Paylaş
Bu raporun ardından bir süredir beklenen AB’nin ilerleme raporu geldi. AB özellikle yargı ve demokratik haklar konusunda daha önce de sert eleştiriler yaptı Ancak son rapor, artık AB ile ilişkilerin ciddi biçimde sekteye uğradığı gösterecek kadar sert eleştirilerle yüklü.
Hatırlar mısınız; Türkiye ekonomisinin istikrarı açısından konuştuğumuz iki çıpa vardı; biri AB çıpası, birisi de IMF çıpası…Diyeceksiniz ki; uzun zamandır iki çıpa da zaten yok.
IMF ile stand-by anlaşması bittikten sonra, yani 2007 yılında sonra IMF ile ilişkiler zaten eskisi kadar bağlayıcı değildi. Mart ayında IMF’den aldığımız borcun tümünü de ödedikten sonra, ilişki daha da gevşeyecek. Ancak unutmayalım ki; geçen gün yayımlanan yıllık değerlendirme raporu yayımlanmaya, yani IMF Türkiye’yi izlemeye, rapor yazıp tüm dünyaya, küresel finans kesimine ilan etmeye devam edecek.
Yani bağlayıcı ilişki olmasa da, IMF’in Türkiye değerlendirmeleri hala önemli.
AB ile ilişkilerin son dönemde zayıfladığı da sır değil. Ancak AB’nin ilerleme raporu şimdiye kadar hep daha toleranslı oluyordu, bu kez eski toleransı göremiyoruz. Bence AB Komisyonu “niyet” değerlendirmesinde de bulunmuş ve daha önce uygulamalar eksik kalsa bile niyeti olumlu gördüğü Türkiye’nin AB konusundaki niyetini de artık sorgular hale gelmiş.
AB hedefi son dönemde gevşese bile hala önemli, piyasaları etkileyen bir hedef. Şimdi “Batı ile iplerin koparıldığı” görünümünün yoğunlaştığı bugünlerde AB çıpasının tümüyle yitirilmesinin ekonomik istikrar açısından da çok büyük sakıncaları olacağını söylemek gerek.
O zaman geriye ne kaldı derseniz; bir süredir sadece ekonomi yönetiminin, daha doğrusu Başbakan yardımcısı Ali Babacan ve ekibinin mali istikrar ve ekonomide gerekenlerin yapacaklarına dair güven diyebiliriz. Son dönemde piyasalarda Babacan’ın görevden alınacağına dair söylentiler yayılıyor. Bunun yanında 3 dönem şartı nedeniyle 2014’den sonra Babacan’ın bakanlık yapamayacak olması, piyasaları ciddi biçimde tedirgin ettiğini görüyoruz.
Çünkü uzun seçim süreci yaklaşırken Başbakan Tayyip Erdoğan ve bazı bakanların mali istikrarı bozacağı kesin olan “aşırı büyüme” yönündeki demeçleri, bazı işadamlarını sevindirse de, piyasaların genelini tedirgin ediyor.
Kısacası; şu anda bir tek “Babacan çıpası” geçerli...
FİNANCİAL TİMES: BABACAN GÜVEN VERİYOR
Önceki gün açıklanan Orta vadeli program (OVP) Babacan’ın etkisinin devam ettiğini gösteren bir program olduğu için piyasaları rahatlattı.
İngiliz Financial Times (FT) Gazetesi de dünkü sayısında, OVP’yi değerlendirirken, “Babacan, yatırımcılara güvence verdi. Ama ne kadar süreyle?” başlığını kullandı.
Babacan’ın açıkladığı düşük büyüme rakamları için, “Ayağımızı yorganımıza göre uzatacağız” sözlerine yer verilen haberde, “Babacan’ın bu sözlerini biraz genel bulanlar olabileceği ancak Babacan’ın varlığının güvence niteliği taşıdığı, çünkü Erdoğan Hükümeti’nin ilk günlerinden bu yana Türkiye’nin başarılı ekonomi yönetimiyle ilişkilendirildiği” kaydedildi.
Haberde Babacan’ın görevden gitmesinin yaratacağı büyük etkiye de yer verildi. Babacan’a şimdiye kadarki performansı nedeniyle piyasalarda ciddi bir güven var. Bence IMF raporunda da ciddi eleştirilen karmaşık Merkez Bankası para politikasını da artık değiştirmesi gerekiyor ki, başarısı tam olabilsin...
Paylaş