(1990-1991): Köln Kulübü Başkanı Detmar Artzinger-Bolten, Daum’u kovdu.
(1993-1994): Şampiyonlar Ligi’nde 3 yabancı kuralı uygulanmaktaydı ve Daum, Simanic’i oyuna aldı. Simanic takımdaki 4. yabancı olmuştu. Bu nedenle Stuttgart, sahada 3-0 kazandığı Leeds United maçını hükmen 3-0 kaybetmiş sayıldı. Bu olaydan sonra İngiliz The Sun gazetesi, kelime oyunu yaparak “Christoph Dumb” (Aptal Christoph) başlığını attı. Daum yine kovuldu. (1995-1996): Daum Beşiktaş’a geldi. Sonrası aynı... Beşiktaş Daum’u kovdu. (2000-2001): B.Leverkusen, kokain skandalı yüzünden Daum’u kovdu. (2001-2002): Kokain davası sonrası Alman takımlarından teklif alamayan Daum, eski kulübü Beşiktaş’a döndü! Sezon sonunda tekrar gönderildi! (2003-2004): Daha çok para veriyor diye A. Wien’i yarı yolda bırakıp Fenerbahçe’ye geldi. 2 sezon sonra Denizli faciasının ardından kovuldu. (2008- 2009): Bu kez daha çok para için Köln’ü yarı yolda bıraktı. Kovulduğu Fenerbahçe tarafından tekrar transfer edildi! Sezon sonunda sözleşmesi 2.3 milyon Euro’ya feshedilerek tekrar kovuldu! Şimdi de, Türkiye’deki pazarlamacıları tarafından, adı Galatasaray’la geçiriliyor. Yahu bu kadar basit olabilir mi, Türkiye böyle insanların arpalığı mıdır? O kadar yetenekli Türk antrenör varken ve şans bulamazken, Dahi Daum ve diğerleri nasıl oluyor da paraları alıp alıp kovuluyor ve sonra tekrar gelebiliyor? Daha da önemlisi bazıları nasıl oluyor da Daum’u hala Türkiye’de herhangi bir takımımıza yakıştırabiliyor? Pes...!
BiRiNCi ADAM
F.bahçe taraftarı için G.Saray maçı en mühim mücadele olacak. Böyle düşünmemin birkaç sebebi var. Ceza sınırında olan Şükrü Saracoğlu’nun kapanmaması için küfürsüz tezahürat yapmalılar. Galatasaray takımı ve taraftarları deyim yerindeyse onur ve prestij mücadelesi verecektir. Bu konuda sahadaki takıma direnç ve süreklilik kazandırabilecek tek bir silah var; deplasman taraftarı. Yani Fenerbahçeliler. Olası bir mağlubiyet durumunda o statta Fenerbahçe takımını çağırıp şampiyonluk türkülerine devam etmeliler. Galibiyet halinde ise rehavet yaratmayacak şekilde temkinli ve sakin olmalılar. F.Bahçe taraftarı şunu bilerek statta olmalı; Fenerbahçe büyüklüğü ne kupa ne şampiyonluk büyüklüğüdür. Fenerbahçe taraftarı hep bildiği şu gerçeği tekrar hatırlamalı TT Arena’nın kapılarından girerken; F.Bahçe’nin büyüklüğü üstlerindeki o çubuklu formadadır. Kısacası Fenerbahçe’nin TT Arena’dan her halükarda galip dönme şansı var. O şans da tamamen orada bulunacak birkaç bin güzel taraftarın elinde! Bu maçta taraftar 12. değil, 1. adam olacak...
“3D” DERBY
GÜNLERDİR Lig TV, Galatasaray-Fenerbahçe derbisinin 3D (üç boyutlu) yayınlanacağının reklamını yapıyor. En başından söyleyeyim; Böyle bir yenilikçiliği ve girişimciliği hep desteklemiş ve gurur duymuşumdur. Bu nedenle elektronik ve teknoloji manyaklığımdan dolayı ben de hasretle bekliyorum o günü. Fakat... Sanırsınız ki ülkemizde her evde bir üç boyutlu TV var. Ya da herkesin bu TV’leri alabilecek parası var... Türkiye’de kaç kişi bu müthiş maçı üç boyutlu izleyebilecek? Ve sorunun devamı; Türkiye’de kaç kişi sadece bu maç için binlerce lira ödeyip 3D TV satın alabilecek? Avrupa’nın toplamında 25 bin adet civarında 3D TV satışı olduğunu varsayarsak, Türkiye’de bu maçı kaç kişinin üç boyutlu seyredebileceğini az çok kestirebiliriz. Net olmamakla birlikte Türkiye’de 2 bin adet civarında 3D TV satışının yapıldığı söyleniyor. Yani saat başı izlediğimiz o reklamlar, sadece lüks tüketim yapabilecek bir kaç bin kişi için mi? Ne yazık ki evet...