Paylaş
ANITKABİR ANILARINI ANLATMIŞTI
Etem Çalışkan, Adana Büyükşehir Belediyesi'nin 2012 yılındaki Altın Koza etkinlikleri kapsamında düzenlenen ''13 Kare Sanat Festivali'' için davet edildiği Adana'da, okullarda öğrencilerle söyleşi yapmıştı. Öğrencilere, sanatı, anıları ve hayata bakış açısı üzerinde sunumlar yapan ve Anıtkabir ile ilgili hayatının en önemli dönemini anlatan Çalışkan, kendi el yazısıyla Atatürk portrelerinin üzerine, Atatürk'ün sözlerini yazıp imzasını da atarak eğitim kurumlarına hediye etmişti.
10 KASIM 1953
Çalışkan, “10 Kasım 1953'te Atatürk'ün naaşı Etnografya Müzesi'nden alınarak Anıtkabir'de defnedildi. Defin işlemi sırasında Emin Barın ile Anıtkabir'de bulundum. Emin Barın hocam bana 'bir daha hiç göremezsin gel beraber' dedi. Aşağıya indik. Atatürk'ün beyaz mermerlerden çevrili mezarını gördüm. Anadolu'nun her yerinden getirilen topraklar buraya serpilmiş. Hocamın elinde de kendi deri üzerine yazdığı ve gümüş muhafaza içindeki Atatürk'ün ölüm tutanağı vardı. Bu tutanak oraya yerleştirildi. Gümüş muhafaza içinde Atatürk'ün kabrine gömülen ölüm tutanağını ben gördüm biliyorum, Emin Barın hocam gördü biliyor, ama belgesi yok. Şimdi toprağın altında. En büyük üzüntüm, bu tutanağın fotoğrafını çekmemek veya çektirmememiz oldu. Emin Barın hocam da daha sonra bunun için üzüntü duydu. Barın, bunun için 'Ah ah' diye dövündü.''
"KİTABELERDEKİ YAZILAR MİMARİ YAPIYLA UYGUN"
Çalışkan, kitabelerdeki yazı karakterlerinin Anıtkabir'in mimari yapısıyla uygun olduğunu da belirterek şöyle devam etmişti:
"Camilerdeki yazılar da mimari ile birleşmiştir. Onlar da uyumludur. Rastgele yazılar, kitabeler konmaz. Ama şimdi Anıtkabir'deki bu kitabeler incelenmiyor. Anıtkabir'e gidenler bakıp okumuyor. Ölüm tutanağının fotoğrafını çektirmememizin dışında, Anıtkabir'deki kitabelerin ziyaretçilerce incelenip okunmaması ve Anıtkabir'in yapımına emeği geçenlerin hatırlanmaması da beni çok üzüyor. Anıtkabir'e hizmet edenlerin içinde hayatta olan az kişilerden biri olarak konuşuyorum. Anıtkabir'i yapanları kimse aramıyor, sormuyor, neden Mimarların, heykeltıraşların ve emeği geçenlerin hepsinin ayrı ayrı tanıtımının yapılması lazım. Bugün bunu bir eksiklik olarak görüyorum.''
Paylaş