Almanya’nın yeni güçlü adamı: Guido

Galibi ise ikinci kez Başbakanlığı kazanan Angela Merkel gibi gözüküyor. Ama bence seçim zaferi farklı bir isme ait: Guido Westerwelle.

48 yaşındaki Hür Demokrat Alman politikacı oyunu yüzde 50 artırdı.

Angela Merkel’i sosyal demokratlarla gönülsüz koalisyondan kurtardı.

Muhtemelen yeni hükümetin ortağı ve Dışişleri Bakanı olacak.

* * *

Türkiye açısından kritik soru ortada: Seçim Almanya’yı Fransa (Sarkozy) çizgisine mi çekiyor?

Yani 2004 yılında Türkiye’yi AB eşiğinden geçiren Fransız-Alman (Chirac-Schröder) ittifakı bu kez asimetrik mi işleyecek, Türkiye’yi dışlayacak mı?

Bana sorarsanız bu kadar ileri kötümserlik için henüz erken.

Çünkü Başbakan Merkel’in fikri ve zikri biliniyor olsa da... Hür Demokratlar tıpkı geçmişteki sosyal demokrat ortak gibi fren görevi üstlenebilir.

Çünkü Hür Demokratlar Almanya’da statükoyu sarsacak, ülkeyi yenileyecek reform vaatleri ile oy istedi. İktidar zeminini ilkel milliyetçi tabanla sınırlamayacak kadar akıllılar.

* * *

Madalyonun her zaman iki yüzü olduğunu zaten biliyoruz. Almanya ne yapacak diye düşünürken Türkiye’nin ev ödevi ortada.

Son beş yılda ekonomik büyümeyi AB hikâyesi finanse etti.

Türkiye on yılda çekemediği yabancı sermayeyi bir yılda gördü.

Ancak şimdi rüzgar ters yönden esiyor, yelkenler inecek mi?

Eğer Türkiye AB hayalini elinin tersiyle iterse, ne yazık ki evet.

Ama AB reformlarını uygulamaya devam ederse... Yani demokrasi, hukuk devleti, küresel ekonomi hedefine ilerlerse... O zaman önümüzdeki dönemde alacağı hasar korkulduğu kadar olmaz.

Keşke hep gülse

 ALMANYA’nın yeni güçlü adamı Guido Westerwelle’nin cinsel tercihi malum. Ama Genscher’in talebesinin politikaya kattığı renk bu kadarla kalmıyor.

Çok cesur konuşuyor, halkla ilişkisi muazzam. Rakiplerini acımasız hicivle eleştiriyor.

Siyasi farkının adını da kendisi koyuyor: Spasspolitik, yani eğlenceli siyaset.

Guido Westerwelle’nin gülümseyen yüzü hafta sonunda TV ekranlarında izlediğim Başbakan Tayyip Erdoğan’ı hatırlattı bana. New York’ta medya ile diyaloğu sırasında aniden bastıran gülme krizini bilmem izlediniz mi?

Her siyasetçi gibi bizim Başbakan’a da gülmek, öfkeden çok daha fazla yakışıyor. Hatta kendi ifadesini kullanayım, tebessüm şık duruyor.

 Tasfiye değil utanma

 AÇILIM haberlerinin ilk günlerinde TV’leri istila eden malum zevat hükümetin aklının ucundan bile geçmeyen niyetleri sayıp dökmeyi demokrasi sandı. Hükümetin gerçek niyetini ve hazırlığını haber veren, yani görevini yerine getirenler ise neredeyse faşist ilan edildi, tasfiyeleri istendi.

Bugün gelinen noktada her zaman olduğu gibi haberciler haklı çıktı, propaganda esnafı çuvalladı. Ama bilerek yanıldılar diye bile tasfiyelerini istemek asla demokrasiye sığmaz. Utansalar yeter de artar!

           Â