Futbolu teğet geçmiş

Yaklaşık %14 küçülme. Dolar bazında %30’a varan milli gelir kaybı. Hem de neye rağmen?..�

2001 krizinin etkisiyle ciddi tedbirler alınan mali piyasaların sağlamlığı ve bu dönemde bile büyümesine rağmen.

Kısacası mevcut işsizler ordusuna yeni milyonlar katarak devam eden global bir krizi yaşıyor ve alışmaya çalışıyoruz. Merak etmeyin, alışırız da.

Durun durun... Hiç kimse panik olmasın!

Spor sayfalarında bu ekonomik verilerin ne işi var, zaten yeterince gündelik hayatımızda bunları yaşıyoruz, bunları unutmaya çalıştığımız nadir yerlerden olan spor sayfalarında bunları niye görüyoruz demeyin.

Açıklayayım efendim;

Biliyorsunuz uzun süredir futbol dünyasında afilli bir tanım var; “Futbol bir oyun olduğu kadar endüstriyel bir üründür.” Ben de bugün modaya uyayım ve futbol endüstrisi açısından bakayım istedim.

Bakalım futbolumuz bu ekonomik verilere göre mi hareket ediyor yoksa tersine mi?

Bildiğiniz gibi transfer sezonu başladı, hem de ne başlama!!!

Hızına yetişemiyoruz resmen!

F.Bahçe ve Beşiktaş bugün itibariyle en hızlıları.

Topuz’dan önce Topuz’dan sonra

Transfer zaten bence bu iki kulübün Topuz kapışmasından sonra nitelik değiştirdi. Gelecek yıllarda transfer dönemi Topuz’dan önce ve sonra diye anılacaktır şüphesiz.

Peki bu iki kulübün Topuz ve Köybaşı transferlerine ekonomik açıdan bakalım.

Fenerbahçe, Mehmet Topuz transferi ile psikolojik açıdan üstünlük, moral ve şüphesiz iyi bir oyuncu kazandı.

Ya parasal karşılığı?...

Elde ettikleri karşısında sadece bonservisine 9,5 milyon Euro vermek ne kadar ekonomik?...

Bu transferi canı gönülden destekleyenler ve büyük başarı diye görenler dahil herkes maliyete gelince, maliyetin Topuz’u kaçtı demiyor mu?

Elbette ölçü bu transfer olunca bundan yararlananlar da oluyor. Kendi takımlarında kadroya giremeyenlerin bile bonservisleri 2 milyon Euro’lardan başlıyor artık.

Bunu hayata geçirenler de var;

Gaziantepspor gibi. Beşiktaş, İsmail Köybaşı transferi ile kadrosuna gerçekten gelecek vaadeden bir yıldız adayı kattı. Bu futbolcu sahip olduğu varsayılan ve kısmen de gördüğümüz yetenekleri ile birçok takımın transfer listesindeydi. Peki ekonomik karşılığı olarak sadece bonservisine 6,5 milyon Euro verilmesinin makul bir açıklaması var mı?

Bir hatırlatmayı yapalım;�

Konumuz, bu transfer sezonu olduğu için, bu iki güzide kulübümüzü ve onların transfer edip tüm Türkiye’nin konuştuğu iki yıldız futbolcu kardeşimizi yazıyoruz.

Kulüpler ve futbolcuları yer değiştirin, futbol dünyamızdaki genel mental yapı bu.

Bozulan sözleşmelerin bedelleri, yabancı futbolculara ödenen ama karşılığı alınamayan paraların miktarları, yap bozların kulüplere ödettiği faturalar.

Bunları alt alta, üst üste koyunca inanılmaz rakamlar çıkıyor ortaya.

Yapısal düzenlemeler ve zorunluluklar getirilmediği sürece de böyle olacak gibi gözüküyor.

İşte bu gelişmeleri görünce de insan yazmadan duramıyor;

Bu global kriz galiba ülkemizde sadece futbolu teğet geçmiş...

Cevapsız sorular mı?

Spor Bakanlığı’na;

Sn Bakanım, göreve başladığınızda önünüzde bulduğunuz konulardan birisi de yeni kulüpler yasası idi. Acaba yeni yasaya, yöneticiler için mali konularda sorumluluk getirecek bir düzenleme koymayı düşünüyor musunuz?

Böylece kulübünün mali durumunu har vurup harman savurarak bozanlarla, sürekli ekonomisini büyütüp geliştirenlerle ya da en azından bozmayanlarla bir tutmak adaletsiz değil mi?

Sorumsuz yetkililik durumu nereye kadar devam edecek?

Futbol Federasyonu’na;

Sürekli dile getirilen FIFA ve UEFA kriterleri gönlümüze göre kanunun ve ona bağlı ana statünün çıkması ile yerine getirildi mi?.. Kulüplere borçlanma sınırı getiren, gelirlerinin belirli bir oranına kadar transfer izni veren düzenlemeleri ne zaman uygulamaya sokmayı düşünüyorsunuz?