Paylaş
Hele birkaç maç kötü gidince seslerini daha da yükseltenler hep bizim “FUTBOL AİLESİ”NİN içinde. Sabırsızız, bir günde dünya şampiyonu olmayı isteyebilecek kadar da pervasızız. Şimdi, Hiddink’le ilgili atıp tutarak dikkat çekmeye çalışanlar, Türkiye gruptan çıkınca başka şarkılar söylemeye başlayacaklar. Zaten gruptan çıkamazsak bilindik klasik eserler tekrar icra edilmeye başlanır. Bu durum bana Aykut Kocaman’la ilgili sezon başında söylenenleri hatırlattı. Aykut Hoca’yla ilgili atıp tutanlar, onun üzerinden Fenerbahçe’yi yaralayanlar, şimdilerde yazdıklarını söylediklerini unutmuş gözüküyorlar. Aslında unutmadılar, sadece tökezlemesini bekliyorlar. Ama tökezlemezse de en kocaman Aykutçu onlar olacaklar. İnancım odur ki A Millilerimiz gruptan çıkacaktır.
Sonrasını duyar gibiyim: Hiddink’e ne kadar ücret verilse hakkıdır, Aman elimizden kaçırmayalım, ömrünün sonuna kadar Onursal Teknik Direktör yapalım. Falan, filan...
Bravo Demirören
YILDIRIM Demirören’e tek kelimeyle bravo... Neden mi? Jorge Mendes’in (Mourinho, Almeida gibi birçok ünlünün menajeri) davetlisi olarak gittiği Real Madrid-Lyon maçından sonra Jose Mourinho ile kurduğu arkadaşlık ve dostluk çok önemli bir olay. Ama Demirören, birçoğunun yaptığı gibi bunu reklam konusu yapmadı. Mourinho ile iki hafta önce çekildiği fotoğrafları basına servis etmedi. Bırakın servisi, iki hafta boyunca bu dostluğun varlığından hiçbirimiz haberdar bile olamadık. Demek ki bu arkadaşlık sıradan ve formaliteden bir tanışıklığın çok daha ötesinde. Bu vesileyle Beşiktaş bundan sonraki yapılanmasını Real Madrid modeli gibi kurgulayacaksa, boşa transfer yapmayacak ve daha da önemlisi Avrupa’da adından söz ettirmenin en doğru yolunu bulacaktır.
Bazı spor kanallarında sansür mü var?
BAZI spor kanallarında gazetelerin spor sayfaları ve yorumcuların yazıları okunuyor. Ve üzerine konuşmalar yapılıyor. Ben de denk geldiğimde izliyorum. Geçenlerde bir arkadaşım “Senin hiçbir yazın ya da haberin falanca kanallarda dile getirilmiyor” deyince daha bir dikkat kesildim. Evet, arkadaşım haklıydı. “Sanırım bir çeşit sansür uyguluyorlar” dedim kendi kendime. Ya da birileri talimat vermiştir diye düşündüm; şunların adı sanı geçmeyecek diye... Ve izledikçe birkaç kişiyle ilgili bazı spor kanallarının çaktırmadan yasak koyduğuna şahit oldum. Aslına bakarsanız bu durum benim açımdan gayet güzel. Beni okumak ya da duymak isteyenler, nerede okuyup nerede duyacaklarını biliyorlar.
Birinci soru: Bazı spor kanallarında bazı spor yazarlarına sansür uygulanıyor olabilir mi?
İkinci soru: Uygulanıyorsa ne olur?
Birincisi: Evet uygulanıyor.
İkincisi: Uygulansa ne olur, uygulanmasa ne olur, diyeceksiniz. Eğer bazıları tek sesliliği savunuyor, baskı ya da şahsi kıskançlıklarından bunu yapıyorlarsa, ONLAR GÖRMEK VE DUYMAK İSTEDİKLERİNİN haberlerini yapmak istiyorlar demektir. Ki biz buna kendi aramızda “taraflı yayın” diyoruz.
Paylaş