AKP’liler dış piyasalara farklı konuşuyor

YABANCILARIN risk almakta daha iştahlı olduğunu, yerlilerin ise özellikle muhtemel siyasi riskler nedeniyle çok daha temkinli davrandıklarını, bir süredir yazıyoruz.

Bunun en büyük sebeplerinden birinin, "Yabancıların Türkiye’deki siyasi ortamı da rasyonel, kuralları belli bir ortam olarak görmek" olduğunu söylemiştik. Yani içerdeki yatırımcı, Cumhurbaşkanı seçiminin ne kadar riskli olabileceğini, rejim tartışmaları bile yaşatacağını iyi bilirken, yabancılar normal bir seçim olarak görme eğilimindeler, doğal olarak...

Biz önümüzdeki risklere farklı bakışın çok büyük ölçüde bu yaklaşım farkından kaynaklandığını düşünüyorduk. Ancak son günlerde görüyoruz ki; AKP’li yöneticiler dışarıda başka, içeride başka bir söylem içindeler. Yani içerde "Erdoğan Cumhurbaşkanı olmayacak" diyemiyorlar ama dışarı çıkıp, rahatça "Erdoğan çok büyük ihtimalle Cumhurbaşkanlığına adaylığını koymayacak, makul, tartışma yaratmayacak birini seçecek" diyorlar.

Sadece yabancı ya da yerli yatırımcı ayrımı yok aslında. Dış kaynaklı bilgi alanlar ile iç kaynaklı bilgi alanlar arasında fark olduğunu söylemek, daha doğru olur.

Çünkü ABD’deki, Londra’daki Türk piyasa oyuncularının da aynen yabancılar gibi konuştuğunu görüyoruz. Yani, yabancı Türkiye’deki siyasi sistemi formel bir sistem görürken, Türkiye’den giden bu Türk oyuncuların formel bir sistem olmadığını bilmeleri gerekir diye düşünüyoruz. Bu noktadan hareket edip, dışarda yaşayan, Türkiye ile iş yapan Türk bankacı ve finansçılardan birkaçı ile konuştuğumuzda, bu farklılığı artık açık açık görüyoruz.

Dışarıdakiler, yerli ya da yabancı olsun, çok rahatlıkla "Başbakan Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanlığına adaylığını koymayacak" diyebiliyorlar.

İçerde bundan kimsenin emin olmadığını, hatta ibrenin Cumhurbaşkanlığına çıkmasından yana olduğunu hatırlatıp, "Nasıl bu kadar kesin olarak konuşuyorsunuz" diye sorduğumuzda aldığımız yanıt "Açık açık söylüyorlar" oluyor.

Bunun kimin söylediğine bakarsanız, aslında isim vermeye bile gerek yok; AKP’nin dil bilen parti yöneticileri, bakanları ve Başbakanlık danışmanlarının hepsinin aynı dilden konuştuğunu öğreniyoruz. Yani dışarı çıkınca ya da dışardan telefonla aranınca, bu sayıları ancak 7-8 olan parti yetkilisi, "Erdoğan çok büyük ihtimalle Cumhurbaşkanı olmayacak zaten biz de öyle söylüyoruz, şimdi muhalefete koz vermemek için isim vermiyor" diyorlarmış...

ERKEN SEÇİM KESİN OLMAZMIŞ

"Peki aynı AKP’liler olası bir erken seçim için ne diyorlar?
" diye sorduğumuzda aldığımız yanıt ise, "Cumhurbaşkanlığı için yine de açık kapı bırakıp, büyük ihtimal olmayacak diyorlar ama erken seçim konusunda çok kesin olarak böyle bir şey olmayacak diyorlar" oluyor.

Kendilerine "Ciddi ciddi erken seçim hazırlıkları başladı, Başbakan Cumhurbaşkanlığına çıktıktan sonra, mümkün olduğunca erken, baskın bir erken seçim planlanmaya başladı" dediğimizde "Ama çok kesin konuşuyorlar" yanıtı alıyoruz.

Ekonomi yönetimi ve AKP’li yöneticiler iktidara geldikleri seçim öncesinde olduğu gibi, anladığımız kadarıyla yine, "yabancıların duymak istedikleri şeyleri söylemek" konusunda bir hayli marifetli davranıyorlar. Herhalde Başbakan Tayyip Erdoğan, nisanda Cumhurbaşkanlığına aday olduğunda da, çıkıp, "Niyeti yoktu ama şartlar bunu getirdi. Başbakan da bu kararı vermek zorunda kaldı" diyecekler, öyle ya...

Çünkü biliyoruz ki; dışarıda başka konuşan AKP’liler, içeride hiç de böyle kesin şeyler söylemiyorlar. Hiçbiri dışarıdaki kadar kesin, "olmayacak" diyemiyor...

Yabancılar da, yabancılarla iş yapan yerli yatırımcılar da para akışının hızlanması dolayısıyla karlarını maksimize edebilmek için "Başbakan Cumhurbaşkanlığına aday olmayacak" diyorlar. Ancak içeride "kesin olmaz" diyemedikleri için gerekçe olarak, "Başbakan hep aynı şeyi yaptı son anda gereken kararı aldı, o nedenle zamanı geldiğinde makul olanı seçip aday olmayacak. Eşinin başı açık bir kişiyi oraya çıkaracak" diyorlar.

Zaman daralıyor bu arada sıcak para girişi artıyor. Hep birlikte göreceğiz, ne diyelim...
Yazarın Tüm Yazıları