi alma’’ gibi bir kolaycılığa kaçtıkları için yine sigara, içki ve akaryakıta zam yapıldı. ‘‘Vergi affından 6.5-7 katrilyon gelir’’ diyen Maliye'ye bunun en fazla 3 katrilyon olacağını söylediğimizde kızıyorlardı. Gelir 3 katrilyonu bulmadığı gibi, aftan yararlanıp vergisini ödeyenler normal vergilerini ödemedi. İşte aynı Maliye'ye şimdi de ‘‘sigara ve içkiye bu kadar yüklenirseniz, kaçak daha da artar, bu kadar vergi de toplayamazsınız’’ diyoruz, ama onlar yine ‘‘günü kurtarma’’ peşindeler.

Zamlar, vergi artışları, Hükümet bu tür kararlar aldıkça, kaçınılmaz olmaya devam edecek. Ancak anlamadığımız bir nokta da zamların yapılış biçimi... Önce zam yapmayacağız diyen Başbakan zamları, meydanlarda ‘‘sanki bir övünç meselesi’’gibi açıklamaktan çekinmiyor. Ardından Maliye Bakanı ‘‘doğalgaza da zam yapacağız’’ diyor ama Enerji Bakanı çıkıp, ‘‘zam yok’’ diyor. Sanki partilerin oluşturduğu koalisyon hükümeti gibi...

Pazartesi günü doğalgazda yüzde 4 oranında ÖTV artışı planlandığını yazdık Önceki gün TOBB Başkanı IMF Heyeti'yle görüşmeden çıktıktan sonra ‘‘yüzde 4 zam geliyor’’ diye açıklama yaptı.

Enerji Bakanı hálá ‘‘ÖTV artışıyla Maliye'nin zam yapmış sayılacağını’’ ima ediyor. Sonuçta, zamlar ‘‘halka’’ gelmeye devam ediyor.
Yazarın Tüm Yazıları